14. BÖLÜM

599K 42.2K 96.5K
                                    

"Aşk geldi mi, mil çek aklın gözüne.
Aşk dağıyla dağla, vur onun yüzüne.
Akıl sudur, aşk ise ateş görünüşte.
Su yan yana bulunur mu ateşle?
Akıl iki dünyanın zahirini görür.
Aşk görürse, sadece cananı görür..."

*FERİDÜDDİN ATTAR


*FERİDÜDDİN ATTAR

Ops! Esta imagem não segue nossas diretrizes de conteúdo. Para continuar a publicação, tente removê-la ou carregar outra.







🥀❤️‍🔥🪶



İri bedenine göre her zaman daha kibar ve biçimli olan parmaklarının köşelerindeki yaraların kabuklarını sökmeye devam etti Timur. Kabuk bağlamalarına izin vermiyor, inatla söküp kanatmaya devam ediyordu. Bu yara geçmeyecek bir yaraydı. Kanamalı, acımalıydı.

İçeriden, "Lan neredesin?" sesini duyduğunda irkilmedi. Eskiden korkar, kaçardı. Dolaba ya da ablasının bacaklarına sarılırdı. Artık kendisi dolaba sığmayacak kadar büyük, ablası ise arkasına saklanamayacağı kadar uzaktaydı. Korku ile yüzleştiği günlerdeydi. Ama içinde korku namına hiçbir şey yoktu. Korkularının bir kısmı ablası gittiği anda, kalan kısmı ise Âdem abisinin elini bıraktığında silinip gitmişti. Tekti. Bunu anlayamayacak yaşta olsa da anlayacak olgunluktaydı.

Yaraları çekiştiren elleri durdu. Her zamanki gibi yatağının önüne, yere oturmuş, sırtını yatağa yaslamıştı. Bakışları sol yanında kalan pencereye çevrildi. Bir zaman huzur ile yaşadığı ev oradaydı. İçindeki herkes gittiğinde Timur oradan çıkıp yine bu cehenneme dönmek zorunda kalmıştı. Tam bir haftadır baba ile tekti. Bu bir hafta bin yıla bedeldi.

"Lan kime diyorum?" diyen sesin şiddeti arttığında yerden yavaşça toparlandı. Bakışları yatağın baş ucundaki vazo ve ablasını vesikalık fotoğrafına takıldı. Bir saniye bakabildi. Bu oda bir zamanlar ablası ile kaldığı odaydı. Ağlamamak için dirense bile genzi sızlıyordu. Büyük bir sızıyı zorla yutkunarak geri gönderdi. Küçük adımlarla, başı yerde çıktı odadan. Kapıyı açarken dahi sessizdi. Salona çıktığında Kadir Tönge'yi bu defa çalışma odasında değil, salondaki koltukta yatarken buldu. Bir hafta önce iki kurşunla tek bacağından vurulduğu için ayağa kalkamıyordu.

Ameliyatla kurşunlar çıkarılmıştı. Timur'un bacağına defalarca tekme atıp incitmesine, topallamasına neden olan bacağından yaralanmıştı Kadir Tönge. Timur artık iyiydi. Ama o bir ömür topal kalacaktı. Söylenene göre Âdem abisi yapmıştı bunu. Herkesin önünde vurmuştu babayı. Polis onu alıp götürmüş, bir süre hapishanede kalacağını söylemişti. Bunu duyduğunda Timur'un tutunduğu son dal da sessizce kırılmıştı. Herkes onun yüzünden zarar görmeye devam ediyordu.

Bu düşünceyi onaylamak ister gibi, "Bana bak!" diye bağırdı Kadir Tönge. "Senin yüzünden düştüğüm hale bak!"

Babaya da zarardı. Belki de o yüzden sevilmiyordu. Acıtan şeyler sevilmezdi.

BÜLBÜL KAPANI Onde histórias criam vida. Descubra agora