Terazi

140 11 5
                                    


"A-ayaz"
Duyduğum ses karşısında büyüyen göz bebeklerim... İşlevini kaybeden dizlerim... Yerle buluşan bacaklarım.... Dudaklarımdan çıkan tek kelime...
"Derin?"

"Sevgilim gerçekten sen misin? Ne olur konuş benimle."

"Benim Ayaz."

Yanaklarımdan süzülen yaşlarım bu sefer mutluluktandı. Herşeyden çok sevdiğim kadın hayattaydı. Beni bırakıp gittiğini düşündükçe intiharın tek kurtuluş olduğunu biliyordum. Ama hayır, hala nefes alıyordu. Onu gökyüzünde ki kuşlardan bile kıskanırken, baş düşmanımın elinde olduğu gerçeği beynimi uyuşturmuştu.
Yavaş yavaş kendime geliyordum. Boşluğa düşmüş dizlerime güç verip ayağa kalktım ve telefonu tekrar kulağıma getirdim.

"Bana bak! Eğer o kızın kılına zarar gelirse seni doğduğun yere geri sokarım!"

"Bakıyorum da bir kaşar için ağabeyini unut-"

"SAKIN!

Sinirden kızaran gözlerimi yumup sözüme devam ettim.

"Sakın bir daha o kelimeyi kullanma."
Sesim her zamankinden daha sakin çıkmıştı. Fırtına öncesi sessizlik gibiydim.

"Tamam bir şey demedik sevgiline Ayaz hanımcısı."

İstemsiz gülmeye başlamıştım.

"Oraya geldiğimde dilin ağzında kalmayacak biliyorsun değil mi?

"Kim nerede kalıp nereden çıkacak, onu daha sonra konuşuruz. Sen şimdi bu güzel sevgilinin başına bir şey gelmesini istemiyorsan, bize ait olan malları geri getireceksin. Aksi taktird-"

"Yoksa?"

"Yoksa ona dokunmuş tek kişi sen olmazsın."

"LAN-"

Telefonun suratıma kapandığını farkedince delirmiştim.
Lan lan lan!!
Ellerim yumruk halde kafama darbeler indiriyordu.
Bitirdim seni orospu çocuğu!!

ÇAKIR

Yediğim darbelerin haddi hesabı yoktu artık. Ellerine düştüm ya, vurabildikleri kadar vuracaklardı. Yüzümün belirli bölgelerinden süzülen kanları dilimle yakalamaya çalışıyordum.
Evet bundan zevk alıyorum.

"Şimdiye kadar yediklerinin acısını mı çıkarıyorsun?"

Keyifle sorduğum soru karşısında bir yumruk daha kondurup cevap verdi.

"Böyle bir fırsat her zaman geçmiyor elime."

Şerefsizce gülüşünün ardından bir kaç darbe daha attıktan sonra nefes nefese geri çekildi.

"Sana şimdilik bu kadar yeter. Biraz da cinsel arzularımla ilgileneyim."

Lafını bitirip yerde güçsüz düşüp baygın yatan Derin'e doğru ilerledi.

"Onu rahat bırak."

Adımlarını durdurup kafasını bana çevirdi.

"Siz böyle dedikçe onu daha çok arzuluyorum biliyor musun?"

Kahkahasıyla kızın yanına kadar yanaştı.

"Ayaz size istediğiniz malları getirecek zaten it. Birazcık aklınız varsa buradan sağ çıkarmazsınız beni. Yoksa vücudunuzun içinde tek bir organ bile bırakmam!"

DERİN

Yaşadıklarımın ağırlığını kaldıramıyordu artık bedenim. Soğuk beton üzerinde uzanıyordum. Saçlarım yüzümü kapatmıştı ama onları düzeltecek halim yoktu.
Üzerimde yabancı birinin elleri gezinirken tepkisiz kaderime razı geliyordum.
Biraz daha ileri gidip üstüme çıkmıştı fakat hala tepkisizim..

Islah OdasıWhere stories live. Discover now