Küçük Kaçak 3

857 165 75
                                    

HATIRLATMA

"Toprak kendine gel iyi misin?"

Gözlerimi yavaşça aralamaya çalıştım. Nerede olduğuma anlam verememiştim.

"Toprak beni duyuyorsun değil mi?"

Kafamı zorda olsa aşağı yukarı salladım evet dermişçesine.

"Şükürler olsun. Beni çok korkuttun."

Etrafa anlamsız bakışlar atmaya devam ederken üzerimde yanlızcaçamaşırlarımla olduğumu farkettim. Zor bela ağzımı araladım.

"Neler oluyor?"

"Hatırlamıyor musun? Morga bırakıp gitmiştim seni. Biraz geç kalınca fazla üşümüşsün. Bilincini kaybettiğin için kaynar su tuttum üzerine. Özür dilerim ama iyisin çok şükür."

"N..nasıl yani? Neredeyiz biz?"

"Toprak saçmalama. Nerede olabiliriz? Betonhanenin içindeyiz."

"Ne?!"

🕗🕣🕘

Gördüğüm rüyanın etkisinden hala çıkamadığım için kendimi özgür hissediyordum. Ama öyle değildi... Biz hala bu kan kokulu binanın içinde hapistik ve kaçaktık. Kim bilir yakalandığımızda ne tür işkencelere katlanmak zorunda kalacaktık.

Dakikalardır üzerime tutulan sıcak su bedenimi kendine getirdi. Ercem'e iyiyim dermişçesine kafamı salladım ve üzerime kıyafetlerimi geçirdim.

"Toprak emin misin iyi olduğundan?"
"İyiyim."
Gözlerine tedirgince bakarak devam ettim.
"Şimdi ne yapacağız?"

Bulunduğumuz yer Betonhane'nin ortak kullanılan tuvaletiydi. İçerisinde fazlasıyla kirli küvetlerde vardı ve Ercem onlardan birinde beni kendime getirdi.
Elini çenesinde gezdirirken ağzını araladı.
"Madem böyle bir aptallığa kalkıştık o zaman hakkını verip buradan kaçmalıyız."
"Nasıl yapacağız nasıl?! Kafayı yiyeceğim. Burada ölmek istemiyorum Ercem."

Olduğum yerde bir sağa bir sola giderken dikkatimi çeken şeyle konuşmaya devam ettim.
"Koridordaki sesler ne?"
Kafasını kapıya çevirip hafif sırıtırken,
"Delileri biraz delirtmiş olabilirim."
Tekrar bana döndü ve anlamamış bakışlarıma maruz kaldı.
"Nasıl yaptın?"
"Çok zor olmadı. Kargaşa yaratmasaydım seni morgdan çıkaramazdım."

Fazlasıyla bulanık aynalardan birine yaklaşıp kendisine baktı ve yüzüne biraz su tuttu. Çenesinden akan damlalar eşliğinde kapkara betona aldırmadan yere oturup bakışlarını bana çevirdi.

"Buradan çıkmamız için anahtarlığı ele geçirmemiz lazım."

Bir kaç adımda yanına yanaşıp bende kendimi betona bıraktım.
"İyi de nasıl? Buradan bir çok kez kaçmaya çalıştığını söylüyorsun Ercem. Hiç mi eline geçiremedin o anahtarları?"
"Başarmıştım."
Bakışlarını benden ayırdı ve kafasını duvara yaslayıp devam etti.
"O anahtarları ele geçirmiştim ama kapıdan çıkamamıştım."
"N..neden?"
"Çakır'dan kaçmak çok zordur Toprak. Beni yakaladı ve nefes aldığı sürece buradan çıkamayacağımı çok sert bir dille anlattı."

Gözyaşları yavaştan harekete geçmişti bile.

"B..ben çok denedim Toprak. Kaçmayı da ölmeyide... İkisinede izin vermediler."

Islah OdasıWaar verhalen tot leven komen. Ontdek het nu