《𝕁𝕖𝕠𝕟 𝕁𝕦𝕟𝕘𝕜𝕠𝕠𝕜》
İki mafya.
•••
Kazanılması gereken bir ihale.
Birinin küçümseyici, keskin ve kendinden emin bakışı yakışıklı çehresinde yer edinmişken diğerinin alay dolu korkusuz gözleri ve dolgun kırmızı dudaklarını iki yana gerdirmiş...
Oops! This image does not follow our content guidelines. To continue publishing, please remove it or upload a different image.
Bal küpüm🤧🤧
Yeni bölümle hepinize selamlarr bu bölüm baya uzun olduuu önceki kısa bölümlerin telafisii
Oy ve yorum yapmayı unutamayınız ve BENİ TAKİP ETMEYİİİİ(SINIR 50 YORUM 20 OY)
Keyifli Okumalar❤️
Uçaktan indiğimizde yüzüme çarpan serin havanın kokusu bana İtalya'da olduğumuz net bir şekilde hissettrirken Kai elimden valizimi alıp siyah arabaya doğru sürüklemeye başlamıştı.
Özel jetimizle, uzun denebilecek şekilde süren yolculuktan sonra bir kez daha uçaklardan haz etmediğimi ağrıyan başım bana hatırlatmıştı.
Çok sık yurtdışına çıkan biri değildim. Genelde yeraltı dünyasında sözleşme imzalayacağım insanları bile iyi ağırlanırsanız bahanesi ile Kore'ye getirtirdim. Çünkü yaşadığım basınç ve jet-lag gerçekten çekilir gibi değildi.
"Har- Yani Eun Kyung ve Yoongi gelmişler mi?" Harley, özellikle İtalya'da ona Eun Kyung diye seslenmem konusunda beni uyarmıştı. Dinlemezdim de..şu an çok zor bir göreve gelmiştik. Kendimi tehlikeye atmamak için kabul etmiştim.
Kai, Taehyung'un da valizini bagaja koyduğunda kafasını sallamıştı. "Yaklaşık 15 dakika önce inmişler, attığımız adrese doğru gidiyorlarmış. Yoongi'nin kardeşi de onlarlaymış."
Kafamı kaldırdım hızlıca. "Yoongi'nin kardeşi ne alaka? Ayrıca onun kardeşi neden burada?"
"Kendisi bizim Yeonjun gibi. Sevkiyatların atan kalbi ondan geçiyor. İtalya'da yaşıyor çoğunluk olarak ve Harley gibi yüzünü tanıyan çok yok, maskeyle gezip duruyormuş. Duyduklarım bu kadar."
İşte bu oldukça yetersizdi. Ayrıca neden maske takarak geziyordu? Çirkin miydi? Eğer Yoongi kadar çirkince kesinlikle Yoongi'yi de onun gibi maske takma konusunda ikna etmeliydi.
(çarpılacaksın jungkook birazdan aynaya bak istersen yamuldun mu)
"Bizimle alakası ne peki? Hasret gidermeye güvenli evime götürmüyorlar herhalde adamı?" dedim bir kaşım kalkıkken.
Kai kafasında her ne kurduysa onu söylemekte biraz zorlanmış olmalı ki, "Kai konuş." diyerek onu sertçe teşvik etmem gerekmişti.
"Kutlama için davetiyeleri ve organizasyonu onlar ayarlamak istiyorlar, çünkü Har- aman Eun Kyung hanım bizim bunu kusursuzca başarabileceğimizden emin değilmiş."
Olayı biraz olsun yumuşatmadan, dobraca açıkladığında dişlerimi gıcırdattım ve sahtece güldüm. Kaynayan kanım kulaklarımdan akacak hale gelmişti.
Biz(!) hatta ben(!) halledemezmişim öyle mi?!
Birde bunu bana değil, asistanımdan mı bana ulaştırmıştı?
