《𝕁𝕖𝕠𝕟 𝕁𝕦𝕟𝕘𝕜𝕠𝕠𝕜》
İki mafya.
•••
Kazanılması gereken bir ihale.
Birinin küçümseyici, keskin ve kendinden emin bakışı yakışıklı çehresinde yer edinmişken diğerinin alay dolu korkusuz gözleri ve dolgun kırmızı dudaklarını iki yana gerdirmiş...
Oops! This image does not follow our content guidelines. To continue publishing, please remove it or upload a different image.
Aman aman 1K olmuşuz nerelere geldik:))
Yeni bölümle hepinize merhabalarrr
Satır arası yorumlarınızı bekliyorummmm
Yıldızı doldurup öyle başlasak bölüme=)
O zaman ne yapıyoruz? Sağ ayakla bölüme başlıyoruz👌👌👌👌
Keyifli Okumalarrr ❤️
İmkansızdı.
Benim haberim olmadan etrafımda bu kadar olayın gerçekleşmesi imkansızdı.
Yeonjun'dan aldığım telefondan sonra Kai ve Taehyung'a hızlı bir işaret çakıp dışarı hızlı adımlarla ilerlerken aklımdan geçen buydu.
Arkamda bıraktığım Eun Kyung'un gözlerini sırtında hissetsem ve erkekliğimi dokunup beni aklınca zor durumda bırakmasına karşı o an ne kadar sinirlensem bile aldığım bu telefon gözümde ki her şeyi bulanıklaştırmıştı.
Benim adamlarım, İtalya'da gümrükten geçmek için bekledikleri limanda, sabahın köründe saldırıya uğramışlardı. Yeonjun ağır yaralıydı ve mallarımızın yarısı elimizden kayıp gitmişti.
Nasıl oldu bu demiştim, beklemedikleri bir anda 40 kadar kişinin onlara saldırdığını, bir mektup bırakıp gittiklerini söylemişti.
Yanlarına güvenlik açısından sadece telsiz telefon verip gönderiğim için onlar gelene kadar mektubun içeriğini bilemeyecektim ve bu ekstra diğer sorunlara yol açıyordu.
Yolum tamamen karanlıktı ve düşmanımı o mektup gelene kadar anlamam imkansızdı.
Sword Holding düşmanlarından değildi çünkü, yer altı dünyasındandı.
Ki bu kuşkularımın çıktığı oyuğu genişletmişti.
Biz en güçlüydük ama aslan olmamız, tilki ve yılanların arasında otoritemizin her zaman süreceği anlamına gelmiyordu, bunu bu gece belli etmişlerdi. Ha, ama onları bulunca ve her uzuvlarını kesince, bulaştıkları kişinin kim olduğunu belki daha net anlarlardı ama ok yaydan çıktığı için artık çok geç olacaktı.
"Ne olmuş Jungkook?"
Taehyung ve Kai ile hızlıca arabaya binmiş ve bizim mekana doğru sürmeye başlamıştım. Bir şey olduğunu anlamışlardı ama düşüncerlerim arasında boğulduğum için onlara hala açıklama yapmamıştım.
"Yeonjun'lar saldırıya uğramış. Yeonjun yaralı, adamalrımız pert ve malların yarısı gitmiş."
"Ne!"
"Ne?"
İkisi de şokla, aynı anda konuştuğunda sinirlice nefesimi verip, "Olan bu." dedim.
Taehyung kafasını hala şaşkınken sağ sola salladı. "İmkansız! Bu nasıl olur Jungkook? Her şeyi sadece 30 dakika önce kontrol etmiştim, güvenlik sisteminde onları izledim. Kontrol altındaydı-"
