yirmidört

1.3K 41 1
                                    

Ahves'in evinde açmıştım gözlerimi Ahves ise yanımda yatıyordu. Başım çatlıyordu sanki. Yanımda duran komodinin üzerinde ilaç,su ve not görmem ile notu elime almıştım.

'Alkol eşiğin çok düşük eminim basın çok ağrıyacak benden önce uyanırsan aç karna bunları iç. Kahvaltıdan sonra başka bir ağrı kesici vereceğim güzel kızım.'

Not kalbimi kıpır kıpır ederken ben ilacı ve suyu içmiştim.

Kafamı geri yastığa koyduğumda Ahves kolunu belime atmış ve beni çekmişti kendine. Boynuma öpücük kondururken huylanmıştım.

İstemeye istemeye kalkmıştık. Kahvaltı hazırlamış ve beraber afiyetle kahvaltı yapmıştık.

Sonra ise Ahves beni eve bırakmak için hazırlanmıştı.

Bense Simay'ın dolabından giyinmiştim yine. Beraber arabaya binerken Ahves "Seni bıraktıktan sonra şirkete geçeceğim sevgilim." demişti.

"Tamam sevgilim." demiştim. Beni evin önüne getirince arabadan inmiştim tabi önce sevgilimi öpmüştüm. Ahves eve geçmemi beklerken dönüp el sallamış ve eve geçmiştim. Eve geçtiğimde ise Sarp abim beni kucaklamıştı.

"Hadi Umay hanım. Valizleri hazırla. Tatile gidiyoruz." demişti. Ağzım kulaklarıma varırken ben koşa koşa valiz hazırlamaya gitmiştim. Şort, crop, elbise, t-shirt ,bikini ve pantolon koyduktan sonra bide iki topuklu iki spor ayakkabı koymuştum.

Hepsi lazım olabilirdi. İki büyük valize sığdırabilmiştim. Tabi birde küçük bir valizimi daha vardı. Şimdi ise geriye bunları indirmek vardı. Ben yavaş yavaş iteklerken Oğuz abim valizimin birini bir eline almıştı. Küçük valizimide almıştı. İkisini indirirken "Sakın diğer valize karışma." demişti. O sırada Sarp abim gelmiş ve Oğuz abimin ve benim valizlerimi indirmişti.

Annemlerin valizleride babam indirirken babam benim valizleri gördüğünde "Kız babası olmanın böyle bir şey olmadığını söyleyin lütfen." demişti gülerek.

Herkes buna gülerken babamın tribi hak ettiğini düşündüm ve kollarımı birleştirip koltuğa oturdum.

Yüzüm somurturken babam gelip yanıma oturmuştu. "Şaka yapıyordum güzelim." demişti. Ben bu sefer diğer tarafa dönerken babam ellerini sırtımdan ve bacağımın altından geçirmiş ve kucağına almıştı bile beni.

"Hadi Yade gidelim. Prensesimiz triplenmeden gitmeden waffle yiyelim." demişti. "Bir waffle ile mi affedeceğim hah." dediğimde gülmüş ve "Bence ben kendimi çok güzel affettireceğim." demişti.

  "Affetmeyeceğiiiimm." dediğimde gülmüş ve beni arabaya götürüp oturtturmuştu. Korumalar arabaya valizleri yerleştirdikten sonra bizde yola çıkmıştık. Büyük bir arabadaydık. "Nereye gidiyoruz baba?" dediğimde   "Maldivler." demişti. Şakaydı herhalde.

  "Baba-" dediğimde anında "Efendim bebegim?" demişti. "Ben seni affettim sen beni affet." demiştim gülerek. Waffle yemiş ve havaalanına gelmiştik.

  Babamın kendi uçağı varmış. Hayır annem Acun ile evlenmedi!!

  Uçağa bindiğimiz de annemle babam önde biz ise abilerle arkadaydık. Yaklaşık sekiz saatin sonunda ise yorulmuştum.

  Uçakta uyuyamamıştım. Abim benim halsizliğimi görünce kucağına almıştı.

  Ahves'e haber vermiştim bu arada. Zaten bir haftalık tatil yapacaktık.

  Babamın burda ki evine giderken babamın zenginliğinin farkına varmıştım resmen.

  Eve gider gitmezde Sarp abim beni yanına alıp uyutmuştu. Saçlarımla oynayarak uyutmuştu hemde.

  Bir sonraki gün ise bikinilerden birini giyip denize gitmiştik. (Maldivleri bilmiyorum bu yüzden nasıl betimlendirebilirim bilemiyorum🥹🥹🥹)

  Tatilim böyle geçip gitmişti işte. Ailemle geçirdiğim ve daha da bağlarımızın kuvvetlendiğine inandığım bir tatil olmuştu. Ben bu tatil işini de sevmiştim üstelik.

  Geri eve dönüş günü ise çok üzülmüştüm babam ise tekrar gelebileceğimizi söylemişti.

Her Allah'ın günü maldivlere gelme imkanı kazanıyorduk sani amk.

  Neyse ben çiceksi bebeksi hanımefendiliğimi korumuştum.Tekrardan eve geldiğimizde ise yine Sarp abimle uyumuştum.

  Bir sonraki gün uyandığımda valizlerimi boşaltmıştım. Düzmesi ne kadar güzelse boşaltması o kadar üzücü ve yorucuydu. Lirio ise valizime girmiş orda yatmıştı. Şebek kediş.

  O orada uyurken bense aşağı inip yemeğe geçmiştim.

  Yemekleri yedikten sonra ise Burçe gelmişti bizde kalmaya. Abim Burçe'yi çalmayacakmış gibi hemde.

  Ama abimin hayaller Bera'nın gelmesiyle yıkılmıştı. Tamam Bera kardeşi ile olmasını sorun etmesede geceleri beraber geçirtecek kadar genişte değildi ki Ahves ile bana da müsade etmezlerdi.

  Ahves'i çok efendi diye yorumluyordu annemle babam evde. Oğuz abim erkek erkektir kafasındaydı . Sürekli beni uyarıyordu. Ama nafile...

  Sarp abim ise Ahves'e güveniyordu. Ki Ahves benim isteğim dışında dokunmamıştı bana. Doğru olanda buydu. Biz Burçe ile benim odamda eğlenirken abim Bera ile takılıyordu. Abimler artık Yiğit ile konuşmuyordu üstelik.

  Çünkü Yiğit benim üzerimden tehdit etmişti Burçe'yi. Burçe'de saklamamış ve bize söylemişti. Bera kardeşini tehdit eden adamla abimde benimle tehdit ettiği için konuşmuyordu.

  Kerem ise yoktu uzun zamandır. En son gördüğümden sonra bir daha görmemiştim. Ama öğrendiğim kadarı ile babası Amerika'da olan şirkete yollamıştı onu.

  Gece eğlenceli geçerken bir sonraki sabah Simay gelmişti. Ahves ve Devran abide onunla gelmiş ve hep beraber eğlenceli vakit geçirmiştik.

  Boş bir bölüm oldu biraz ama kitabımızı bitirmeyi düşünüyorum. Ufak bir kaçırılma tarzında bir şey yazıp bitireceğim sanırım teşekkür ederim hepinize.🩷🪷

Minik Kurabiyem🍪Where stories live. Discover now