BÖLÜM 31. "Geç olmadan"

37 13 3
                                    

"İçimde bir dünya var...geniş ve ucsuz bucaksız. Ben o dünyamda seni bir köşede bırakmıştım ama zaman geçtikce anladım ki içimdeki o geniş dünya senmişsin..."

Arabayı son hızla süren Bright Jolie'ye sıkı tutunmasını söyledi. Neredeyse bir mucizeyle 5 dakika içinde varmıştılar. Araba durur durmaz Jolie hızla arabadan atladı ve eve doğru koştu.
Kapıyı açdığı gibi içeri girdi. Evin içinde yürüyerek annesini aramaya başladı. Bright'da etrafı kontrol ederek onun peşinden ilerliyordu. En sonunda odasına geldi ve gördüğü manzara karşısında kilitlenip kaldı.

Bayan Perla yatağında uzanmış doktorsa ona serum takıyordu. İlk başta korkan Jolie hemşireye doğru yürüdü ve iyne yapmasına izin vermedi. Doktor onların geldiğinden haberi olmayacak ki şaşırmış bir halde Jolie'ye bakarak dedi:
Doktor: Bayan Jolie.?

Az sonra her şey anlaşılmıştı. Doktoru Bayan Perla çağırmıştı. Doktor Perla'ya iyne yapıyordu. Jolie annesini kaybedeceğini düşünüp çok korkmuşu ki onun hasta da olsa iyi olduğunu görmek içini rahatlatmıştı. Bright bir kenarda durmuş bir şeyler düşünüyordu. Bayan Perla kendinde değildi. Jolie onu bu halde görünce üzülüyordu. Doktor onu rahatlatmak için dedi:
Doktor: Merak etmeyin, birazdan kendine gelir. Bayan Jolie, Bay Bright, benimle dışarı gelirmisiniz. Konuşmamız gereken bazı şeyler var.

Jolie kafasını salladı ve annesinin başının ucundan kalkarak Bright ile dışarı çıktı. Doktorun Bayan Perla duymasın diye dışarıda demek istediği şey ne olabilirdiki diye düşünüyordu. Doktor derin bir nefes alıp verdikten sonra söze başladı:
Doktor: Bayan Jolie, aslında ben Bayan Perla'nın uzun zamandır kişisel doktoruyum. Bunu burada bu şekilde öğrenmenizi istemezdim fakat Bayan Perla...
Jolie Doktorun sözü uzattığını görünce dedi:
Jolie: Annem ne.?
Doktor: Bakın Bayan Jolie, Bayan Perla bunu sizden saklamaya çalışarak sizi üzmek istemiyordu.
Doktora tahamül edemeyen Bright dedi:
Bright: Doktor, açık konuşun.
Doktor: Ah, Bayan Perla kanser hastası.

Doktorun son cümlesinden sonra Jolie sendeledi ve Bright onun düşmesine izin vermedi. Böyle bir gerçeği Bayan Perla Jolie'den saklamıştı. Şimdiye kadar hiç belli etmemişti. Sırf kızı üzülmesin diye...nasıl da dayanmıştı. Bright Bayan Perla'nın güçlü bir kadın olduğunu biliyordu ama hasta olduğunu öğrenince buna olan inancı daha fazla artmıştı.
Doktor durumun ağır olduğunu biliyordu. Yinede sözüne devam etmeliydi, anlatmalıydı.
Doktor: Bakın, sizin için ağır bir durum olabilir. Aynı zamanda bu Bayan Perla için daha ağır bir durum. Sizin yapmanız gereken şey o uyanınca onunla konuşmak ve yanında olmak.

Bright her şeyi yerinde anladıktan sonra konuştu:
Bright: Muhtemelen bunları anlatmanızı Bayan Perla söyledi.

Doktor şaşkınlıka Bright'a baktı ve dedi:
Doktor: Doğru genç adam. Nereden bildin.?
Bright: İçgüdülerim...her zaman haklıdırlar.
Doktor tekrardan Bright'ın gözlerine sıcak bir tebessümle bakarak onu takdir etmiş oldu.
Jolie sakinleşip kendini toparladıktan sonra annesi ile konuşmak için odaya girmişti. Bu sırada Bright ile Doktor dışarıda Bayan Perla'nın uyanmasını bekliyordu. Göz yaşlarını tutamayan Jolie annesinin yanına geldi ve oturarak elini tutup ağlamaya başladı. Perla'yı bu halde görmeye dayanamıyordu. Sesli bir şekilde ağlayarak onu uyandırmaya çalışıyordu:
Jolie: Neden...neden benden hep bir şeyleri saklıyorsun anne?? Uyan artık çok geç olmadan...
Jolie öylece kafasını annesinin göğüsüne koyarak ağlayıp sızladı. Bir kaç dakika sonra annesinin sesini duydu:
Bayan Perla: Kilomu aldın kızım.?
Jolie annesinin sesini duyar duymaz şaşkınlıkla kafasını kaldırdı.
Jolie: Anne!
Bayan Perla: Bir an üstümde uyuya kalacaksın sandım.
Jolie: Beni duyuyormuydun.?
Bayan Perla: Ben daha yaşlı bunak değilim elbette duyuyordum.
Jolie: Ahhh anne! Bir an uyanmayacaksın sandım.
Bayan Perla: Küçük kızımı yalnız bırakamazdım.
Jolie: Anne, doktor senin...
Bayan Perla: Evet tatlım. Doktorun dedikleri doğru.
Jolie daha fazla ağlamaya başladı ve dedi:
Jolie: Hayır anne böyle olmaz! Doktor her ne dediyse bile bu hastalıkla savaşacaksın.
Bayan Perla: Bak Jolie, kızım ben artık bu hastalıkla savmak istemiyorum...
Jolie: Ne.?
Bayan Perla: Dinle...zaten az vaktim kaldı. Kalp kanseri kolay atlatılacak bir hastalık değil ve üstelik...
Jolie onun sözünü keserek dedi:
Jolie: Üstelik ne anne? Ne yani pesmi ediyorsun? Bana şimdiye kadar hiç bir şey anlatmadın bile! Ya şimdi sen...
Jolie daha fazla konuşamadı ve eliyle yüzünü kapatarak öylece durdu. Bayan Perla her şeyi anlatmaya başladı:
Bayan Perla: Babanı kaybettiğimiz günden sonra kendimi iyi hissetmemeye başladım. İş yerinde bazı sorunlar yaşadım ve artık doktora görünmem gerektiğini anladım.
Jolie ellerini yüzünden çekerek göz yaşlarını sildi ve annesini dinlemeye başladı.
Bayan Perla: Uzun zamandır muayene oluyorum ama doktor buna gücümün yetmediğini söylüyor. Bunu senden saklamak ise beni daha da zayıflatıyordu. Fakat eğer haberin olursa senin benden daha kötü hale geleceğini biliyordum. Bu yüzden sana hiç bir şey anlatmamaya karar verdim...üzgünüm.

İBLİSİN YARDIMI | TEXTİNGजहाँ कहानियाँ रहती हैं। अभी खोजें