Ama Yine De İyi İlerledin Alaz'ım..

Start from the beginning
                                    

"Gelemem.."

Gözlerindeki endişeyi gördüğümde iç çekip "Neden?" dedim sessizce. Sanki bu odada olmaktan bile rahatsız gibiydi..

Önce cevap vermeden yüzüme baktı bir süre. Sonra isteksizce oturdu yanıma. "Ben.." diyerek konuşmaya başladığında sesi fısıltıdan biraz yüksekti. "Yani.. Oturalım ama.. Sadece bu kadar, tamam mı? Başka bir şey yapmak istemiyorum. Korkuyorum Alaz.."

Başta neden böyle konuştuğunu anlamayarak orman yeşili gözlerini inceledim sessizce. Bana sarılmak, öpmek istemiyor mu diye düşündüm.. Sonradan fark ettim ki cinsel bir yakınlıktan bahsediyordu Beren. Sanırım babası bu konuda onu çok sıkıştırıyordu..

Anlayışla kafamı sallayıp "Tabii ki.." dedim ona güven vererek. Parmak uçlarım onun pürüzsüz tenine sürtünüp nazikçe çenesini kavradı. "Sen nasıl istersen.."

Ardından daha fazla dayanamayarak eğildim ve tüy kadar yumuşak bir öpücük bıraktım dudaklarına. "Seni çok özledim.." diye konuşmaya başladığımda sesim hasretten kalın ve boğuktu.

Beren'in yeşil gözleri bir süre yüzümde gezindi bu ufak öpücüğümden sonra. Dudaklarından hem özlem, hem de yorgunluk dolu sıcak bir nefes kaçtı ve benim dudaklarıma çarptı. Sanki ağlamak üzereymiş gibi gözlerinde dökülmemiş göz yaşları parlıyordu.

"Ben de seni çok özledim.."

Söylediği şeye rağmen şu an yanımda olmaktan pek memnun değildi sanki.. Daha doğrusu, fazlasıyla tedirgindi bu durumdan.

"Babanla aran nasıl?" diye sordum yüzüne düşen bir tutam saçı nazikçe kulağının arkasına sıkıştırırken. Bakışlarımla cebindeki şişkinliği işaret ettim. "Telefonunu vermiş.."

"Sadece bugünlük.." dedi Beren hayal kırıklığı dolu bir nefesle. "O da annemin zoruyla.. Haftalar oldu ama hala çok sinirli bana, biliyor musun? Gerçi.. Bilmiyorum, son zamanlarda biraz daha sakin gibi ama.. Yine de çok korkuyorum Alaz. Şu an bile korkuyorum.. Ya babam seninle görüştüğümü öğrenirse?"

Elini tutup onu rahatlatmak için hafifçe sıktım. "Öğrenemez.. Yani sen söylemezsen, öğrenmez tabi, ama.. Neden sen söylemiyorsun? Sonuçta yanlış bir şey yapmıyoruz.. Yılbaşı gecesini arkadaşlarınla geçirdin. Film izledin, oyun oynadın falan.. Değil mi? Üstelik küçük bir çocuk da değilsin. Belki de baban sadece ona yalan söylediğin için bu kadar sinirleniyordur.. O seni sıkıştırmadan sen anlatsan direkt, olmaz mı?"

Beren bu söylediklerimi dinlerken elini tutan elime bakarak düşünceli bir şekilde iç çekti ve "Bilmiyorum.." dedi masum bir tavırla. "Babamı tanımıyorsun Alaz.. O kadar değişik bir adam ki!" Bir kaç saniye sustuktan sonra devam etti. "Nasıl tepki vereceğini bilmiyorum.."

Kafa sallayıp "Haklısın.." dedim ilk cümlesine. "Babanı tanımıyorum.. Neden beni onunla tanıştırmıyorsun?"

Bu önerimi duyduğunda göz bebekleri korkuyla genişledi ve "Ne?" dedi Beren şaşkınlıkla. Bir kaç saniye boyunca ciddi olup olmadığımı anlamak için suratıma baktı. "Şaka yapıyorsun, değil mi?"

"Hayır.." dedim oldukça net bir tavırla. "Gayet ciddiyim ben.. Belki de baban beni tanıyıp senin için öylesine biri olmadığımı anlamalı. Ciddiyetimi anlayıp bana güvenirse sana kızması için bir sebep kalmaz.."

"Ciddiyet?" dedi Beren soru sorar gibi. Yanaklarına yayılan toz pembe renk bile endişesini gizlemeye yetmiyordu. "19 yaşındayım.. Biliyorsun değil mi?"

"Biliyorum tabiki.." dedim bu tepkisine iç çekerek. "Hemen şu an evlenelim demedim zaten.. Sadece.. Baban benim seninle gönül eğlendirmediğimi bilsin istiyorum, anladın mı?"

Bu kez demek istediğimi anladığına emindim ama o konuşmak yerine bir süre düşünceli bir şekilde suratıma baktı. Ardından kafasını telaşla iki yana sallayıp "Olmaz..!" dedi stresle. Reddetmesine rağmen hala düşünüyor gibi bir hali vardı. "Yok, yok.. Olmaz! Bu kez senin de başına bela olur babam.. Boşver tamam mı? Kapat bu konuyu. Ben.. Ben halletmenin bir yolunu bulacağım, söz veriyorum."

Her ne kadar buna pek inancım olmasa da daha fazla üstüne gitmek istemediğim için "Tamam o zaman.." dedim. "Kapatalım konuyu.."

Ardından aklıma gelen şeyle birlikte elimi cebime attım ve "Bak.." dedim heyecanla. "Sana bir şey göstereceğim.."

Ve haftalar önce Beren için yaptırdığım kolyeyi çıkardım cebimden.

"Ne zamandır bu anı bekliyordum.. Sana bir sürprizim var demiştim, hatırladın mı?"

Kolyenin zincir kısmından tutup tepkisini merakla bekleyerek Beren'e gösterirken kalbim heyecanla çarpıyordu. Onun ışıl ışıl parlayan gözlerine bakıp nefesimi tuttum..

Tam tahmin ettiğim gibi mutluluktan zıplayarak hızlıca aldı kolyeyi elimden. "Alaz.." dedi fısıltıdan biraz yüksek çıkan sesiyle. "Bu.. Bu çok güzel.."

Onun tepkisine sırıtarak "Beğendin mi?" dedim ve yanağını okşamak için uzandım ama yatakta zıplayıp durduğu için çenesine sürtündü parmaklarım.

"Beğenmek mi?" diyerek heyecanla kıvrandı ve gözlerime baktı. "Bayıldım!"

Ama sonra birden gülüşü soldu ve onun yerini hayal kırıklığıyla dolu bakışlar aldı.

"Ama.. Alamam ben bunu."

Benim de gülüşüm aynı şekilde solarken "Neden?" dedim hafif bir kırgınlıkla. "Ben..bunu sana özel yaptırdım. Pahalı falan diye düşünüp almıyorsan eğer, merak etme.. Hiçbir şey senden değerli değil. Hadi dön arkanı da takayım boynuna.."

Bir umutla dediğimi yapar diye bekledim ama kolyeyi avcuma geri bırakıp "Olmaz.." dedi Beren ısrarla. "Alamam Alaz.. Babam görürse başım belaya girer."

Bu hediyeyi ona vermek için haftalardır bekliyordum ama yine de anlayışla kafa sallayıp "Anlıyorum.." dedim sessizce. "Tamam o zaman.. Bende kalsın.."

Ardından derin bir nefes alıp ekledim. "Şimdilik.."

______________________________________

Yine başlık ararken can çekiştiğim bölümler qmslwkslwos

Ay ama üzüldüm çocuum şu hediyeyi veremedi diye :(

Neyse.. Sonraki bölümde görüşürüz, HAYDİN BB

Kış Güneşi (+18) {Yaz Yağmuru İkinci Kitap} Where stories live. Discover now