10

4.2K 811 523
                                    

Haiii ben geldiiim! Size daha erken geleceğimi söylemiştim ehehe. Finaline kadar bu fice odaklanmaya çalışacağım, en az bölüm güncellediğim ficlerden biriydi LYD, artık daha sık güncellemeye çalışacağım elimden geldiğince:')

Yazım yanlışlarım varsa affoluna. Keyifli okumalar dilerim lokumlarım! Xx

+++++

"Taehyung, sen benim odamda kal, ben Jimin'in odasına geçerim. Çarşafları da değiştirdim." dediğimde burnunun ucuna kayan gözlüğünü düzeltti ve sonra da saçlarını geriye doğru itekledi.

"Hayır, rahatını bozma. Sen odanda kal, ben koltukta da yatarım." dedi gecenin sessizliğine uyum içerisinde, kısık bir sesle.

Başımı çevirip odamdaki koltuğa bakarken elimle koltuğu işaret ederek söze atladım. "Ama bu koltuk çok küçük, rahat edemezsin ki." dediğimde elimle gösterdiğim koltuğa kayan bakışlarını yere düşürdü ve başını öne eğerek gülümsedi.

"Aslına bakılırsa salondaki koltuğu kastetmiştim..." dedi ve duraksayıp başını kaldırarak bakışlarımızı buluşturduğunda yanağımın içini ısırdım. Ah kahretsin... "Odanda kalmamdan rahatsız olmayacaksan, ben bu koltuğa her halukârda sığışırım." 

"Rahatsız olmam. Yani şey... Sen bilirsin, salondaki koltuk daha geniş tabii. Ama yatağımı bu gecelik sana verebilirim dediğim gibi. Çarşafları da değiş-"

"Madem rahatsız olmayacaksın." diyerek işaret parmağıyla burnumun ucuna dokunup yanımdan geçerek doğruca koltuğa oturup uzandı. Parmağının o yumuşak dokunuşu tenimde kalmış gibi hissederken gözlerimi kırpıştırdım.

Ayakları olduğu gibi dışarıya çıksa bile ellerini başının altındaki yastık ile ensesi arasında birleştirip başını bana çevirirken ıslık çaldı. "Koltuk fena rahat yalnız." dedi keyifli bir sesle.

"Sahi mi? Yani boynun tutulmaz mı ki?" diye kaygı dolu bir sesle mırıldanıp sağ ayak tabanımı hafifçe zemine vurdum. "O yastıkla olmaz ya, sana başka yastık bulayım." dedim ve döndüğüm anda duraksama yaşayıp bakışlarımı koltukta uzanan Taehyung'a geri çevirdim.

"Ayrıca koltukta yatmak konusunda kararlıysan çarşafta getireceğim."

Ellerini havaya kaldırdı. "İnan hiç gerek yok, olur da boynum tutulursa belki bana masaj yaparsın, hmm?" 

Topuklarımın üstünde ona tamamen bedenimi döndürüp başımı sağ omzuma doğru eğerken parmaklarımla oynamaya son verip elimi salladım. "Elbette. Yani uhmm... Elbette boynunun tutulmasını istemem." diye toparlamaya çalıştığımda ellerimi oynatarak konuştuğum için gözleriyle beni takip ederken dudaklarının iki kenarı sivrilircesine yukarıya doğru büküldü.

"Adama kafayı yedirtirsin varya..." diye fısıldadığında kaşlarım havalandı ve bakışlarım durağanlaştı. İfadesizleşen yüz ifademle doğrudan ona bakarken, "Nasıl yani..." diye mırıldandım.

Başını iki yana salladı ve ellerini ensesinin altından kurtarıp bu kez göğsünde birleştirdi. "Hiç..."

Dudaklarımın kenarı sağa doğru kıvrılırken gözlerimi kısarak önüne adımladım ve yavaşça koltuğun yanına doğru çömeldim. "Ne demek istedin Taehyung... Bu kötü bir-"

"Tatlılığın diyorum, kafayı yedirtecek cinsten." dediğinde gözlerim irileşti. Kötü anlamda dile getirdiğini düşünmüşken, bu şekilde pat diye söyleyince şaşkın gözlerle bakakaldım.

"Ben çarşaf... Evet çarşaf." diye mırıldanıp yüzüme düşen saç tutamımı kulağımın arkasına sıkıştırarak çömeldiğim yerden hızlıca doğruldum.

LOVE YOU DANGEROUSLY • TAEKOOKWhere stories live. Discover now