LOVE YOU DANGEROUSLY • TAEKOOK

6

Haiii ben geldiim! 

Yazım yanlışlarım varsa affoluna. Keyifli okumalar dilerim lokumlarım! Xx

+++++

Taehyung ile aynı restoranda yemek yerken Haru ve annesi de gelmişti, bizimle aynı masaya oturmalarının sakıncası olmadığını söylesem bile ayrı masalarda yemiş ve onlara veda ederek ayrılmıştık.

Çünkü yarın sabah çok erken saatte kalkacaktım. Direkt işe geçecektim ve full çekmem gerekecekti. 

Daha kirli çamaşırlarımı toplayıp makineye atmam lazımdı. 

Taehyung aracı bahçenin önüne park ettiğinde, araçtan inip sırtçantamı omzuma asarken, "Teşekkürler Taehyung." dedim ona dönerek. "Asıl ben teşekkür ederim Jeon, çok güzel bir randevuydu."

Kaşlarım havalanırken omzumda halihazırda asılı duran çantamın kulpunu sıkıca kavradım. "Sadece yemek yedik."

"Olsun, birlikteydik ve bu da randevu sayılır." dedi gecenin sessizliğine uyum içerisinde. Aracının kapısını kapatıp benim tarafıma geldi ve kalçasını aracına yaslayıp elini önüme uzattı.

Bakışlarım gözlerinden doğruca önüme uzanan uzun parmaklarına kaydı. "Vaktini bana ayırdığın için müteşekkirim." Elini tutup onunla tokalaştığım anda derin sesi kulaklarıma çarptı.

Bakışlarım gerisin geri gözlerine tırmandı. "Yeniden tekrarlamak dileğiyle." diye eklediğinde başımı olumlu anlamda salladım. "Görüşmek üzere, iyi geceler Taehyung." dedim ve elimi yavaşça geriye çekip sıcak parmaklarının temasından ayırdım.

"Mutlaka görüşelim, iyi geceler Jeon." diyerek bana göz kırptığında ona el sallayıp tenha sokağın boşluğundan faydalanarak karşıya geçip evimin bahçe kapısını iterek açtım.

Tam o sırada bahçe kapısından koştura koştura bu tarafa gelen Jimin ile karşılaştım. Elinde siyah çöp poşeti vardı ama içi hiçte dolu görünmüyordu.

"Oo iyi geceler. Birlikte miydiniz?" 

"Jimin." diye mırıldandığımda yanımdan geçti ve bahçeden dışarıya çıktı. Taehyung aracının önünde aynı noktada beklemeye devam ederken başını hafifçe salladı. "İyi geceler, akşam yemeğinden döndük."

Jimin ıslık çalarken "Sen az değilsin varya." diye kısık sesle homurdanarak omzuma patlattığında öksürerek boğazımı temizledim. "Jimin içeriye mi geçsen acaba?"

"Yemeğe çıkmalarınız bol olsun, çok güzel çok güzel." diyerek sırıttı ve bunu yüksek sesle bağıra bağıra söylediği için sadece ben değil Taehyung'ta duydu. Oflayarak avcumu alnıma bastırırken çöp konteynerının olduğu kısma yönelen Jimin'in peşinden koşturup ona yetiştim.

"Poşet boş değil mi? Niye Taehyung'la flört ediyormuşuz gibi davranıyorsun Jim?"

"Çünkü flört başlangıcında gibi görünüyorsunuz da ondan." dedi ve boş poşeti avcunda çevirerek çöp kutusuna attı.

"Yoo, hiçte bile. Sadece yemeğe çıktık tamam mı? Sözüm vardı çünkü dün yemeğe çıkmıştık ve o ödemişti, bugün de ben öded-"

"Dün de beraberdiniz yani hmm, zaten buraya taşındığından beri sürekli takılıyorsunuz Jungkook. Farkında değil misin, adam sana yürüyor lan."

Dudaklarımı şişirerek oflarken omzuna patlattım. "Ya sussana duyacak, saçma sapan konuşma." dediğimde sırıtarak başını iki yana salladı. "Aa Taehyung, sen bizim Jungkook'tan mı hoşlanıyorsun? Yapayım mı aranızı?"