3

6.8K 1K 589
                                    

Haiii ben geldiim!

Yazım yanlışlarım varsa affoluna. Keyifli okumalar dilerim lokumlarım! Xx

+++++

Taehyung benim için kahve hazırlamıştı ve bu işte çokta yetenekli olmadığını fark etmiş olsam bile ayıp olmasın diye acı kahvesini içmiş ve beğendiğimi söylemiştim.

"Yüzünü buruşturarak içtin sanki az önce. Kötü mü olmuş ki? Bir daha yapayım mı?" diye sordu Taehyung hemen karşımdaki tekli koltukta otururken.

"Gerek yok, içiyorum. Sen niye kahve yapmadın kendine?" Önümdeki metal zigon sehpaya kahve kupamı bırakıp sehpanın üstündeki siyah tabağı aldım. Avcumu tabağın altına yaslayacak şekilde tutarken kekimden bir parça çatala batırıp ağzıma tıkıştırırken beni izleyen Taehyung ile göz teması kurdum. "Ben kahve sevmiyorum da, o yüzden kendime yapmadım. Kolacıyım ben, aynı zamanda bitki çayları da severim." dedi ve ayağa kalktı.

Onu gözlerimle takip ederken doğruca yanıma gelip sehpamın üstüne bıraktığı peçetelerden birini aldı. "Dudağına bulaşmış." dedi ve alt dudağına dişlerini saplayarak uzun parmakları arasında kaybolan peçeteyle dudağıma uzandı. Tam dudağımı sileceği sırada tabağı dizlerime bırakıp peçeteyi elinden aldım. "Ben silerim, teşekkür ederim." diye mırıldanarak peçeteyle çikolata sosu bulaşan dudaklarımı temizlerken Taehyung gülümseyerek bir adım geri çekildi. "Rica ederim Jeon."

Taehyung dönerek az önce oturduğu tekli koltuğa geri kuruldu ve sırtını arkasına yaslayarak iyice yerleşti. 

"Gerçekten kahveni yenileyeyim mi? Yumuşak içim içiyorum dediğin için kahve kreması da ekledim aslında." dediğinde dişlerime çikolata sosu bulaşmış olma olasılığı sebebiyle dudaklarımı birbirine bastıracak şekilde gülümsedim. 

Elimi ağzıma siper ederek, "Hiç gerek yok cidden." dedim kuru bir sesle. Kek zaten yeterince tatlıydı kıvam olarak. Bu yüzden kahveye süt tozu ekletme veya şeker katma ihtiyacı duymamıştım. Ama sanırım kahveyi tam karıştırmamıştı. Granürleri tam erimemiş ve içerisinde duruyordu.

Buna rağmen kahvenin yarısını içmeyi başarmıştım. Doğrusu misafir umduğunu değil bulduğunu yiyip içmeliydi. Yeni taşındığı için zaten evine gelmem doğru değildi ama böyle de teklifte bulununca onu kırmak istememiştim. 

Doğrusunu söylemek gerekirse mesai yapmak için pekte istekli sayılmazdım. Yürüyüş yapmak yerine de ona gelmeyi seçmiştim.

Taehyung kendi önündeki sehpadan kek tabağını alıp çatalını batırdığı parçayı ağzına tıkıştırdığında sağ dudağının kenarına sos bulaştı. "Taehyung." diye ona seslendiğim anda tabaktaki bakışları gözlerime tırmandı. Parmağımın ucuyla kendi dudağımın kenarını işaret ederek, "Dudağına sos bulaştı." diye mırıldandım.

Sehpasında peçete olmadığı gerçeğiyle yüzleşip bir peçete alarak elimdeki tabağımla birlikte yanına gittim ve peçeteyi ona uzattım. "Teşekkür ederim Jeon." diye mırıldanarak parmaklarını parmaklarıma temas edecek şekilde peçeteyi elimden alıp ağzının kenarını sertçe sildi.

"Bu taraf değil bu taraf." diyip peçeteyi elinden alıp yavaşça ağzının kenarını sildiğimde gözlerimin içine baktı. O an gözlerindeki bakış değişti ve gözbebekleri koyulaştı. Ağzının kenarını sildikten sonra boğazımı temizleyerek geri çekildim ve peçeteyi sehpanın üstüne bırakıp yerime geçtim.

-

"Ben artık kalkayım, sanırım bir saatten fazla oldu."

"İşleri bitmiş midir ki?" diye sordu Taehyung. "Bilmiyorum ki, bitmemiş midir?" Çenesini kaşıdı ve alt dudağını 'bilmiyorum' dercesine hafifçe büktü. "Biraz daha kal istersen."

LOVE YOU DANGEROUSLY • TAEKOOKHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin