BL KOMANDOLAR

Rehin

Keyifli okumalar 🍀
****

Sessiz bir gecenin sabahına uyanmıştı Ali. İki gündür doğru düzgün yemek dahi yiyemiyordu. Kendini inanılmaz halsiz ve yorgun hissediyordu. Belli olmayan bir sancı taşıyordu yüreği.

Bir sevdanın bu denli yakacağını, can acıtacağını bilmiyordu. Rüyalarında hep aynı sahneyi görüyordu ; komutanı ona sarılıyordu... Ama bu rüya hiçbir şeyi değiştirmiyordu çünkü komutan onu istemiyordu.

“Oğlum, haydi kalk iki lokma bir şey ye de dedenle kahveye git.” Annesi yanağına dokunup okşadı.

“ Anne. Evden çıkmak istemiyorum.” Diyerek tekrar kafasını yastığa koydu. Sadece uyumak istiyordu.

“ Ne oldu sana yavrum. Neren ağrıyor?”

Ali annesinin endişeli yüzüne bakıp zoraki gülümsedi.

“ Bilmem ki, sadece bir şey yapmak istemiyorum.” Acıyan yerini tarif edemiyordu... Yüreğinden boğazına tutunan şeyi çözemiyordu.

Dudağını büzüp eliyle annesinin yanağını kavradı.

“ Sen bana börek yaparsan geçer ama.” Deyip kahkaha attı genç oğlan. Annesi onun saçlarını okşayıp alnına öpücük bıraktı.

“Hadi, hadi kalk kahvaltıya. Deden kızar.”

Ali gözlerini devirip ayaklandı. Yataktan çıkmak istemiyordu.

“Hem çiçeklerin susuz kaldı.”
Annesi çiçekleri gösterince genç oğlan sadece baktı.

“ Hay aksi onları unuttum. Ben güzel şeyleri kırmam değil mi anne?” Diye sordu kadına.

Annesi başını sallayıp gülümsedi ve kirli bulduğu kıyafetleri alıp çıktı odadan.

“ Komutan senin ikizi atmıştır Mor çiçeğim. Çünkü o güzel papatyalara hiç acımadı. Benim kalbimi çok kırdı. “ Gözleri dolmuştu genç oğlanın. Balkondan içeri gireceği sırada evlerinin önünden geçen askeri arabalarla duraksadı. Yine kalp atışı hızlanmıştı. Kafasını eğip mutfağa ilerledi.

“ Askeriye köyü sardı...  Kimi arıyorlar acaba? “ninesi pencereden yaklaşıp sandalyeye oturunca Ali, kaşları çatık dedesine baktı.

“ Uyuşturucu işi diyorlar, bir adam kaçak olarak sınırdan soktu... Aman neyim gelip gideni iyi belleyin, “ Ninesi bir şeyler fısıldayıp masaya oturdu.

Genç oğlan yemeğini yiyip balkona çıktı tekrar. Askerler hala sokaktaydı.

“Ali kahveye gidiyorum gelecek misin?” Dedesinin sesini işitince ayaklandı.

Hırkasını giyinip yaşlı adamın peşine takıldı.

“Dede uyuşturucu kötü bir şey değil mi?” diye sordu merakla.

“Tabii ki oğlum. İnsanı ölüme sürükler.” Ali gözlerini kocaman açıp etrafı süzdü...

Ali’nin gözleri tanıdık birini arıyordu. Kalbi kırık olsa da bir yanı hala komutanı görmek istiyordu.

“ Selamünaleyküm asker oğlum. Hayırdır bir problem mi var yine? ” Diye soran dedesini destekler bir bakış attı genç oğlan.

“Amca birini arıyoruz bu köye girmiş. Saklanıyor. Eğer tanımadık bir yüz görürseniz bize haber edin.”

Yaşlı adam hemen başını salladı.

“ Havada pek soğuk... Ah be oğlum.” Deyip askerin omzunu okşadı.

“Görev amca... Yapacak bir şey yok.” Diyen asker bu kez Aliye döndü.

“Selam Ali. Hayırdır daha gelmedin karakola.” Ali heyecanla gülümseyip başını eğdi.