Bir demet papatya

1.1K 95 23
                                    


Keyifli okumalar  🍀
                      ***
   
Sonbahar terk edişin simgesiydi belki de. Çünkü dalları terk ediyordu yapraklar. Toprak taşınıyordu usulca köklerinden.

Son bahar bir iklimde çok daha fazlasıydı.

Rüzgarın sürüklediği yapraklara doğru koşan genç oğlan için bu mevsim, bir çok şeyi ifade edecekti bundan sonra.

Aşkı,
sevdayı..
Heyecan ve yaşama sevincini; belki de daha fazlasını.

Kendi ekseninde dönüp sıcak rüzgarı hissetti uzun bir süre.
Dalgalanan saçları karışırken o sevinçle koşuyor bir yandan da kocaman gülümsüyordu.

Üzerinde hala bu sabahın şoku vardı.
Komutanın kucağında uyanmıştı. Sıkıca sarılı yatıyorlardı. Komutan ona sarılıyordu ve bu his tüm benliğini ele geçirmişti!

Ali elini yanağına koyup gözlerini yumdu.
Kalbi öyle hızlı atıyordu ki saçma gülüşünü yok edemiyordu yüzünden.

Yanağındaki el yüzünü okşadı, çünkü komutan o yanağı okşamıştı sabah. Ali'nin uyuduğunu düşünüp bunu yapmıştı ama ali uyumuyordu işte. Sabah öyle aceleyle çıkmıştı ki evden kalbi daha fazla dayanamamıştı bu duruma.

“ Ali ne oldu kardeşim ağzın kulaklarında.” Diye soran çoban abisine döndü. Üzerini düzeltip koşarak ağacın altına oturdu.

“ Hiç... Rüzgar varya, çok seviyorum...” diyerek elini kaldırıp hırsla esen rüzgarı hissetti. İçindeki duyguda aynı rüzgar gibiydi...

“ Aa abi baksana şurada papatya var. “ Ali uzakta bir yerde toplu duran papatyalara koşup yanlarına oturdu. Bir tane koparıp yere koyuldu.

“ Seviyor sevmiyor yapacağım,” deyip sinsice gülümsedi. Bunu arkadaşlarından öğrenmişti.

“Seviyor, sevmiyor”
Büyük papatyanın yapraklarını koparıp kendi üstüne atıyordu..

“Sevmiyor, seviyor”

Heyecanla ne çıkacağını bekliyordu. Hareketleri sonuna doğru hızlanınca son kalan yaprağa baktı...

“Seviyor... Seviyor..” Diyerek heyecan ile ayaklandı...

“Seviyor çıktı. Seviyor mu acep.? Yanağımı okşadı. Öyle yumuşak dokundu ki?” gözlerini kapatıp öylece durdu ayakta.

Tekrar papatyaların olduğu yere koşup bir tane daha kopardı.

Hızla seviyor, sevmiyor yapınca yine aynı sonuçla karşılaştı.

Orada bulunan diğer papatyaları koparıp hırkasını cebine koydu. Daha sonra koyunların arasına karışan benekli kuzusuna yöneldi. Bulduğu kuzuyu kucağına alıp öpmeye ve mıncıklamaya başladı. İçinde yaşadığı sevincini küçük kuzuyla paylaşıyordu.

“Ali... Baksana komandolar dağdan iniyor.”

Çobanın gösterdiği yere dönüp elleriyle gölge etti. Güneş gözlerine alıyordu.

Gördüğü askerlerle yüzünde yine o tutamadığı şapşal gülüşü belirdi... Hemen yola doğru ilerleyip ona doğru gelen komandoları süzdü.

Ve görmek istediği beden görüş alanına girince ayakları titremeye başladı. Şimdi çok daha garip hissediyordu kendini.

Komutan kuzusuna sarılı genci görünce kaşlarını çattı.

Ona eve gitmesini ve evden çıkmamasını kaç kez daha söylemeliydi.

Kılıç yüzünü çevirip onu görmemezliğe vurunca Ali kaşlarını çattı. Kılıç kestirme yerden yola atlayıp köye doğru yürüyünce  Alide  öylece onun sırtını seyrediyordu. Neden böyle kızmıştı ki.?

BL KOMANDOLAR Where stories live. Discover now