Çiçek

1.2K 103 14
                                    

Yorum ve beğenilerinizi bekliyorum 🍀

Keyifli okumalar 🌸
***************************

Alnındaki terleri elinin tersiyle silip saçını geriye yasladı genç çocuk.

Sabahın erken saatlerinde uyanıp kış ayına hazırlık için odun kırmaya başlamıştı.

Baltayla yardığı odunları dizip tekrar odunları kırıyordu.
Çok fazla yorulduğu titreyen ellerinden belli oluyordu. Baltayı bırakıp çimene oturdu. Derin derin nefes alıp yeşilliğe uzandı.

Gökyüzünü seyrederken aklına yine komutan düşmüştü, yüzündeki gülüşü fark edince elleriyle yüzünü kapatıp utancını gizledi. Aklını fikrini onunla bozmuş gibiydi... Tırnaklarını yemeye başladığı anda aklına bir şey gelmiş, aniden diklenmişti.

"Çiçek.. Çiçeği unuttum. "

Hemen kalan odunları da kırmaya başladı... Annesinin verdiği işi bitirince banyoya koştu. Güzel bir duşun ardından üzerini giyinip odasının balkonundan mor çiçeğini alıp mutfağa ilerledi.

"Anne, ben gelirim birazdan. Siz yiyin. "
Diyerek aceleci bir tavırla yürümeye başladı. Hava inanılmaz soğuktu, montunu değil de hırkasını giymesi tamamen onun heyecanından kaynaklanıyordu. Sıkı sıkı sardığı çiçeğini kucağına bastırıp hızını arttırdı.

" Hayırlı akşamlar Veli amca, kolay gelsin," bahçede bir şeyler yapan adama el sallayıp gülümsedi. Küçük köyde herkes onu tanıyordu.

Ali küçükten büyüğe herkes tarafından sevilen bir gençti.

Karakol gözükünce duraksayıp nefes aldı. Zayıf olmasına rağmen hemen yoruluyor ve nefesi kesiliyordu... Arkasından gelen arabalara dönünce yüzünde yine o masum gülüşü belirdi. Çünkü arabanın içindeki bedeni tahmin ediyordu. Arabalar yanından geçip karakola girerken oda koşmaya başladı.

"Komutan," diye bağırıp el sallamaya başladı.

"Buradayım. " diye daha da iştah ile bağırdı ama adam ısrarla onu duymuyordu... Gözlerini devirip kapıya geldi.
"Merhaba abi, ben komutanı görebilir miyim? " diye sorunca asker gülümsedi.

"Ali, komutan çok sinirli biraz gözüne gözükmesen çok daha iyi."
Ali dudağını büzüp kafasını salladı.
" Abi son kez girmeme izin ver. Bu çiçeği ona getirdim. Dün çiçeğini yedi benekli kuzum, çok kızmıştı. Lütfen."
Elindeki çiçeği gösterip yumuş bir tavırla

"Bak çok güzel değil mi? Hadi lütfen girmeme izin ver. "
Asker kafasını salladı.
" Tamam, gidip soracağım. Biliyorsun emir kuluyuz bizde, "diyerek içeriye giren askerin peşinden baktı Ali. Ellerini çırpıp çiçeğinin yapraklarını temizledi.
Hava gittikçe kararmaya başlarken ıslak saçlarını kapüşonunun içine sokuşturdu.

"Ali. Çiçeği ben alayım. Sanırım komutan hala kızgın sana, " Ali üzgün bir tavırla elindeki çiçeği askere uzattı. Ama sonra kendine çekti çiçeğini.
"Asker abi, söyle ona gelsin. Ona vermek istiyorum... Hatta burada oturacağım. O gelmeden de gitmeyeceğim. "
Asker onun hareketine kahkaha attı. Gerçekten çok garip bir insandı Ali.

Hırkasına sıkıca sarılıp taşın üzerinde karakol kapısını izledi. Gelmemişti komutan.

Kapıdan çıkan Mesut çavuşu görünce heyecanla ayaklandı tekrar.
" Mesut abi... Hey!"
Mesut ona seslenen bedene yürüdü bu kez. Elindeki kocaman vazoyu sıkıca tutmuş ve soğuktan donmuş baş belası genç.

"Oğlum yine mi sen? "Ali ağzını örtüp kahkaha attı. Yüzünü eğip çiçeklerini gösterdi ona.

"Bak çiçek getirdim komutana. Beni içeri almıyor Mesut abi. "Mesut gülümseyip kapüşonunu sevdi.

BL KOMANDOLAR Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin