Sevinçle yerinde zıplayan genç kız kollarını babasına sımsıkı dolayarak coşkusunu yaşarken Çakırbey'inde ondan farksız bir yanı yoktu.

"Aman Allah'ım yoksa gözlerini mi açtıııı!"

Hepsi birden kafasını boş koridoru inleten sese çevirdiğinde Nazlı'nın sevinçle açılan gözleriyle beraber yanlarına doğru koşturmasını gördü.

"Nazlı! Koşma. Koşma!"

Mehmet ona doğru giderek karısına mani olmaya çalışıyordu ama nafileydi. O hala deli danalar gibi koşturarak geliyordu Sonunda kocasının onu durdurmasıyla heycanla soludu. "Mehmet, uyandı mı?"

"Hamile değil misin yavrum sen? Gün boyu zaten burdaydın, ayak üstünde çok kaldın!"

"Mehmet durabiliyoruz mu sanki evde? Söylesene uyandı mı?"

Kimera gülerek kafasını salladığında Nazlı hemen kocasını ittirerek Asya'ya doğru koşturarak hızlıca kollarını bedenine doladı. İkisi de birbirine sımsıkı sarılıp yerinde zıplayarak etraflarında dönerken kıkırdamaları tüm erkekleri daha da gülümsetmişti.

"Ne dedim ama ben uyanacak dedim. Biliyordum işte."

"Ay n'oluyor, n'oluyor?"

Beren'de aynı heycanla koştururken çoktan kocasını gerisinde bırakıp soluğu kızların yanında almıştı. Asya ve Nazlı hemen onuda aralarına alıp tekrar sarıldılar. "Uyandı mı yoksaa!"

Sevinçli sesinde aynı zamanda bariz bir şaşkınlıkta bulunuyordu. "Uyandı kız eltican. Allah'ım çok şükür."

Nazlı'nın kıkırdamalarının arasından konuşmasıyla Atlas'ta kızların haline gülerek Karahanlı'nın yanına gidip mutlulukla sarıldı ona. Ailesinin sevgisini lliklerine kadar hisseden Kuzgun her birine ayrı ayrı minnettardı. Özellikle karısına..

Büyük sevinçlerinin üzerinden hepsi içeriyi gösteren camın önüne toplanarak kocaman gülüşlerle Mercan'a el sallayarak öpücükler attılar. Küçük kız zorlukla da olsa gülümsüyordu onlara. Yorgun bakan gözleri kapanmaya başladığında Eflin Çakırbey yoğun bakım ünitesinden çıkıp yanlarına geldi.

"Ne zaman normal odaya alacaksın anne?"

Kızının yerinde duramayan heycanıyla tebessüm eden yaşlı kadın dönerek Kuzgun'a sarıldı. Önceliği ona vermişti çünkü içinde yaşadığı pişmanlığın hafiflemiş olmasını diliyordu.

Karahanlı geri çekilen kadının gözlerini içine bakarak samimiyetle mırıldandı. "Teşekkür ederim anne. Sen olmasaydın.."

"O çok güçlü bir çocuk. Onu sen yetiştirdin. Bence kendine teşekkür etmelisin oğlum." Diyerek artık bu basık mutsuzluktan çıkmasını sağlayıp kızına döndü. Ellerini tutarak sevgiyle konuştu. "Azcık daha sabredeceğiz annecim. Tamam mı?"

Asya'nın gülüşü yüzünde donarken yutkunarak mrıldandı. " K-kötü bir şey mi var?"

Yaşlı kadın kızının solan yüzünü avuçlarının arasına alarak yanaklarını sevdi. "Hiç bir sorun yok. Hem olsaydı onun anne ve babası olduğunuz için bunu size açıkça söylemek zorundaydık. Sadece sabaha kadar gözetimimiz altında kalsın. Sabah odaya alacağız tamam mı?"

Asya rahatlayarak derin bir nefes verdiğinde kafasını çevirip annesinin avcunun içini öptü. "Teşekkür ederim anne. Çok teşekkür ederim."

Eflin Çakırbey kızını kollarının arasına alıp sarıldı. "Hadi bakalım. Herkes eve gidip dinleniyor. Sabah güzel bir prensesi karşılamak için hepimizin enerjiye ihtiyacı var."

A Y  I Ş I Ğ IDonde viven las historias. Descúbrelo ahora