Homefriends' Sebastian Szymañski

fifteen

Sebastian-Efsun

Sebastian
Efsun
Hazır mısın
Yoldayım

Efsun

Tamam
Hazır sayılırım
Ama eve girsen iyi olur

Sebastian
Ne giyindin

Efsun
Eve gel öyle gör

Sebastian
İyi tamam
Mesajına ❤️ ifadesini bıraktınız.

Sohbeti kapattıktan sonra telefonu küçük çantama koyup makyajımı yapmak için aynanın karşısına geçtim.

Hafif, fazla ağır olmayan bir makyaj yapıp elbiseme uydurduktan sonra kapının çalışı ile koşarak kapıya ilerledim.

"Hoşgeldin." dedim gülümseyerek.

Siyah takım elbisesinin içinde fazlasıyla yakışıklı göründüğünü fark ettim onu baştan aşağı süzünce.

"Hoşbuldum." dedi mest olmuşçasına bana bakarken.

"Geçsene." dedim kapıyı ardına kadar açıp kenara çekilirken.

Fazla beklemeden içeri girdi.

"Takım elbise yakışmış, her gün bunu giyebilme ihtimalin var mı?" diye sordum başımı sağa eğerek.

"Ne yani, normalde giydiklerimle yakışıklı olmuyor muyum? Ne demek istiyorsunuz Efsun hanım?" diye sordu yalandan kaşlarını çatarak.

"Ya hayır! Bunların içinde ekstra yakışıklı olmuşsun da onun için dedim." dedim durumu toparlamaya çalışarak.

Güldü bu dediğime, azıcık yanıma yaklaştı.

"Sende çok güzel olmuşsun, her zamanki gibi." dedi gülerek saçlarımı kulağımın arkasına atarken.

"Teşekkür ederim." dedim gülümserken.

Bu sırada elimle oynarken ne yaptığımı görmek için gözlerini ellerime indirdi.

Kaşları çatıldı ellerimi incelerken.

"Efsun?" dedi şaşkınca, bir o kadar da huzursuzdu ses tonu.

"Hm?" diye mırıldandım ne olduğunu sormak isteyerek.

"Sen evli misin?"

"Ne?"

Şaka mı yapıyordu ya?

Parmaklarımdaki eklem yüzüklerine göz gezdirdim.

Yüzük parmağımda olan kalın yüzük cidden alyansa benziyordu.

"Eklem yüzüğü o Sebastian. Evli değilim." dedim gülümserken.

"Anladım." dedi ensesini kaşırken.

"Çıkalım mı artık?"

Başını sallayıp kapıyı açtıktan sonra geçmem için işaret verince elbisemi avuç içlerimde toplayıp çıktım.

Arabaya yerleştikten sonra yola çıktık.

"Çok güzelsin Efsun." dedi bir anda ben camdan dışarıyı izlerken.

Kafamı çevirmeden camdan yansıyan görüntüsüne bakarak beni izlediğini fark ettim.

"Teşekkür ederim." dedim yanaklarımın kızardığını hissederken.

"Miha ve Tuğçe de gelecek değil mi?" diye sordum sessizce.

"Evet." dedi gözlerini yoldan ayırmadan.