3 gün sonra
Eve geldiğimde saat dokuzu geçiyordu ve kimse yoktu.
Sebastian da zaten son günlerde sadece uyumak için geliyordu eve.
Aslında şirkette de beni görmeme olasılığı olsa orada kalırdı sanırım.
Benimse canım kafa dağıtmak istiyordu.
Telefonumu elime alıp Tuğçeye değil Mihaya yazmayı tercih ettim.
Büyük ihtimalle yan yanalardı zaten.
Miha-Efsun
Efsun
Miha naber
Nerdesin
Ya da nerdesiniz
Tuğçe yanında mı
Miha
Yanımda
Kahve içiyoruz takılıyoruz öyle yani
Asıl sen neredesin
Efsun
Eve geldim şimdi
Sebastian yine gelmemiş
Miha
Yuh
Nerelerde sürtüyor kim
bilir benim aptal
arkadaşım
Efsun
Bilmiyorum
Ben size sey diyecektim
Puba falan gitsek
olmaz mı ya
Benim hic evde durasım yok
eglenmek istiyorum
Miha
Tuğçe sen çok dağıtıyorsun
diyor
Efsun
Bu sefer gerçekten dağıtmak
istiyorum Miha
Lütfen
Miha
Kontrolümüzde olacaksan
tamam diyor
Efsun
Tamam
Nerede bulusuyoruz
Miha
Tuğçe her zamankinde diyor
Efsun
Dokuz buçuk gibi
orada olurum
Görüldü ✓✓ 21.04
Telefonu kapatıp odama çıktım yavaş adımlarla.
Üstüme sevdiğim, fazla abartı olmayan bir elbise giyip uyumlu bir çanta seçerek evden çıktım.
Sessiz ve bir o kadar da gergin tek kişilik araba yolculuğumdan sonra mekana geldiğimde karşımda benim arabadan inememi bekleyen Miha ve Tuğçeyi görünce gülümseyerek yanlarına ilerledim.
"Hoşgeldiniz hanımefendi?" diyerek beni etrafımda döndürdü Tuğçe.
"Hoşbuldum, çok güzelsiniz bakıyorum?" dedim bende ikisinin çok yakıştığını tekrar belirterek.
"O sizin güzel bakışınızdır." dedi Miha sırıtarak.
"Neyin var Efsun?" diye sordu Tuğçe hiç beklemediğim bir anda.
"O zamana döndüm biliyor musun Tuğçe?" dedim burukça tebessüm ederken.
"Ne zamanı?" diye sordu Miha.
Tuğçe buna karşılık bana bakarak izin aldı benden anlatabilir miyim diye. Ben onaylayınca Mihaya baktı sanki ben sana sonra anlatacağım der gibi kafasını kaldırıp ona kaş göz yaparak.
"Sebastian yüzünden değil mi?" dedi kapının hemen yanındaki banka oturarak.
"Bilmiyorum, hiçbir şey hissedemiyorum Tuğçe." dedim iç çekerek.
