Şirket

230 27 11
                                    


"Aşkım, hadi uyan." Remus'un sesi ile gözlerimi açtığımda yanımda öylece durmuş beni uyamdırmaya çalıştığını fark ettim.

"Ha?" Gözlerim uyku ile tekrar kapandığında bu sefer beni silkti.
"Saatin çalıp durdu, bende kalkıp bir şeyler hazırladım." Kafamı kaldırıp saate baktığımda çoktan sabah 8 olduğunu gördüm.

"Şirkete gidicektik." Başımı kaşıyarak sırtımı arkaya yasladım, "Biliyorum, bir şeyler hazırlarken Tony söyledi."

"Çoktan kalkmış mı?"

"O uykucu hâla kalkmadı dimi, diyordu." Gülerek konuştuğunda hafifçe güldüm, uyku sersemliği hâla üzerimdeydi.

Yataktan kalkıp banyoya doğru ilerlerken ona sordum, "Ne hazırladın?"
Elimi yüzümü yıkarken o da banyonun kapısına yaslandı.

"En sevdiğin şey." Yüzümü kurulayıp ona merakla döndüğümde yüzündeki gülümsemesiyle, "Pankek."

Heyecanla boynuna atladığımda güldü, "Hadi koş." Banyodan çıkıp aşağı inerken, "Aslında kahvaltıda pankrk oldupunu söyleseydin koşarak gelirdim."dediğim şey ile biraz düşündü, "Evet, galiba."

Tam mutfağa girerken Tony mutfaktan çıktı, "Adamım, bunlar çok iyi." Elindeki balı yalayarak konuştuğunda kaşlarımı çattım.

"Pankekimi yemedin değil mi?" Ona gözlerimi kısıp baktığında bir anlık durdu, "Hangi pankek?" Midesini gösterirken, "Buradaki mi?" Gülerek konuştuğunda mızmızlanarak koluna vurdum.

"Kusmuğunda boğul!" Mutfağa girip pankek kalmış mı diye baktığımda kalmadığını fark ettim.

"Çok güzel bir hakaret cümlesi, çok düşündün mü?" Remus gülerek dalga geçtiğinde mutfak dolabına doğru ilerledi.

"Bildiğin yemiş ya!" Ona yakındığımda Remus yanıma ilerledi ve yanağımdan makas aldı, "Yaparım hemen iki dakikada."

"Della nerede?" O pankeklerle uğraşırken bende mutsuzca bekliyordum.

"Erkenden gitmiş." Onu başımla onayladıktan sonra yemek yiyip şirkete geçtik.

                                   ~

Arabadan indikten sonra Remus'un elini tuttum, "İstersen şirkette az kalırım, gezmeye gideriz."

"İşin bittiğinde bir şeyler yaparız." Odamın bulunduğu kata çıktığımızda koşuşturan Della ile karşılaştık.

"Ah, nerhaba, nasılsın, iyisin, görüşürüz!" İki saniyelik konuşmasını dinlediğimizde Remus onun çok çalışkan olduğunu söyledi.

Odamın kapısını açıp içeri girmesini istedim, o da onaylayarak içeri girdiğinde etrafı incelemeye başladı.

Sandalyeme doğru ilerledim ve oturdum, işim erken biterse onunla geçirecek vaktim olurdu.

Dosyalara hızlıca göz gezdirirken Remus'ta odayı inceliyordu, "Bu.." seslendiğinde ona doğru baktım.

"Bu bizim ilk beraber fotoğrafımız evet."

"Odanda benle ilgili şeyler paylaştığına çok mutlu oldum." Geçen geldiğimde özenle koyduğum fotoğraflara bakarken mutluluğunu dile getirmesine gülümsedim.

"Buraya geldiğimde de bizi görmek istiyorum.." Yanıma ilerleyip sandalyemin yanında durdu, beni belimden ayağa kaldırırken kendisi sandalyeye oturdu ve bacaklarına oturmamı sağladı.

Arkadan başını omzuma yaslarken ne ile ilgilendiğime baktı, "Bunlar ne oluyor şimdi?" Merakla sorduğunda hafifçe ona döndüm.

"Şirketin gelir ve giderleri aynı zamanda kimse satıldığı filan..." Kafasını hafifçe onaylayıcı şekilde salladı ve kalemimi eline aldı.

My kind of love •Remus LupinHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin