Tatil

223 37 8
                                    


"Bu yüzden size 1 haftalık izin veriyorum!" Büyük salonda sevinç çığlıkları ve tezahüratlar ile yankılanırken Remus'un kulağına doğru, "Bu tatili biliyor muydun?" dedim.

Dumbledore sırf okulu tatil etmek için tatil etmişti, havalar güzel olduğu için gezmemizi tavsiye etmiş ve eğlenmemizi dilemişti.

"Biliyordum da belki bizimle önemli bir şey konuşucaktır diye düşündüm." Kaşlarımı kaldırırken omzumu silktim.

Dumbledore yerine oturduğunda ziyafet başlamıştı, bize bir şey söyleyecek mi diye bekliyorduk ama o afiyetle yemeğini kesiyordu.

Bize yan göz ile baktığında Remusla önümüze dönüp yemeğimize odaklandık, "Yani tatilde miyiz?" Remus dediğimi onaylarken her şeyin aniden olmasını kaldırmaya çalışıyordum.

Yemeğimi atıştırırken Severus'un bana baktığını fark ettim ve bende ona bakmaya başladım, "Luna, kardeşin iyi mi? Seni bu günlerde daha iyi gördüm."

Bana soru sorduğunda kafamı hızlıca salladım, "Evet, o iyi. Hayatta kalması için gerekli olan her şey sağladındı, üstesinden geliyor." Minevra da ilgiyle bizi dinlerken gülümsedi, "Onun iyi olduğunu duymak güzel."

Ona da gülümsediğimde yemeğimi yemeye devam ediyordum, "Bu tatilde heralde ona bakmaya gidersin?" Dediği şeyi düşünürken yavaşça onayladım.

"Evet, tatilde onun yanında olurum, aynı zamanda şirketle de ilgilenirim." Minevra kafasını salladıktan sonra Severus sırıtarak Remus'a doğru döndü.

"Remus, sende Luna'nın yanında olursun değil mi? Bilirsin bu sıralar sevdiklerinden destek alması önemli!" Severus, Remus hakkında 'Sevdiğim' olarak bahsettiğinde gülümsedim.

Aklınca sevgili olduğumuzu diğerlerine belli etmeye çalışıyordu, bahse girerim diğer profesörler çoktandır fark etmiştir. Yapmaya çalıştığı şey komik ve basitti ya da dedikoducu birinin duymasını istiyordu?

Remus'un masasındaki elini tutarak, "Merak etme Severus, o benim yanımda!" Kinayeli bir biçimde konuştuğumda Severus gözlerini kısarak gülümsedi.

Minevra ellerimize heyecanla bakarken yemeğini yemeye devam etti, Dumbledore ise ellerimize yan bir bakış atarken yemeğinin son lokmalarını yiyordu.

Oh, dumbledore, büyük adam!

Elimi yavaşça Remus'un elinden kaldırırken o, tekrar elimi tutup bacağının üzerine koydu.

"Merak etmeni gerektirecek bir şey yok Severus.." Kalın bir sesle yavaşça konuştuğunda bahşettiği baskınlık ile gülümsedim.

"Kalkalım mı?" dediğim şey ile beni onayladığında diğerlerine görüşürüz derken masadan ayrıldık.

İlerlerken Harry'nin yanına doğru adımladım, "Harry?" Merakla bize döndüğünde kafasını sallayarak, "Evet?" dedi.

"Bizimle biraz konuşmak için kapıya gelir misin?" dediğim şey ile kaşını çatarken beni onayladı ve kapıya doğru ilerledik.

"Bu tatilde Sirius ile beraber olmak istiyorsun değil mi?" ona sorduğum soru ile heyecanla başını salladı, Remus ne diyeceğimi duymak için bana doğru birazcık daha eğildi.

"Ona bir mektup yazacağım bu tatil hakkında ve senden de bahsedeceğim. Kendisi zaten heyecanla seni kabul eder ve bende seni evimde ağırlamak isterim.."

Onu evime davet ettiğimde gülümsedi ve azıcık düşünüyormuş gibi yaptı, ardından, "Ben gelmek çok isterim ama sizden bir isteğim olabilir mi?"

Kabul etmesi ile Remus'a baktığımda o gülümseyerek Harry'e bakıyordu, "Tabikide evet." Dedim ve istediğini dinlemek için bekledim.

"Birazcık üslupsuz olucak ama Hermione her zaman sizin çalıştığınız ortamı merak etmiştir v-"

"Oh, gerçekten mi? O zaman mükemmel onun ailesine de bir mektup göndereyim, onlardan izin alalım."

"Aynı zamanda Weasley'lerede bir mektup gönderelim! Sizi ayırmak istemeyiz." Remus'un dediği şey ile gülümsedim ve başımı salladım.

Heyecanla, "Tamam! Ben onlarla konuşayım." Harry tam yanımızdan ayrılırken ona, "Büyük ihtimal çarşamba günü buluşacağız!" kafasını sallarken heyecanla büyük salona girdi.

"Ah, çocuklar!" Dediğim şeyi tekrar ettiğinde gülümsedim ve onun elini tutarak odama doğru ilerledim.

                                ~

"Bize geliyorsun dememe gerek yok dimi?" Remus'la yatakta uzanırken sessizliği bozdum, eli saçımı okşarken bir anda durdu.

"Sirius'a giderim diye düşünmüştüm, Tony'i rahatsız etmek istemem..." Dediği şey ile kaşlarımı çatarak ona baktım, "Hayır, Tony zaten seninle tanışmak istiyordu, hem Della ile de yüz yüze konuşursun.."

"Rahatsız olmaz mı benden?" Dediği şey ile kafamı göğsünden kaldırdım ve yatakta oturur biçime geldim, "Niye böyle bir şey düşündün aşkım?"

"Yani şey, sonuçta senin sevgilinim ve küçük kardeşler ablalarının sevgililerini sevmezler." Dediği şey ile tavana doğru baktım, "Seni seviyor."

"Seviyor mu?" Tony'nin onayını almayı beklemesi çok tatlıydı, onunla kötü düşmemi istemiyordu.

"Della ile konuşuyordun dimi?" Kafasıyla beni onayladı, "Della'nın ağzı biraz sıkı değildir, yani eğer karşısındaki Tony ise. Ona senin hakkında olan her şeyi anlatmıştır ve Tony'nin güzel düşünmesini sağlamıştır."

"oh, tamam o zaman, geleceğim." dediği şey ile gülümseyip tam yanına uzandım ve yanağına öpücük koydum.

"Yanımıza birkaç şey alalım sevgilim, 1 haftadan fazla benim esirim olucaksın!"
dediğim şey ile gülümsediğinde, "Kalk, hazırlayalım."

"İlk olarak o güzel kahverengi kazaklarını koyalım! geceleri bazen soğuk oluyor."

"Tamam sevgilim, bir sana bir bana koyalım." dediği şeye tatlıca sırıttım ve burnumu burnuna sürttüm, bunu yapmayı çok seviyorum!

Burnumu ısırdığında küçük bir çığlık attım, "Remus.." sahte kızgınlıkla söylediğimde güldü ve yanağımı ısırdı, "Aaa, acıdı!"

"Ay, acıdı mı? Benim sevgilimin canı mı acımış??"  Yanağıma öpücükler kondurduğunda beni bebek gibi sevmesine güldüm...

My kind of love •Remus LupinWhere stories live. Discover now