DERİN YARA

8 1 1
                                    

" En güzel anlar sevgiyle başlar. Unutulmaz yaşanır güzel aşklar fakat bilinmez ki sonu sadece yaralar."

Önceki bölümden hatırlatma

Derin'in ağzından

Lale'nin istediklerini getirip masaya bıraktım ve karşı koltuktan mesaj sesi geldi. Benim telefonum cebimdeydi. Sanırım gelen mesaj Lale'ye gelmişti. Lale mesaj geldi sanırım sana. Dur telefonunu getiriyim. "yok sen zahmet etme ben getiririm." saçmalama Lale ayağın ağrıyor zaten, ben getiririm." Derin elindekileri bıraktı ve telefonumu almaya gitti. Umarım mesaj boş bir mesajdır diye dua etmeye başladım." aaa Buket'den gelmiş. Okuyorum. "işte şimdi işim bitti."

°°°

Gelin artık. "ne!" gelin artık yazıyor. "oh çok şükür." noldu ki? "yok bir şey hadi gidelim." ayağın nolacak? "iyi oldu ayağım ya, bak." Lale birdenbire ayağa kalkıp yürümeye başladı. Dalga geçer gibi gülerek sen ciddi misin ya. Diye söyledim. Lale elimden tutup beni kapıya doğru sürükledi ve arabaya oturttu. Arabayı Buket'in attığı konuma doğru sürmeye başladım. Lale ayağın gerçekten iyi değil mi? "iyi iyi merak etme turp gibi." Biraz daha sürdükten sonra Buket'in attığı konuma çok yaklaştık. Buket'in attığı konuma gelince burasının abimle daha önce kavga ettiğimiz yer olduğunu fark ettim. Ben gözlem yaparken Lale bir anda bağırdı. "Derin ayağım sızladı. Bak şurada eczane var sen bir koşu gidip ağrı kremi alsan bende o zamana kadar içeriye geçerim. Seni içeride beklerim. Hayır ayağım ağrımasa ben alırımda bir anda sızladı yoksa iyidi." tamam Lale sen yavaş yavaş git bende kremi alıp geliyorum ama istersen beni bekle hemen alıp geleyim beraber gideriz."yok gerek yok ben önceden giderim." tamam ben gidiyorum o zaman. Lale arabadan indi ve yavaş yavaş olay yerine doğru gitmeye başladı. Bende eczaneye doğru gitmeye.

Yekta'nın ağzından

Etrafı halletmiştik. Tek eksik olan Derin'di. Heyecanla etrafta öylece dolanıp dururken içeriye Lale girdi. Lale geldin mi Derin nerede? "sakin ol. Geç gelmesi için eczaneye yolladım ama birazdan gelir." herkes saklansın o zaman. Lale ile Buket kapı kenarına diğerleride köşelere saklandı. Bende keşke görünmezlik gücüm olsaydı diye hayıflandım. Sonra yere kırmızı çiçeklerle kalp yaptığımız yere geçtim ve diz çöküp beklemeye başladım. Kalbim çok hızlı bir şekilde atıyordu. Bir kaç dakika geçmişti ama hala Derin yoktu. Acaba bir şey mi oldu diye telaşlanmaya başladım. Tam böyle düşünürken içeriye söylenerek Derin girdi. "ya Lale uzun sürdü kusura bak..." Derin beni diz çökmüş bir şekilde görünce sözü yarım kaldı. Derin bana doğru sessizce yaklaştı ve şok içinde öylece bana baktı. Bende artık söylemenin zamanı geldiğini düşünüp ellerimi birleştirdim ve Seni ilk gördüğüm anda benim olacağını anlamıştım. Fakat bu kadar uzun süreceğini tahmin etmemiştim. Abinden dolayıda biraz uzun sürdü biliyorum ama biz bütün engelleri aştık ve şuan burdayız. Abinin izninide aldım merak etme. Derin fazla uzatmadan konuya gireyim. Bir ömür boyu sevdiğim sevgilim olur musun? Derin elindeki kremi şoktan düşürdü ve gülen gözlerle bana bakıyordu bende ona ama hala bir cevap yoktu.

Derin'in ağzından

Yekta bana hiç beklemediğim bir şey ve hiç beklemediğim bir anda büyük bir süpriz yaptı. Daha fazla dayanamayıp eveeeet diye bağırdım ve Yekta'nın yanına gittim. Yekta ile birbirimize sarılınca etraftan Buket, Lale, Afet ve Andaç çıkıp konfeti patlattılar. Ateş, abim ve Meriç'te yanlardan çıkıp alkışlıyordu. Tabiki abimin alkışlaması bir başkaydı. Bizim sarılmamız bitince bir iki saniye Yekta ile bakıştık. Ona ilk defa böyle farklı bir şekilde yakından bakıyordum. Yekta belimden tutmuştu bende boyun kısmından tuttum ve gülüşmeye başladık. Ne zaman planladınız? Ateş oradan araya girip. "hepsi baştan sona Yekta'nın planıydı." deyince Yekta'ya bakıp güldüm. "lan ben size engel miyim?" abimin Yekta'ya sorduğu soru Yekta'yı biraz germişti. Abi şöyle bir zamanda boşver bunları ya. Abim gözlerini devirerek "tamam ya" deyip duruldu.  "e sende artık bana Yekta değil sevgilim, canım falan dersin."  Yekta'nın söylediği söz üzerine yüzüm kıpkırmızı oldu çok utanmıştım. Yani bilmem olabilir, zamanla. Biz konuşmaya devam ederken ordan Andaç dans etmemiz için duygusal bir müzik açtı ve Yekta beni dansa davet etti. Bende sevgilimin elinden tutup dans teklifini kabul ettim. Kırmızı çiçeklerin içinde romantik bir şekilde dans ediyorduk. Mirza'da Buket'e dans teklifi etti fakat Buket kabul etmedi. Mirza ikinci defa teklif edince Buket tekrardan red etti. Mirza ısrarla dans etmek isteyince Buket oflayıp Mirza'nın elini tuttu ve dans etmeye başladılar. Abimde Afet'in yanına gidip. "bizde bir gün böyle oluruz umarım." deyince Afet saçını attırarak "senin bu öküzlüğünle zor olur canım." dedi ve uzaklaşmaya çalıştı abim Afet'in elinden tutup kendine çekti ve "ne öküzlüğümü gördün?" diye sorunca Afet abimin elinden kurtulmaya çalışarak "her adımın öküzlük oluyor canım."  dedi ve biraz zorlada olsa dans etmeye başladılar. Geriye kalan Andaç ile Ateş olunca Ateş Andaç'ın elinden tuttu ve onlarda ortama ayak uydurup dansa başladılar. Sevgilimle biz en uyumlusuyduk orası kesindi. En uyumsuzlarıda abimle Afet'ti. Afet resmen abimin kollarında can çekişiyordu. Buket ne kadar red etsede Mirza'ya bakışları bir başka duruyordu. Andaç'la Ateş'te kardeşçe dans ediyorlardı.

Andaç'ın ağzından

Ahh Ateş ahh. "noldu Andaç?" Yekta ile Derin'in manzarasının yerinde olmak için neler vermezdim. "Andaç kardeşim sevmiyor işte. Bırak başka yelkenlere açıl. Olmaz mı." olmuyor Ateş olmuyor. Denedim olmadı. Bıraksam bırakamıyorum. Söylesem söyleyemiyorum. Ben onu seviyorum. O başkasını. Söyle sen olsan dayanır mıydın? "dayanmadığımı nerden biliyorsun." o ne demek. "bir şey demek değil. Sen sadece kendine odaklan. Çok uzak kaldın bizden, etraftan her şeyden. Yapma lütfen dene açılmayı emin ol daha iyi gelecek. Bir kere dinle beni olur mu?" tamam Ateş. Sen olmasan ben ne yapardım zaten.

Derin'in ağzından

Yekta ile dans etmeye devam ederken bir anda bir el ateş sesi geldi. Herkes dans etmeyi bırakıp Derin diye bağırıp yanıma koşuştu. Yekta bir elini belimden çekti ve öylece baktı. Bende baktığımda bütün elinin kan içinde olduğunu gördüm. Benim ellerim Yekta'nın boynundaydı ama bir tanesi sertççe tutuyor diğeri ise yavaş yavaş aşağı doğru iniyordu. Kafamı yerden kaldırıp etrafıma baktım. Buket, Lale'nin gözleri dolmuştu. Afet ise bana bir şeyler diyordu ama ben hiçbir şey anlamıyordum. Sadece sırtımda sıcaklık ve başımda biraz dönme vardı. Daha fazla ayakta duramayıp yere doğru çöktüm. Yekta beni yakaladı ve yavaşça yere yatırdı. Afet beni hafifçe yan yatırdı ve kıyafetimi çıkarmaya çalıştı. Buket, Lale ve Andaç'ta onlara yardım ediyordu. Abim ellerini saçlarına geçirmiş bir şekilde bir o yana bir bu yana gidiyordu. Erkekler bana biraz baktıktan sonra Yekta hariç diğerleri kapıya doğru gittiler ve Ateş giderken belinden silahını çıkardı. Bir şey olmuştu gene. Biri bize pusu kurmuştu galiba ama şuan tek hissettim şey sırtımdaki acıydı. Yine sırtımdan vurulmuştum ama bu seferki daha gerçekti. Yekta beni kucağına aldı ve birinin arabasına bindirdi. Afet hala bana pansuman yapıyordu. Diğerleride yardım. Yekta'da elimi tutmuş bir şeyler diyordu. Yekta'nın gözlerine baktım ve kendimi zorlayarak seni seviyorum dedim. Ondan sonra en son gördüğüm sevdiğimin korkulu bakışlarıydı. Sonrası ise karanlıktı.

°°°



En sevdiğiniz yer neresi?

Derin iyi olacak mı sizce?

NESİL DENEYLERİ Where stories live. Discover now