YENİDEN

40 6 24
                                    

"Doğduğumuz andan itibaren hayatımıza
sayamıyacağımız kadar bir çok insan girer
Fakat bunlardan bazıları vardırki hep
hayatımızdadır, arada mesafeler olsa bile.
Bazıları da vardır ki hayatımızdan çıkmalarına
rağmen iz bırakırlar kimi zaman tecrübe, kimi
zaman hüzün, kimi zaman mutluluk olur. Fakat bazı izler parlak bazı izler ise çamurlu olur. Tek sorun bunları seçememizdedir."

Önceki bölümden hatırlatma

Aslında korkak birisi değildim ama bu sefer
başkaydı bambaşka kağıdı yavaş hareketlerle
açtım ve yaziyı okumaya başladım. Gördüğüm şey hiç hoşuma gitmemişti hemde hiç...

°°°

Kağitta "SERKAN'A DİKKAT ET" Yazıyordu
bu ne demekti şimdi. Birinin gerçekten șaka
yaptıpını düşünmeye başlamıştım dikkat
etde ne demekti. Neden dikkat edecektim
ki. Aklımdaki deli soruları bir kenara bırakıp
bunun sadece şaka olduğunu kabul etmeye
çalışarak yatağıma geçtim. Ya şaka değilse? Ya biri beni uyarıyorsa! Ya biri Serkan'ı görmüşte bana söylüyorsa? Anlaşılan șaka olduğunu ispatlayana kadar aklımdaki bu soruları atamayacaktım.

...

Yataktan kalkıp okula hazırlanmaya başladım.
Bugün okula erken gidecektim. Ustümü
giyinip kahvaltı yaptıktan sonra okula doğru
yürümeye başladım. Bugün hava çok kötüydü. Daha sıcaklar bile gitmemişti ama bugün sisli, karanlık bir hava vardı. Okula gelince daha tek tük kişinin geldiğini gördüm. Bende sınıfa geçmeden okulu turlamaya bașladım. Daha önce hiç gitmediğim arka tarafa gitmeye karar verdim. Oraya genelde yapış yapış çiftler ya da sigara içen, kaba saba haraketlerle kendini havalı sanan serseriler giderdi ama Şuan birilerinin olduğunu düşünmüyordum. Arka tarafa gidince sevgilim arkası dönük bir şekilde duruyordu. Kesin sigara içmeye geldi. Benim yanımda içmesine izin vermiyordum. Sevgilimin arkasından sinsi sinsi yaklaşmaya başladım. Fakat Serkan'ın ensesinde kadın eli belirdi ve Serkan ani hareketle yana doğru dönüp kızı duvara yasladı. Kızın yüzünü tam seçemiyordum ama hayır Serkan beni aldatmazdı gördüklerimin kesin bir açıklaması vardı.. derken yavaşça bir adım daha attım ve adımımı atmamla Serkan kızın dudağını öpmeye başladı. O an gözümden bir damla yaş aktı ve daha fazla bakamayarak hızlıca koşmaya başladım. Serkan'da beni fark etmiş olacak ki arkamdan geliyordu. O kadar hızlı koşuyordum ki ben bile șaşırmıştım. Okulun dışına çıktığımda sanki içimdeki acıyı ezercesine koşuyordum. Bir süre sonra Serkan'ı arkamda bırakmıştım. Koşarken bir anda sol taraftan güçlü parlak bir ışık yandı hızlıca bir araba üstüme doğru geliyordu. Yerimden kımıldayamamıştım. Tam araba çarpmak üzereyken elimi bedenime siper edercesine uzattım ve gözümü kapattım fakat hala hayattaydım ve acı hissetmiyordum. Gözümü açtığımda ise karşımda yüzü görünmeyen beş kişi bana bakıyordu. Sonra içlerinden biri üstüme doğru geldi ve eliyle ağzımı kapattı. Diğeri ise ani bir hareketle koluma iğneyi hızlıca sapladı. Çığlık atmıştım ama sesim çıkmamıştı. Ben bağırdıkça tutan kişi ağzımdaki elini daha kaba bir şekilde
bastırıyordu. Gözlerim acıyla yavaş yavaş
kapanırken karşımda anneannemi gördüm
ve gözlerimi tamamen kapattım. Bir süre
sonra birinin beni dürttüğünü fark ettim ve
gözlerimi yarıya kadar açtım. Karșımdaki kişi
yüzüme tokat atınca aniden doğruldum ve
kalktım.
...

Karşımdaki kişi anneannemdi etrafıma baktiğımda odamda olduğumu fark ettim. Rüya görmüştüm yine... Ama bu sefer rüya olduğuna sevindim. Sadece rüya olduğunu tamamen idrak edince kahkaha atarak anneanneme sarıldım. Anneannem bana delirmişim gibi bakıyordu. Bu rüyalar fazla
sıklaşmaya başlamıştı ki ben rüyalardan
fazlasıyla etkilenirdim. Anneannemi
öpücüklere boğup yataktan kalktım ve saate
baktım. Saat baya geç olmuş ve ben okula
geç kalmıştım ama hemen hazırlanırsam
son derse yetişebilirdim. Olabildiğince hızlı
hazırlanıp bir șeyler atıştırıp koşarak okula
yetişmeye çalıştım. Rüyamın aksine bugün
hava çok güzeldi. Okula geldiğimde direkt
Buket ve Lale gözüme çarptı birbirlerine
mandalina kabuğu atıyorlardı. Liseden beri
yaparlardı bunu. Ben yanlarında olsam kızardım. Yanlarına gidip bensizliğin tadını çıkarın gençler diye ortalarına daldım. " ooo reis nerdesin ya öldün sandık" Lale'nin güzel
sözleriyle güne başlamak harikaydı gerçekten. Buket son derse yetiştiğimi söyleyince rahatlamıştım. "şansına bugün hoca yarım saat geç yapıcakmış dersi" Buket'ten al haberi diyerek bütün günün raporunu aldım. Ders başlamadan kızlara dünkü olanlardan bahsetmek istiyordum. Kararsızdım ama bu olay Şakada olabilirdi. Buket Lale eğer dün gece bana Şaka yaptıysanız ve saklıyorsanız yemin olsun ki konuşmam. Buket ve Lale ani gelen tepkime şaşırmışlardı "şaka falan yapmadık sakatcığım ne şakası?" Buket'i biraz tanıyorsam doğruyu söylüyordu gerçi bunlar böyle ağır şaka yapmazlar. Yapsalarda
saklamazlardı. Buket ve Lale'ye olanları
özet geçince Lale biraz korkmuş ve benim
için endişelenmişti. Buket ise kavga modunu
almıştı. " bugün gidip kamera kayıtlarına bir
daha bakalım gözden kaçırdığın bir şey vardır
mutlaka" Buket'e katılıyordum eminim bir
şeyleri gözden kaçırmışımdır. Neyse kızlar ben Sınıfa gidiyorum Şu kitapları bırakıp gelirim. "benim cüzdanımıda getirsene ya sana zahmet bana hizmet" bir liranı alırım ama. "o Lale'ye işler canım" Bu bir lira olayı liseden kalma bir alışlanlıktı ne zaman Lale cüzdanını açsa bir lira alırdım. Buket dil çıkarırken bende Sınıfa doğru yol aldım. Sınıfın yanında gıcık Gizem duruyordu. Gizem aniden önüme geçti. "dur girme Özlem üstünü değiştiriyor." bağırma Gizem bende kızım bir şey olmaz. Gizem'i yana itip kapıyı açtığımda Serkan masanın üstünde oturmuş Özlem ise başını omzuna yaşlanmış ellerini tutuyordu. Hayır ya Şaka bu... Be... Ben yanlış görüyorum. Rüyam gerçek olamazdı dimi. Serkan hemen ayağa kalkıp yanıma geldi ve kendini savunmaya bașladı. Özlem ise kollarını bağlamış pis pis sırıtıyordu. Buket ve Lale'de herhalde geç kaldığım için gelmişti. Herkes bir şeyler söylüyordu ama ben duymuyordum. Sesler kaybolmuştu ve ben olduğum gibi kalakalmıştım. Rüyam gerçek olmuştu fakat rüyamdaki gibi ağlamıyordum daha doğrusu ağlayamıyordum. Seslerle beraber duygularımda kaybolmuştu. Galiba şoka girdim. Yine rüyamın aksine koşarak değil yavaş adımlarda gidiyordum. Arkamdan Buket, Lale ve Serkan geliyordu sanırım Buket ve Lale olayı anlamış Serkan'a sövüyorlardı ama bende sesler hala yoktu.
Basit bir gürültü vardı sadece. Hiçbir şey net
değildi. Buket ve Lale'ye gelmeyin manasında
elimi kaldırdım. Onlarda yalnız kalmak
istediğimi anladılar ve fazla zorlamadılar.
Okuldan hala yavaş adımlarla çıkarken sesler
yava yavaş netleşiyordu. Buraya geldim geleli
kendimi iyi hissettiğim uçurumun kenaranına
gitmeye başladım. Bu hızla akşama varacağımı düşünerek taksiye bindim. Aklımda sadece o çirkin görüntü vardı. Uçuruma varınca üstümdeki tüm parayı verip indim. Şöyle bir etrafa bakıp uçurumun kenarına doğru yürümeye başladım. Bir iki adımdan sonra kendimi yere biraktım. Duygularım yavaş yavaş yerine geliyordu sanki. Ben ilk defa duygusuzluk diye bir duyguyu tatmıştım. Serkan tattırmıştı. Serkan'la Özlemin o hallerini düşündükçe canım yanıyor ve yaptığım onca fedakarlığın
bir hiç uğruna olduğunu fark ediyordum.
Uçurumun kenarına yaklaştıkça kendimi
düşüncelere bırakıyordum. Belli bir süre aglayıp, bağırıp sakinleştikten sonra sessizce
oturup manzarayı izlemeye başladım.
Arkamdan bir ses "Derin" diye bağırdı. Ayağa
kalkıp arkamı döndüğümde beş maskeli
siyah giyimli kişiler bana bakıyordu. O an
aklıma rüyam geldi. Rüyam gerçek oluyordu
ve ben ilk olayın etkisiyle bu kısmı tamamen
unutmuştum. İçimi korku kaplarken beş
kişi üstüme doğru gelmeye başladı. Arkam
komple uçurumdu. Gidecek yerim kalmamıştı
yinede bir an yanlarından kaçmaya çalışırken
içlerinden biri kollarımdan tutup arkamda
sabitledi diğeri ise cebinden iğne çıkarınca
debelenmeye başladım ama nafileydi.
Arkamdaki kişi kollarımı çok sıkı tutuyordu.
İğneyi koluma doğru getirince daha fazla
acımasın diye debelenmeyi bıraktım ve iğneyi
yapanın gözlerine baktım. Kadın olduğunu
anladiğim kişi iğneyi usulca koluma batırdı.
Kısa bir süre sonra üstüme ağırlık çökmüştü
ve aynı rüyamdaki gibi gözlerim yavaş yavaş
kapanmaya başladı. Son kez gözümün önüne
anneannem, Buket ve Lale geldi. Beni tutan
kişi kollarımı bırakıp belimden tutmaya
başladı gözlerimi beni tutan kişinin gözlerine
sabitledim ve o bir çift göze bakarak gözlerimi kapattım. Kendimi kollarına ve karanlığa bıraktım.







Sizce o beş maskeli kişi kim?
Siz Derin'in yeninde olsaydınız ne yapardınız?

NESİL DENEYLERİ Where stories live. Discover now