MERİÇ'E ALIŞMA

12 2 7
                                    

"affın tek şartı sevgiydi. Sevmeyeni ne gönül affederdi nede beyin kabul ederdi. Bütün hatalarına rağmen dil affetti çünkü beyin kabul etti. Gönül ise sevdi."

°°°

Önceki bölümden hatırlatma

Sen gittikten sonra bittim tükendim oğlum ben ya. Peki sen? "ben sana çok sinirlendim. Her geçen gün senin gibi nefret etmeye çalıştım. Senden intikam almak istedim sonra. Önce beni tanımaman için yüzümü değiltirmem lazımdı. Beliz'i buldum. Onun sayesinde yüzümde ufak tefek değişiklikler yaptık. Biraz büyümeye başlayıncada zaten tanınmaz oldum. Sonrasında zaten Ozan'dan Meriç'e terfi ettim. Sonrada intikama başladık. Lan oğlum söndürsene artık ateşi yanıcam ya."  ateşi söndürüp doğru Meriç'e sarıldım. Meriç biraz öylece bekledi ve sonra o da sarılmama karşılık verdi. Yarım yamalak da olsa iki eski dost yarımları tamamlamış yanlışları yanlışları düzeltmişti. Eski dostlar hala yarım kalan anıları düzeltmeye devam edecekdi...

°°°

Meriç'in ağzından

Sen git Ateş ben sonra gelirim. "niye? Beraber gidelim işte. Hem diğerlerinede anlatırız affetmeleri daha kolay olur." ııı benim gitmem gereken bir yer daha var da. "peki sen bilirsin." Derin'e ve diğerlerine ben gelmeden anlat. Ben anlatmak istemiyorum çünkü. Ateş başını sallayıp uzaklaştıktan sonra önce olduğum yerde durup şuan yaşadıklarımı düşündüm. Ateş'in beni bu kadar kolay affedeceğini hiç tahmin etmiyordum. Her ne kadar onunda suçu olsada benim yaptıklarım onun yaptıklarının yanında hiç kalırdı. Birkaç saniye daha öylece durduktan sonra gitmem gerektiğini hatırladım. Bunca yaptıklarımdan dolayı af dilemem gereken biri daha vardı. Acaba Melih ne yapıyordu şuan. O da gelir miydi eve benimle birlikte. Ya da o da beni affeder miydi. Biraz yürüyüp evimin önüne geldim ve arabama atlayıp sürmeye başladım. Her gaza basışımda içim yanıyordu. Hangi yüzle gidecektim ki yanına. Daha da kötüsü beni affedip etmeyeceğinide anlamayacaktım. Bütün bu olanları nasıl telafi edecektim artık. Benim içimde miydi bu kötülük yoksa sorun Meriç'te miydi. Ozan nasıldı peki. Bir zamanlar insanlara yardım eden kötülük yapanlarla konuşmayan Ozan'a ne olmuştu. Sadece Meriç mi olmuştu yoksa Meriç'le beraber kötüde mi olmuştu. Düşüncelerimle birlikte kendi kendime konuşurken geleceğim yere varmıştım bile. Arabayı kenara park edip indim ve mezarlığa doğru yürümeye başladım. Her adımım içimi yakıyor kalbimi parçalıyordu. Şuan anneannemin mezarı tam karşımdaydı. Biraz daha ilerleyip elimdeki çiçekleri toprağa koydum ve gözlerim dolu bir şekilde hafifçe yanına oturdum. Anneannem canım affet beni. Affet şu kötü torununu. Çok küçüktüm ama bana baktığın o günleri azcıkda olsa hatırlıyorum. Keşke yüzünüde hatırlasaydım. O zaman belki daha kolay olurdu. Gerçekten o gün niyetim Derin'in anneannesini öldürmek değildi. Sadece evi yakmak istedim. Evin içinede bakmıştım kimse yoktu sen neredeydin be nenem. Sana nenem bile dememem lazım biliyorum. Beni affettin mi affetmedin mi bilmiyorum ama umarım beni duyuyorsundur be nenem. "duyuyordur bence" arkamdan gelen sesle aniden irkildim ve arkamı döndüm. Afet tüm güzelliğiyle karşımda duruyordu. Senin ne işin var burada? "Ateş söyledi. Geldim" Ateş'e söylemedim ki ben buraya geleceğimi. "biliyorum Ateş aranızda geçen her şeyi anlattı bize. En son bir yere daha gitmem lazım demişsin bende buraya geleceğini tahmin ettim." Nasıl ettin? "Ateş'le yüzleşiyorsunuz. Ateş senden sen de Ateş'ten af diliyorsun. Eee nereye gidebilirdin ki başka af dilemek için. Bizim yanımıza da gelmediğine göre burasıdır diye tahmin ettim." Sen nasıl bir şeysin ya. Eee Derin nasıl iyi mi? "evet iyi. Muayene edip geldim. Yeni uyandı zaten. Evdekilerde Ateş olayı anlattıktan sonra daha yumuşadılar sanki. Sadece Yekta duymadı olayı." neden? "evde yoktu o. E hadi eve gidelim." gelemem ben daha doğrusu gelecek yüzüm yok. Afet bana biraz yaklaşıp ellerimi tuttu ve "emin ol evde bizden bir farkın olmayacak. Hepimiz sana normal davranacağız. Tabi alışma süreci olur ama bunları kafaya takma. Hem sen bizden çok yaşadın o evde. Sende bizim gibi özel birisin. Kardeşiyle aynı güce sahip bir abi."  ben abiliğimi yapamadım. Kardeşimi koruyamadım. Hatta aksine ona zarar verdim. "eskiden evet ama artık bunları düzeltmenin zamanı geldi. Kardeşine kavuştun ve artık ona abilik yapmanın, korumanın, sevgini göstermenin günü geldi. O gün bu gün." Afet'in söyledikleri fazlasıyla dokunmuş ve etkilemişti. Afet hafif tebessüm edip gözlerimdeki yaşları sildi ve elimden beni arabaya doğru sürüklemeye başladı. Afet'le beraber ilerlerken bir an durup arkama baktım. Seni seviyorum nenem.

Derin'in ağzından

Meriç ne zaman gelecek? Mirza elindeki kumandayı bırakıp bana döndü ve parmaklarıyla birleşik iki yaparak "hmmm evet görüyorum evet. Seneye geliyor. Ya biz nereden bilelim ne zaman geliyor. Rüyasına giriyim mi belki uyuyordur." Mirza sana konuşmanı yasaklasak ve ucunda ödül olsa kaç gün konuşmadan durabilirsin. "bir kaç saat olabilir. Ya hem sen onu düşüneceğine kendini düşün. Daha daha nasılsın ağrı var mı?" kıpırdatınca biraz acıyor ama fazla değil iyiyim yani.

Meriç'in ağzından

Geldik sayılır. "şey Meriç beni kapıya yakın yerde bırakır mısın. Benim seninle birlikte olduğumu bilmiyorlar da. Yani birlikte derken bedenen. Yani yan yana." anladım anladım. Tamam sen burada in o zaman bende arabayı park edip sonradan gelirim. Afet tamam deyip arabadan inince arabayı her zaman park ettiğim eski yerimi aramaya başladım. Evin yapısı biraz değişmişti ama yinede bulabilirdim. Biraz daha ilerledikten sonra her zamanki park ettiğim yere birinin park ettiğini gördüm. Arabayı hemen yan tarafına park ettikten sonra indim ve arabayı kontrol ettim. İçinde Yekta oturmuş telefonla konuşuyordu. Yekta beni gördükten sonra telefonu kapattı ve aravadan indi. "hayırdır ne işin var burada?" geçenki konuşmada duymadın herhalde ben artık bu evde yaşıyacağım. "bu evde mi. Ya sen kendini baya yücelttin ha. Hadi Ateş dedi gel kal diye hadi buradaki herkes kabul etti kalmanı. Sen hangi yüzle burada kalacaksın. Bunca yaptığın şeyden sonra nasıl yüzümüze bakacaksın. Lan senin yüzünden Derin vuruldu be." ben bilerek mi yaptım ki. Ben ister miydim Derin'in kardeşimin vurulmasını ha. "vurulmasını istemezdin ama evinin yanmasını isterdin öyle mi." Yekta'nın dedikleri artık sabrımı taşırınca dayanamayıp Yekta'nın yakasından tuttum. O da bana karşılık verince ikili kapışmamız başlamıştı. Biz tartışmaya başlayınca hemen ardından Ateş yanımıza geldi ve bizi ayırmaya çalıştı. Ardından Mirza, Afet, Andaç ve Derin geldi. Derin'i kardeşimi böyle ayakta görmek birazda olsa iyi gelmişti. Ben kardeşime bakarken Yekta yumruğu yüzüme geçirmişti. Sarsılıp düşmemle birlikte Mirza ve Ateş aramıza geçti. Ateş Yekta'yı tutup ileriye doğru götürdü. Mirza'da benim kalkmama yardım etti. "ya siz ne yapıyorsunuz. Siz artık ev arkadaşısınız. Bundan sonra kavga tartışma olmayacak. Biz o kadar uğraşıyoruz Ozan'ı buluyoruz sonucu bu mu."  "sen bunun bizimle kalacağını bize sordun mu ha. Belki biz istemeyecektik ki istemiyorum."  "tamam Yekta soralım herkese Meriç'in kalmasını istemeyen elini kaldırsın." Yekta elini kaldırdı ve herkes öylece etrafa bakınca Andaç'ta Ateş'e bakarak elini kaldırdı. Yekta Derin'e bakarak elini indirdi. Derin'in kardeşimin elini kaldırması bugünkü ikinci iyi olaydı. Ateş Yekta'ya dönerek" Yekta sen olayları bilmiyorsun sen yokken ben olayları anlattım herkese." "anlat o zaman Ateş bende bileyim." Ateş olayı detaylı bir şekilde Yekta'ya anlatmaya başladı. Yekta başta sertde olsa Ateş anlattıkça yumuşuyordu. "tamam kalsın ama bu ona karşı oluşturduğum nefreti değiştirmez. Sonuç olarak bu çocuk hala Meriç ve belkide böyle kalmaya devam edecek." adım Meriç olarak kalsada kalbim Ozan olarak devam edecek. Biliyorum bu zamana kadar kötü şeyler yaptım ama bunu zamanla telafi ediceğim. Yekta'ya elimi uzattım o da elimi sıkıp eve girdi. Ateş elini savurup "herkes eve geçsin artık." Ateş'in sözüyle kardeşim hariç herkes eve geçmişti. Kardeşime bakıp iyi misin diye sordum. Kardeşim dolu gözlerle bana baktı baktıı ve sessizce "daha iyiyim." deyip eve girdi. Yüzümde tebessümler oluşmaya başlamıştı ama hala aklımda dolanan bir çok konu vardı. Ateşe yaklaştım ve sordum. Herkes beni affetmiyorken affedenlerde zor bir şekilde affediyorken sen neden hemen beni affettin? Ateş hafifçe gülümseyip bana baktı ve şu sözleri söyledi "sevgi kardeşim sevgi."


°°°

Bölümde en beğendiğiniz ve beğenmediğiniz yer neresi?

Kitapla ilgili önerileriniz var mı? Varsa neler.

NESİL DENEYLERİ Where stories live. Discover now