NESİL DENEYLERİ

MERİÇ'LE TANIŞMA

"İntikam, kimine göre güzel, kimine göre
anlamsız, kimine göre gerekli, kimine göre aptalca olabilir. Bunu tam anlamıyla bilemiyorum ama bildiğim bir şey var ki o da
bu duygunun insanı içten içe yediğidir. Bu
duyguyu esir edip intikam almak cazip gelsede geriye dönüp baktığımızda göreceğimiz tek şey asıl bizim bu duyguya esir oluşumuzdur"

Önceki bölümden hatırlatma

Son kez Yekta ile beraber lazım olabilecek
esyalara baktık. Biz eşyalara bakarken kapı
zili çalmıştı, belki Ateş'tir diye Andaç koşarak
açmıştı ama beklediği olmamış olacak ki
endişeli bir ses tonu ile sadece "işte șimdi
sıçtık" diyebilmişti. Andaaç kim o? Andaç
kapıyı sonuna kadar açıp görüş açıma kapıdaki kişileri getirdi. Gerçekten șimdi sıçmıştık.

°°°

Ya gördüklerim kabustu ya da gerçekten
karşımda Buket ve Lale vardı. Eşyaları bırakıp
kapıya ilerledim ama her adımımda kalbim
biraz daha çarpıyordu. Bu çarpıntı kızlara olan özlemimden miydi. Yoksa birazdan işiteceğim azardan mıydı? bilemicem. Buket, Lale sizin ne işiniz var burada? Buket bir adım öne atılarak. "asıl senin ne işin var burada kaç haftadır meraktan öldük haberin var mı?" Buket'in sözleri üzerine bir şey diyememiştim. Lale'de yüzündeki şaşkın ifadeyi bozarak "ben öldün sandım. Dedim Derin'im bize haber verirdi." Lale'miz yine felaket tellallığını konuşturmuştu. Lale ve Buket'i içeriye buyur edip Yekta'nin yanına gittim. Yekta şuan gidemeyiz. Yekta gülümseyerek "Sorun değil. Zaten Ateş'in günlerce gelmediği bile olur. kesin yarın gelir. Yarında gelmezse o zaman gideriz. Sen asıl Buket ve Lale'ye diyeceklerini düşün." Yekta'nın dediklerinden sonra azda olsa rahatlamıştım ama haklıydı. Buket ve Lale'ye ne diyeceğim hakkında en ufak bir fikrim dahi yoktu. Yalanda söyleyemezdim. Zaten Buket hemen anlardı. Daha fazla oyalanmayıp Yekta ile beraber salona geçtik. Buket ve Lale'nin karşısına oturup sessizce sonumu beklemeye başladım. En sonunda Buket sessizliği bozdu. "eee anlat bakalım bunca zaman nerelerdeydin? Neler yaptın? Dahası neden bize haber vermedin?" Kızlar, size her şeyi anlatıcağım ama şuan olmaz. Zamanı değil gerçekten. Size yalan söylemekte istemiyorum. O yüzden zorlamayın. Asıl siz anlatın beni nasıl buldunuz? "valla Buket sağolsun. Naptı biliyor musun? Önce okulun kameralarına baktı, bir taksiye binmişsin onun plakasını buldu sonra taksiciyi buldu. Onu nasıl yaptı hala aklım almıyor. Sonrada seni nereye götürdüğünü falan filan sordu. En son bu evi bulduk. Aslında iddiaya
girmiştik ben dedim burada değil. Buket
dedi kesin burada. Bu hafta Buket'e karşı
kaybettiğim ikinci iddia ya." Lale'nin sözünü keserek birincisinin ne olduğunu sordum. Önemsiz bir şey ya desede merakım önde gelmişti. Lale'de ısrarıma dayanamayarak söyledi. "ya bu hocasıyla tadım iddiasına mı ne girmiş. Kazanırsa hoca, cübbesini giydirecekmiş ben dedim yapamazsın giyemezsin o cübbeyi ama giydi bende kaybettim." Bizim kız sohbetimize dayanamayan Yekta yanımızdan kalkıp gitmişti. Buket Yekta'nın gitmesiyle koluma vurarak  "kız Derin yakışıklı çocukmuş ha, sanada bir değişik bakıyor benden söylemesi." Lale'de Buket'e hak vererek "Ay bende fark ettim. Hayran hayran bakıyor" Ay bi susun ya boş boş konuşmayın. Arkadaşız sadece. Siz asıl kendinize bakın. Heleki Buket sen, senin için ölüp biten birini göstericeğim birazdan. Gerçekten ben neden Buket'i Mirza'nın yanına götürmüyordum ki. Kesinlikle Buket Mirza' ya çok iyi gelecekti. Kızlarla biraz daha sohbet ettim ve neden
okula gitmediğim sorusuna, Serkan olayına
çok üzüldüğümü o yüzden biraz uzaklaşmak
istediğimi söyledim. Aslında yalan değildi.
Gerçekten üzülmüştüm ama neden bu evde
yaşadığımı ise daha sonra anlatacağımı
söyledim. Onlarda bir süre sonra ısrar
etmemeye karar verdiler. Buket ile Lale'yi Mirza'nın kaldığı odaya doğru götürüyordum. Buket ise onu sadece benim arkadaşım olarak tanıyacaktı. Mirza'nın odasının kapısına gelince içeriden Andaç çıktı. "Şuan dinleniyor girmeseniz iyi olur" Bence girsek daha iyi olur anlarsın ya. Buket ve Lale ile beraber içeriye girip kapıyı kapattım ve Mirza'yı tanıtmaya başladım. Kızlar bu Mirza ev arkadaşlarımdan bir tanesi ufak bir kaza geçirdi. Şuan uyuyor ama arada uyanıyor Buket Mirza'yı görünce sanki uzaylı görmüş gibi bakmıştı. Nedenini sorduğumda ise sadece "ben bunu tanıyorum." diyebildi.