33 bölüm

866 87 41
                                    

İyi okumalar.

💫

"Ağam adamlar ortaklığımızı kabul etti."

"İyi ne zaman geliyorlar buraya." Dedi baran bakışlarını dosyalarda gezdirirken.

"Gelmiyorlar." Dediğinde baran bakışlarını dosyalardan çekip karşısında duran adama baktı.

"Kabul ettiler demedin mi." Dedi kaşlarını çatarak.

"Kabul ettiler." Dedi adam tekrar.

"Ee o zaman." Dedi baran anlamayarak.

"Bizim istanbula gelmemizi istiyorlar adam amerikadan yeni gelmiş o yüzden bizim istanbula gelmemizi rica etti." Dediğinde baran sıkıntılı bir nefes aldı.

"Bir nevi ayağına çağırıyor yani." Dedi baran bakışlarını tekrar dosyalara indirirken.

"Estağfurullah ağam." Dedi adam başını eğerek.

"Tamam adamlara söyle arabaları hazırlasın gidelim bugün." Diyerek ayağa kalktı baran. Masada ki cüzdanını telefonunu alarak odadan çıktı.

Baran şirketten çıkıp arabasına ilerleyerek direkt konağa sürdü.

İstanbuldan bir adamla ortaklık yapacaklardı. Demir Soysalan.

Araba konağın önünde durduğunda baran arabadan inerek konağa girdi.

Direkt merdivenlere ilerlerken havva hanımın ona seslenmesiyle duraksadı.

"Baran oğlum gelsene bir kahve içelim." Dediğinde baran kendisine bakarak samimiyetsiz bir gülüş sundu.

"Sana afiyet olsun benim işim var." Diyerek arkasını döndü.

"Baran misafirimiz var gelsene oğlum." Dediğinde baran kaşlarını çatarak tekrar arkasını döndü.

Baran havva hanımın yanında gördüğü bedenle şaşırdı.

"Acar." Dedi baran kaşları havalanırken.

Acar yüzünde ki gülümsemeyle barana yaklaşmaya başladı.

"Ağam nasılsınız." Dedi cilveli bir şekilde. Baran şaşkınlığını atarak karşısında gülümseyen çocuğa karşılık gülümsemeye başladı.

Acar dudaklarını dişleyerek hızla kollarını baranın boynuna sararak sıkıcı sarıldığında.

Baran boynuna sarılan kollarla duraksadı elini hafifçe sırtına koyup sıvazladı.

Acar barandan ayrıldığında baran konuşmaya başladı.

"İyiyim sen ne zaman geldin nasılsın."

"Dün geldim seni yani sizi görmeye geldim." Dediğinde Baran saf bir gülümsemeyle bakıyordu karşısında ki çocuğa.

"Çocuklar hadi gelin kahve içelim öyle konuşursunuz." Dedi havva hanım yüzünde ki gülümsemeyi silmeden.

Baran havva hanıma baktığında yüzünde ki gülümsemeden hiç hoşlanmamıştı. Bakışlarını kendisine hayranlıkla bakan acara çevirip.

"Benim hazırlanmam lazım istanbula gideceğim dönünce sözüm olsun." Diyerek bir şey söylemesine izin vermeden merdivenlerden yukarı çıktı.

"Baran neden istanbula gidiyor." Dedi acar kaşlarını çatarak.

"Bilmiyorum ama kendin sorabilirsin odasına giderek." Dedi imalı bir şekilde sırıtarak. acar bakışlarını merdivenlerden çekip havva hanıma gülümseyerek baktı ve yukarı çıkmaya başladı.

TUTSAK bxbHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin