26 bölüm

2.5K 111 36
                                    

"Ne" dedim anlamayarak ölen biri mi demişti o.

"Duydun." Dedi geri çekilerek. Anlamsız bakışlar attım bana bakan barana.

"Be-ben.." ne diyeceğimi bile bilmiyordum gerçekten çok yoruldum ne hissetmem gerektiğini bilmiyordum elimden hiç bir şey gelmiyordu.

baran son kez bana bakıp hiçbir şey demeden odadan çıktığında yaptığım tek şey arkasından bakmaktı.

Koltuğa adımlayıp oturdum iki elimle yüzümü sıvazladım. Artık burada kalmaya dayanamıyorum nefes alamıyorum.

Bilinmeyen numara bir mesaj gönderdi.

Duyduğum telefon sesi ile bakışlarımı sehpanın üzerinde duran telefona çevirip elime aldım. Mesaja girdiğimde Mirandan geldiğini gördüm.

Bilinmeyen numara: selam Ömer nasılsın.

Bilinmeyen numara: seni merak ettim.

Gördüğüm son mesaj kaşlarımı çattım beni niye merak ediyordu bu adam.

Ben: selam miran iyiyim sen nasılsın.

Bilinmeyen numara: ben de iyiyim.

Bilinmeyen numara: buluşabilir miyiz çok önemli bir şey konuşacağım.

Bilinmeyen numara: senin ilgini çekeceğine eminim.

Benim ilgimi çekecek ne söyleyecekti.

Ben: olur buluşalım siz konumu atarsınız.

Ben: görüşürüz.

son mesajında atıp tam telefonu kapatacakken tekrar mesaj gelmesi ile ekrana baktım.

Bilinmeyen numara: ömer bekle.

Ben: bir şey mi diyeceksin?

Bilinmeyen numara: sen beni kaydetmedin mi?

Bilinmeyen numara: yani şey profil resmin yokta o yüzden.

Bilinmeyen numara'yı Miran K olarak kaydettiniz.

Ben: üzgünüm kaydetmemişim şimdi kaydettim.

Miran K: evet profilin geldi çok güzel.

Miran K: görüşürüz.

-

Telefonu sehpaya atıp arkama yaslanıp derin bir nefes aldım. Ayağa kalkıp banyoya girdim bir düş aldıktan sonra giyinip üzerimi düzelttikten sonra odadan çıktım.

Merdivenlerden aşağıya indiğimde havva hanım alayla yanıma geldiğini gördüm.

"Hayırdır nereye gidersin böylen." Dedi baştan aşağıya süzüp konuşurken.

"Hesap mı vereceğim." Dedim dik durarak bana karışmaya hakkı yoktu.

"Bu evde yaşıyorsan vereceksin!" Dedi üstüne basa basa gözlerimi devirip aramızda ki mesafeyi kısalttım.

"Siz eğer beni satmasaydınız şu an bu evde olmazdım zaten niye yaptınız bunu gidecektim işte kurtulacaktınız benden." Dediğimde dudaklarında ki alay hiç eksik olmadı pis gülüşünü ortaya serdi.

"Haklısın seni sevmem ama bu evde olduğun sürece mutlu olmadığını biliyorum ve sen mutlu olmadığın her an benim hoşuma gidiyor." Dediğinde hayretle baktım bu kadın ne söylediğinin farkında mıydı. Gerçekten delirecektim.

Başımı iki yana sallayıp yüzümü buruşturarak yanından geçtim. Kapıyı açtığımda kapıda bekleyen adamlara her ne kadar tek çıkıcam desemde baran ağamın emri var sizinle geleceğiz demişlerdi.

Daha fazla uzatmayarak bir korumayla arabaya binip Miran'ın attığı konuma gittik. Bir restorantın kapısında durduğumuzda arabadan inip korumaya burada beklemesini söyleyip içeri girdim.

İçeri girdiğimde etrafıma bakınıp Miran'ı aramaya başladım. Arkamda hissettiğim bedenle arkamı döndüğüm gördüğüm yüzle hafif gülümsedim.

"Hoşgeldin." Dedi miran içtenlikle gülümseyerek.

"Hoşbuldum." Diyip gülümsedim ona karşılıklı olarak. Elini sırtıma koyup beni bir masaya ilerletmesine izin verdim.

"Aç mısın." Dediğinde başımı iki yana salladım. "Ne alırsın Peki."

"Sade kahve." Dediğimde gülümseyerek başını sallayıp garsona iki kahve siparişi verdi.

"Ee nedir benimle konuşman gereken acil şey." Diyerek lafa başladığımda yüzünde ki gülümseme ciddi bir ifadeye dönüştü.

"Bak ömer uzatmadan başlayacağım. Barandan kaçmak istediğini biliyorum sana yardım etmek istiyorum." Dediğinde şaşkınlıkla karşımda duran bedene baktım.

"Sen nerden biliyorsun." Dediğimde dudakları alayla kıvrıldı.

"Oraya girersen çıkamazsın emin ol senin bile kendin hakkında bilmediğin şeyleri biliyorum. Ee ne diyorsun." Dediğinde ona bakmaya devam ettim.

"Bana yardım edeceksin öyle mi." Başını aşağı yukarı salladı. "Ama bunun tabiki bir karşılığı olacak." Dediğimde gözlerini iki kez kırptı.

"Elbette olacak. Ben karşılıksız bir şey yapmam Ömer benim kitabımda yok maalesef." Dediğinde öne doğru eğildim.

"Ne istiyorsun peki." Dediğimde o da benim gibi öne doğru eğildi.

"Baranı." Dediğinde kaşlarımı çattım bu adam napacaktı baran'ı.

"Ne yapacaksın ona." Dediğimde arkasına yasladı.

"Orası beni ilgilendirir sonuç ikimiz içinde iyi olacak ikimizde amacımıza ulaşacağız."

"Benimle iş birliği yapıyorsan ilgilendirir ne yapacaksın." dedim üstüne basa basa.

"Öldüreceğim duydun mu öldüreceğim." Dedi sonda etrafına bakınıp sesini kısarak.

Anlık tüm algılarımın kapandığını hissettim. İfadesiz bir şekilde ona bakmaya devam ettim. Bom boş bakışlar atıyordum söyleyecek bir şey bulamadım.

onun ölme düşüncesi ben de bir etki yaratmıyordu. Ya da ben bir şey hissetmemek için direniyordum. duygusuz bir insana mı dönüşmüştüm.

"Ne diyorsun." dediğinde sesi boğuk geliyordu başımın döndüğünü hissetim masada duran suyu alıp yudumladım.

"kabul ediyorum." Dediğimde bunu kabul edenin gerçekten ben olduğumu bile bilmiyordum.

denemiştim defalarca planlar yaptım olmadı karşıma gelen fırsatları teptim. Ama bunu kaçıramazdım belkide benim tek şansımdı bu.

onun konuşmasına izin vermeden ayağa kalktım. Arkamı döndüğümde arkamdan 'ben sana haber vereceğim' dediğini duymuştum.

dışarı çıktığımda beni kapıda bekleyen adam beni görür görmez arabanın kapısını açtığında bindim. Yolu izlerken az önce olanları düşünmeye başladım.

Çabaladım olmadı. Kaçamadım. Daha tanışalı bir hafta olan adam bana yardım edebilir miydi.

Araba durduğunda konağa geldiğimizi anlamıştım. Arabadan inip içeri girdim. Gördüğüm yüzlere selam bile vermeden odama doğru yürüdüm.

Odanın kapısını açtığımda gördüğüm bedenle duraksadım.

"Dışarı çıkmışsın." Dedi aynaya bakıp gömleğini düzeltirken. Sorusuna cevap vermedim.

"Nasıl geçti günün." dediğinde kapıda dikilmeye devam ettim. aynadan bana bakan yüzüne baktım.

"Noldu iyi misin." Dedi Anlamsız bir şekilde kaşlarını çattı.

Hızla ona yürüyüp iki elimle yanağını tutup dudaklarına yapıştım.

"Immhh."

—————————————
Lan Noluyo

TUTSAK bxbWhere stories live. Discover now