Bölüm 24 'itiraf'

22 1 0
                                    

Selamlar! Ben geldim, birkaç gündür maalesef ki yoktum ama umarım telafi edeceğiz.
Sizden tek bir ricam var, oy atıp yorum yapmanız... Bu benim için önemli bu yüzden dikkate alırsanız sevinirim😊.
Eğer isterseniz beni TikTok'tan takibe alabilirsiniz ( Link profilde mevcut.) Karakter ve kitapla alakalı alıntılar yapıyorum.
TikTok: user.melodyy
İyi okumalar🙏🏼💌.

Eve geldiğimde tabii ki mutluydum. Ceyda ile baş etmek zordu, hele ki tek başıma daha zordu. Şimdi ise yanımda Safa vardı, Ceyda'dan bahsederkenki gözlerini görmüştüm, hala ona aşıktı ve değer veriyordu. Bu akşam Safa bize gelecekti, beraber oturup Ceyda ile ciddi bir şekilde konuşacaktık ve gerçeği anlatacaktık.... Yani Alper'le olan sözleşme de dahil. Ondan daha fazla saklamak istemiyordum yaklaşık 1.5 haftadır zaten kendimi kötü hissediyordum. Onun da bize gerçekleri anlatmasını umuyordum yoksa Alper'le ipler kopma durumuna gelecekti. Alper demişken... Safa, Alper ile konuşacağını ve onu ikna edeceğini söylemişti. Bana göre zaten Alper kabul edecekti çünkü artık kimin köstebek olduğunu bulmak ve bu işe son vermek istiyordu. Yani ben öyle düşünüyordum... Öğleden sonra çabucak geçti, Ceyda ha geldi ha gelecekti ki zil çaldı. Kapıyı açtığımda tabii ki karşımda Ceyda'yı buldum. Hemen kendini içeri atarak,
-" DONDUM!" Diyerek bam diye girdi ve üstünü çıkarmaya başladı.
Ona nasıl söyleyecektim bilmiyordum,bu benim için zor olacaktı orası kesindi. Sakince salona geçip koltuğa oturdum ve onun gelmesini beklemeye başladım. Sakin ol...
Ve kendisi salondan içeri girip karşı koltuğa oturdu.
-" Bana bak Devin, sende bir haller var, dökül çabuk." Dedi beni süzerek.
-" Nereden çıkardın bunu?" Dedim sanki az sonra dökülmeyecek gibi.
-" Çünkü... Ben senin ciğerini bilirim esmer şekerim."
-" Söyleyeceğim ama kızmayacaksın."
-" Şöyle ki... Buna söze veremem yani söyleyeceğin şeye bağlı." Dedi sakince.
-" Peki, sadede geliyorum o halde." Dedim ve duruşumu düzelttim. " Akşam Safa bize gelecek."
-" NE!" Dedi yerinden kalkarak. Elini başına götürerek,
-" Niye böyle bir işe kalkıştın Devin!?" Dedi biraz kızmıştı sanki.
-" Dün seni gördüm çünkü gerizekalı! Ne haldeydin bir fikrin var mı? Yardıma ihtiyacın var?"
-" Asıl sen gerizekalısın, gerizekalı! O mu yardım edecek bana? Nasıl yapacak bunu?"
-" Ona güveniyorum ben Ceyda, seni hala sevdiğinin farkında değil misin? Hiç gördün mü gözlerini, sana nasıl baktığını?"
-" Yok öyle bir şey. O beni ayrıldığımız gün sildi attı, yanlış düşünüyorsun." Dedi ve ekledi, " Ayrıca benim bir sevgilim var Devin, hani dün yemeğe çıktığımız." Dedi imada bulunarak.
Ben de altta kalmadım tabii,
-" Ha evet, haklısın! Seni yere atan, öldürtmeyle tehdit eden. Adı neydi... Heh SERTER!"
-" Biz onunla barıştık bugün Devin, dün kızgındı sadece." Dedi yumuşayarak. Buna inanıyor muydu yoksa cidden beyni alıklaşmış mıydı? Evet, Ceyda kesinlikle alıklaşmıştı.
-" Sen cidden dün seni bütün gece ağlatan, çekip giden bir adamla barıştın mı?" Dedim inanamıyormuş gibi.
-" Evet." Dedi yalnızca, hiçbir açıklamaya tenezzül etmeden.
-" Sen cidden bir malsın! O adamın nasıl bir deli olduğu 5 metre öteden belliyken sen bunu göremiyorsun. Dün söylediklerine ne oldu? Her şeyi onun için yaptım diyordun en son."
-" Ben onu seviyorum Devin,  se-vi-yo-rum anladın mı? Dün o haldeyken ne söylediğim de önemli değil, saçmaladım sadece."
-" Ceyda, itiraz istemiyorum saat 9 gibi Safa gelecek, sakın bir şey söyleme. Hakkın yok bugün bende, kotan doldu çünkü." Dedim kararlı bir sesle.
Oflayarak odasına çekildi bu demek oluyordu ki kabul etmişti. Telefonumu açtığımda okunmamış bir mesaj gördüm, zaten yeni atılmıştı.
" Safa bazı şeyleri açıklayacağınızı söyledi. Keşke bana da bir sorsaydın Devin, bende geleceğim Safa'yla haberin olsun." (18:46)
" Üzgünüm, ortak fikirdi Safa'yla, bir de o bana kendisinin söyleyeceğini söyleyince uzatmak istemedim. Eğer istemezsen iptal edebiliriz sözleşmeyi anlatmayı..." (18:48)
" Gerek yok, ne kadar kısa o kadar iyi. Daha fazla bu saçma şeyle uğraşmak istemiyorum." (18:48)
" Peki,tamam. Akşama bekliyorum."(18:48)
Mavi tik oldu ama bir şey yazmamıştı. Dün gece onu arkamda bırakarak Ceyda'nın yanına koşmuştum daha sonrasında da çok az mesajlaşmıştık yani neredeyse bir gündür de hiç konuşmamıştık. Onu özlediğimi hissettim, sanki yıllardır tanıyormuş gibiydim onu. Alışmıştım varlığına... Şöyle düşününce bir antlaşma yapmıştık, evet ama ben ona hiç yardım edememiştim ne bir dosya ne de başka bir şey verememiştim eline. Ve şimdi Ceyda'ya her şeyi anlatacaktık yani antlaşma fes olacaktı. O nedenle düşünmeye başladım, o parayı artık alamazdım çünkü evdeki hesap çarşıya uymamıştı.
Kapı çaldığı sırada Ceyda yavaşça odasının kapısını açtı ve yanıma geldi.Aç gibisinden bir hareket yaptı, bense onu dinledim ve kapıyı açtım. İlk Safa belirdi kapıda, arkada ise Alper. Ceyda'ya baktığımda şok olmuş gözüküyordu, tabii patronunu beklemiyordu. Bana anlam veremiyormuşçasına baktı ama Safa elindeki poşeti bana vererek içeri adım attığında bakışlar sona erdi. Safa elini uzatarak Ceyda'nın tutmasını bekledi. Ceyda da elini uzatarak,
-" Hoş geldin." Dedi ciddi bir ses tonuyla.
-" Hoş bulduk." Cevabını aldı karşısındakinden.
Safa bana gülümsemekle yetindi ve içeri girdi. Safa gidince Alper daha da öne çıktı ve bir adım da o attı.
-" Merhaba." Dedi sadece ve ayakkabılarını çıkardı.
Ceyda hızlıca ona gülümseyerek,
-" Hoş geldiniz Alper bey." Dedi.
-" Hoş buldum Ceyda, teşekkürler."Dedi ciddi bir sesle ama yüzünde hafif bir tebessümle.
-" Buyrun salon bu tarafta." Diyerek eliyle salonu işaret etti. Alper salona geçtiğinde Ceyda kolumdan tuttu ve beni mutfağa sürükledi.
-" Alper bey'in burada ne işi var? BİZİM EVİMİZDE." Biraz meraklanmıştı belki de foyasının ortaya çıkmasından korkuyordu ki bu çok muhtemeldi.
-" Birazdan anlayacaksın, git yalnız bırakma patronunu." Dedim tavsiye verir gibi.
-" Umarım yine bir şey yapmamışsındır Devin." Diyerek arkasını döndü ve salona gitti. ÇOK GEÇTİ çünkü ben çoktan bir şeyler yapmıştım.
Çayları alıp Safa'nın getirdiği profiterolleri  tepsiye koydum ve  salona doğru ilerdim. Üçü de ayrı koltuklarda oturuyorlardı. Bir gülme geldi ama içimde tuttum, çok alakasızlardı ve bu komik gelmişti. Çayları ve tabakları orta masaya koydum ve Alper'in yanına Ceyda'nın ise karşısına geçtim. Ceyda daha bir şaşırdı, bu şaşkınlık Alper'in yanına oturmamdan kaynaklıydı. Alper hemen söze girdi.
-" Ceyda sana açık açık konuşacağım ve dürüst olacağım, senden ise aynı hassasiyeti istiyordum. Yıllar önce bize stajer olmak istediğini söyledin ve ben bizzat kendim seni kabul ettim çünkü biliyordum ileride çok iyi bir iş hayatın olacak, belki de kendi işini kurabilecek kadar. O da yetmedi okulunu bitirdikten sonra tecrübeli olmamana rağmen seni işe aldım.Şu ana kadar senin potansiyelinden hiç şüphelenmedim. Sen benim için çok iyi statüde bir çalışan oldun. Şimdi asıl konuya gelirsek..." Bacaklarını üst üste atarak rahat bir pozisyon aldı. " Senin benden, şirketimden belge çaldığını biliyorum. Ve hatta bunu yaptığını belgeledim ama senden de bir cevap ve itiraf bekliyorum." Dedi sakince.
Ceyda bunu beklemiyordu, hem de hiç.
-" Üzgünüm Alper bey, size bunun nedenini söylemeyeceğim. Bu kararımda netim, isterseniz beni işten kovabilirsiniz. Dediğiniz gibi ben potansiyeli yüksek bir çalışanım ve gelecek vadediyorum. Sizinle olmasa bile başka birçok yer beni havada kapacaktır." Dedi kendinden emin bir sesle ama inkar etmedi. Maalesef tahminler doğruydu, köstebeğimiz Ceyda'ydı.
-" Bunu neden yaptığını söylemezsen Ceyda, seni bu sektörden silerim. Tek bir iş bile bulamazsın, buna emin olabilirsin. Tazminat falan da vermem bu arada, sen kararlıysan bende kararlıyım. Sen sanıyor musun ki diğer işverenler sana bizim verdiğimiz imkanlarımızı sunacak?" Güldü. " Asla, yapmazlar. Sana bir hak veriyorum eğer bana gerçekleri söylersen hem sana gerçekten bilmen gereken bir şey gösteririm hem de bu yaptığın iğrençliği unuturum. Devin hatırına." Dedi ve karşısındakine dikkatli gözlerle bakmayı sürdürdü. Kestirmeye çalışıyordu...
-" Bilmem gereken şey derken?" Ceyda bugün şaşkınlık seviyesinin baya üstünde geziyordu.
-" Çok sevdiğin ve satmadığın sevgilin hakkında." Dedi Safa meydan okurcasına.
Serter'in hangi pisliği çıkacaktı acaba daha fazla?
- "Peki, Alper bey. Tespitleriniz her zamanki gibi doğru, ben yaptım. Sevgilim için, ve neden diye sorarsınız bilmiyorum. Sadece benden böyle bir istekte bulundu ve ısrarcıydı ben ise ne olabilir ki diye düşünerek birkaç belgeyi gizlice ona verdim."Ceyda bugün baya dobralık günündeydi. Karşısında Alper Yücesoy vardı ama pek umrunda değil gibiydi.
-" Sonuçlarının ne olarak döneceğini hiç düşünmedin mi? Nerede o belgeler, bana vereceksin hemen!" Sesi sinirliydi. Yüzü de...
-" Bende değil, Serter'de." Dedi Ceyda.
-" O zaman alacaksın, benim olan benimdir. Buna uyacaksın."
-" Neden bunu sevgilime yapayım?"
-" Bence sen birazdan kendi hür iradenle yapmak isteyeceksin Ceydacığım." Dedi kendine güvenerek, ve Safa'ya işaret yaptı. Safa ise telefonunu çıkararak Ceyda'ya çevirdi, salonun içinde sesler yükseldi.
-"Yok be oğlum! Kız bana kul köle diyorum sana. Öl desem ölecek gibi bir şey."
-" E nereye kadar gidecek bu iş Serter?"
-" Benim onunla işim bitene kadar. Şu yurtiçine soktum mu, postalayacağım kızı. Birkaç işim daha var ama öncesinde."
Bir kadın sesi duyuldu.
-" Serter, hadi! Yalnız bırakma beni gel!"
-" Geliyorum güzelim benim."
Ve sesler kesildi. Görüntüyü ben görmemiştim ama bir görüntü şu an tam karşımdaydı. Ceyda'nın gözlerindeki ateş... Anlaşılan o ki Serter, Ceyda'ya aşık değildi ve hiçbir zaman olmamıştı, amaç baştan beri onu kullanmaktı. Ceyda Safa'ya dönerek,
-" Ne zamandan bu?"
-" Dün gece sen evde ağlamakla meşgulken."
-" Nasıl çektiniz bunu?"
Safa küçümseyici bir bakış attı.
-" Cidden merak ettiğin şey bu mu?" Dedi inanamıyormuş gibi.
-" Ne yapayım Safa? Ne istiyorsunuz benden?" Dedi bir Alper'e bir Safa'ya bakarak.
Alper hemen araya girdi.
-" Şimdi durum şu ki, kullanılmışsın sevgili Ceyda ayrıca aldatılmışsın da yalan da söylenmiş tabii. Şimdi sana daha fazla şey göstermek isterdim ama sana bu kadarı yeterli. Senden istediğim şey ise bana o belgeleri bir şekilde getirmen. 'Sevgili'ne  ne yap ne et o belgeleri al. Yoksa sana acımayacağım ve bu işe emniyeti sokmaktan çekinmeyeceğim."
-" Nerede olduğunu bilmiyorum. Bir sürü evi var burada ve en büyük evine hiç gitmedim. Yani bu imkansız."
-" İmkansız diye bir şey yok Ceyda! Yapacaksın, bunu bana- bize borçlusun."
-" Yapamam Alper bey, durumu anlarsa öldürür beni. Tanımıyorsunuz onu."
Hayır Ceyda, senden daha iyi tanıyor, sadece senin bundan haberin yok.
Safa araya girdi.
-" Merak etme Ceyda, seni koruyacağız kılına bile zarar gelmeyecek." Dedi kararlı bir şekilde.
-" Olmaz, ben... Ben korkarım, rol yapamam."
-" Bize yaptın aylarca Ceyda. Yaparsın merak etme."Dedi Alper. Çok acımasız gözüktü gözüme, neden illa Ceyda almalıydı ki ? İstese bir sürü adamı vardı.
-" Nasıl olacak bu?" Gözlerinde korku vardı arkadaşımın. Aylardır kandırıldığına bile üzülme fırsatı olmamıştı.
-" O işi Safa sana detaylıca anlatacak." Dedi Alper mutlu bir sesle. Tabii, işler tıkırında keyfi ise yerindeydi.
Neyseki benimle olan bağlantısını öğrenmemişti Ceyda. Eğer antlaşmayı duysaydı bir de bunu kaldırmazdı. Hayatta güvenebileceği tek bir dalı varken onu da kaybetmek çok zor olurdu onun için. Şükürler olsun ki Alper beni bu işe katmamıştı.

Her Şey MümkünWhere stories live. Discover now