BÖLÜM 31

6.8K 607 75
                                    

BÖLÜM 31: KAMERA KAYITLARI

Yazardan;

Barın sinirli bir soluk çekti içine. Neden telefonu açmıyordu? Deminden beridir üç kere aramıştı ama hiçbiri cevaplanmamıştı.

Deniz'i aramaktan vazgeçip, annesi Melek hanımı aramıştı. Ondan öğrenebilirdi kardeşinin niye telefonlarını açmadığını. Aramayı başlattı ve telefonu kulağına koyup annesinin açmasını bekledi.

İçinde kötü bir his vardı. Bu his sadece kardeşinin sesini duyduğunda geçecekti. Biliyordu.

Telefonun diğer ucundan annesinin sesi geldiğinde, oturduğu sandalyesinden kalkıp duvar yerine boydan boya cam olan yerin önüne geçip ayaklarının altındaki şehire baktı.

"Efendim oğlum." Saat geç olduğu için konaktaki misafirler gitmiş sadece Karaaslan ailesi kalmıştı. Hepbirlikte salonda otururken Barın aramıştı. Rojda hanım Barın'ın sesini duymak için sesi dışarı aktarmasını istemişti.

"Anne, Arın telefonlarımı niye açmıyor? Kaç kere aradım hiçbirini açmadı! Söyle ona hemen beni arasın." Melek hanım oğlunun sinirli sesini duyduğunda göz devirip konuştu.

"Oğlum, Deniz odasına çıktı. Uyumuştur belkide. Rahat bırak kızı." Melek hanım gülerek konuştuğunda Barın hemen cevap vermişti.

"Olsun anne sen yinede bir ba-" Barın'ın endişeli bir şekilde konuşmasını, salona hızla giren adamlardan kesilmişti. Adamların içeri girmesi ile birlikte Bahoz kaşlarını çatıp konuştu.

"Noluyor Bekir? Ne bu destursuz içeri girmeler!?" Sinirle konuşması üzerine adamlardan biri olan Bekir, acele ve telaşla konuşmaya başlamıştı.

"Ağam, Deniz hanım." Soluk soluğa yarım yamalak konuştuğunda Azat hemen ayaklanmıştı kızının adını duyunca.

"Devam etsene Bekir!" Hızla adamların yanına gitti. Bekir, elinde tuttuğu ama hafif arkasına sakladığı telefonu Azat'a uzattı. Bu telefon Deniz'indi. Azat gördüğü şeyle anlamaz bir şekilde kaşlarını çatıp tekrardan bakışlarını Bekir'e çevirdi.

"Azat ağam... Az önce bizim çocuklar, arka bahçede duran adamların yerde bayılmış bir şekilde yattıklarını görmüş. Tabii birde bu telefon... Deniz hanımın telefonu." Başı eğik şekilde durup anlatmıştı sonunda olan biteni.

Bekir'in söylediği şeyler üzerine Melek hanımın, acı dolu bir feryadı duyulmuştu koca konakta. Bahoz duydukları karşısında elini kalbine atmıştı. Bunu gören torunları ve en yakın dostu aynı zamanda kardeşi gibi gördüğü adam, yanına koşmuşlardı.

Barın ise telefonun diğer ucundan olan biteni her şeyi duymuştu. Barın sinirle telefonu kapatmış ve çevresinde ne varsa dağıtmıştı. İlan iti onun değerlisine el uzatmıştı. Ama Barın uzatılan o eli kırmaya niyetliydi. Zahir, odadan gelen sesleri duyduğu için hemen odaya dalmıştı. Gördükleri şeyler ile birlikte kısa bir an baka kalmış daha sonra ise hemen abisinin yanına koşmuştu.

"Zahir, hemen uçağı hazırlat. Mardin'e gidiyoruz. Bütün adamları Mardin'e gönder ve sınırlarına adamlar koy. Şehirden çıkan giren kişilere tek tek bakılsın." Sert sesi ile konuşup odadan çıkmıştı. İlhan itini gördüğü yerde öldürecekti. Ki zaten fazla bile yaşamıştı.

ARIN DENİZ (Gerçek ailem) Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin