Takıntılı: Bölüm 44 (Final)

Почніть із самого початку
                                    

"Bizim küçük Jackson'ımız ve benim sevimli Jackson'ım!" küçük  Jackson'ı sonra kocasının yanağını öptü.

"Tamam, bunu tekrar istiyorum.Küçük Jackson'ımız!Benim sevimli bebeğim,  karım, meleğim ve herşeyim, Young Ji!" Jackson tekrar Küçük Jackson'ı sonra karısının yanağını öptü.

"Yaaa!Hahahhaa!" Young ji kıkırdadı, mutluydu.

"Aman Allah'ım!Hiç bu kadar mutlu hissetmemiştim!" Jackson gülümsedi ve yutkundu.

"Ben de!" diye cevapladı Young Ji.

"Şimdi, kalbimde kilitlisin!Hahhaha!Anahtarsız hiç bir yere gidemezsin!" Jackson ona gözlerini kırptı.

"Sende benim kalbimde kilitlisin!Hahhaa ama anahtar nedir?" diye sordu Young Ji.

"Anahtar mı?Tabi ki, ölüm." dudaklarından gülümsemesi yok oldu.

"Hayır!Her neyse anahtar var ya da yok, ben hala kalbinde kilitli olmak istiyorum.Anahtarı benden uzağa atacağım yani kalbinde yaşayabilirim!Sonsuza kadar!"Young Ji yanağını okşadı.Bu Jackson'ı gülümsetmişti yine. 

"Bebeğim, ölüyorum!Lütfen, dur!Hajima/Yapma/!" Jackson elini havaya kaldırdı, ölüyordu.

"Ha?Ölüyor musun?Durayım mı?Ne?" Young Ji'nin kafası karışmıştı.

"Of, kalbimi eritmeyi bırak." Jackson kıkırdadı.

"Ah, hayır!Hahhaha!Ya, Jackson!Bana neden öpmeyi çok sevdiğini söyleyeceğine söz verdin." Bilmeye istekliydi.

"Gerçekten bilmek istiyor musun?" Young Ji hızla başını salladı.

"Parli/Çabuk/"

"Tamam,  bu öpmeyi çok sevdiğim değil ama..." Jackson durdu.

"Ama?Ya, ortasında durma!"

"Ama, neden bilmiyorum.Her zaman sana baktığımda...Kalbim hızlı atıyor ve her zaman seni öpmek istememi sağlıyor.Yani sen öpülesice birisin." Jackson güldü.

"Bu anlaşılır mıydı, bebeğim?" diye sordu Jackson, Young Ji sessiz kaldıktan sonra.

"Evet, efendim!Hehhe!" Young Ji sırıttı.

"Yanii...." Jackson pişmiş kelle gibi sırıttı.

"Yani?"Young ji kaşlarını kaldırdı.

"Yani, ben bazen tehlikeliyim!Hahha!" Jackson tekrar sırıttı.Young Ji ona baktı.

"Iyy, sapık gibi konuşuyorsun!" Young ji ona öldürücü bir bakış attı.

"Peki, her zaman sapık olduğumu söylüyorsun.Yani, ah!Sapıkların kralı geliyor!Hahahaha!" Şeytani kahkaha...

"Yaah!Böyle gülmeyi kes!eğer böyle gülmeye devam edersen evmizdeki hayaletler saldırabilir!" young Ji sinirlenmişti.

"Hahhahaha!" Ama ne yazık ki, Jackson onu dinlemedi.Yani bu hediye...

Taak!

Young ji telefonuyla kafasına vurdu.Jackson kafasını okşadı.

"Ya!Bebeğim!Offf!"

"Sana böyle gülmeyi kesmeni söylemiştim!" Young ji ona tekrar öldürücü bir bakış attı.Jackson sırıttı.

Miyav miyav...

Miyav miyav...  

Küçük Jackson'ı Young ji'nin yanına oturdu.

"Oyy, Jackson!" Kafasını sıvazladı. Televizyon izlerken sessiz kalmaya devam ettiler.

***

Young Ji televizyon izlerken esnedi.Jackson döndü ve ona yoğunlaştı.

"Uykun mu geldi?"diye sordu.

"Ah, evet."diye yavaşça cevapladı Young Ji.

"Hadi uyumaya gidelim o zaman!" Jackson onun elini tuttu ve koltuktan kalktı.

"Bekle, onu da yanımda getirmek istiyorum." Kedisini kucağında taşıdı.

"Tamam!Benimle uyu!"

"Tamam!" Young ji başını salladı.

"Gerçekten mi?" diye sordu Jackson, inanamayarak.

"Evet" tekrar başını salladı.

"Tekrar kızarmadın, voah!Yaşasın!Her zaman, benimle uyu!" Jackson mutlulukla, maymun gibi zıpladı.

"Ya, ya, ya.Tamam, şimdi seninle uyurum!" Young Ji ikinci kez esnedi tekrar.

"Tamam, hadi gidelim!" Jackson elini tuttu.

***

"Bebeğim, onu ortaya koy!" Jackson yataklarına uzanır uzanmaz talimat verdi.Resmen şimdi onların yatağıydı.Young ji'nin odası misafir odası olacaktı.

"Neden?" diye sordu Young Ji.

"Üçümüzün selca(selfie)sını çekmek istiyorum." Jackson telefonunu aldı ve kamerayı açarak, selca çekmeye hazırlandı.

"Tamam." Young Ji kedisini ortaya koydu.

Miyav miyav...

"1,2,3 gülümse!"

Klik.

"Tekrar, peynir de!"

Klik.

"Tamam, bu son.Chuuu!"

Klik.

Jackson fotoğraflarına baktı.

İlk poz - Gülümse

İkinci poz - Sinirli yüz

Üçüncü poz - Young Ji salak gibi gülümserken Jackson onun yanağından öpmüş.

"Nasıl bu fotoğraftaki gibi görünürüm?" dedi selca çekilmeyi bitirdiklerinde.

"Mükemmel!" Başparmağını yukarı kaldırarak gösterdi.

"Ah!Aşki aşk, aşk!" Young Ji gülümsedi ve gözlerini kapattı, uykuluydu.

"Bizim hatıralarımız olan bu fotoğrafı saklayacağım!" dedi Jackson.Young ji'ye baktı.

"Kendimle konuşuyorum.Çoktan uyudu mu?Tamam, iyi geceler, tatlı rüyalar bebeğim!" dedi Jackson ve o hissetmese bile alnından öptü.

"Sana da iyi geceler, Küçük Jackson!" Jackson Küçük Jackson'ı da öptü.Sonra gözlerini kapatarak uyudu.


SON.

Ç.N/ Sonuna geldik. :/ Üzücü değil mi?44 bölüm boyunca çeviride yanlışlar da yapsam okumaya devam eden herkese çok teşekkür ederim.İyi ki çevirmişim dedim.^^ İkinci sezonun başlaması için bir tarih veremem fakat yayınlayacağımdan emin olabilirsiniz.Araya çok fazla zaman koymamaya çalışacağım.Siz yine de profilimi takipte kalın, profilimde ikinci sezon için duyuru yapacağım.Umarım aynı ilgiyi ikinci sezona da gösterirsiniz, çünkü sizler için çevireceğim.:)

P.S: Olurda başka hikaye çevirisi isterseniz, bana mesaj atmaya çekinmeyin lütfen.Elimden geldiğince istekleri karşılamaya çalışırım.Bana ulaşabileceğiniz bir kaç sosyal ağ hesabımı ekliyorum buraya;

**ask.fm/fistikkyesili  -  twitter.com/basturkmerve**

Takıntılı (Çeviri/JackJi Fanfic)Where stories live. Discover now