Takıntılı (Çeviri/JackJi Fanfic)

Takıntılı: Bölüm 24

Ç.N/ Bu bölümü okuduktan sonra herkesin içinde bir tedirginlik olabilir.Ama okumaya devam, hikaye daha bitmedi, fighting! Yorum, beğenilerinizi bekliyorum.İyi okumalar^^

Jackson'ın BA

Hongbin, Hongbin, Hongbin. Onu benden uzaklaştırır mı?Hayır. Bunun olmasına izin vermeyeceğim.Asla!

Sonra Jackson'da odasına gitti ve uyudu.

**Ana Dönüş**

~Come back home, can you come back home ~

''Yeobuseyo/Alo/?''

''Young Ji!Benim, Hongbin! Yarın beni 12:30'da havaalanından al.''

''Gerçekten mi?! Ahhh!''

''Evet!''

''Aman Allah'ım! Tamam!''

''Şimdi telefonu kapatıyorum.Unutma yarın, hoşçakal!''

''Hahahha.Tamam.Hoşçakal!''

Young Ji telefonuna baktı. 'Saat 11:00. Daha 1,5 saat var.Oleyy!' Heyecanlıydı. Young Ji saat 12:30'u beklerken oturma odasında oturdu.Jackson geldi ve onun yanına oturdu.Young Ji'ye baktı.

Jackson ona baktıktan sonra ''Nereye gitmek istiyorsun?'' diye sordu.

''Ha? Imm.Nereye...Goo Hara'nın evine.'' Young Ji yalan söyledi. 'Üzgünüm, Jackson.Bunu yapmam gerek.' (Ç.N/Aslında yapmana gerek yok! -,- )

''Gerçekten mi?'' Jackson onun gözlerinin içine baktı, bu Young Ji'yi tedirgin hissettirdi.Daha sonra öğrenebileceği ihtimalinden endişeliydi.

''E..Evet.'' Young Ji biraz kekelemişti.Jackson sessizleşti.

***

Zaman çabuk geçti.Saat 12:30 şu an.Young Ji arkasında uyuyan Jackson'a baktı.Yavaşça kalktı ve kapıya yürüdü.Ayakkabılarını aldı, evinden dışarı çıktı.Taksi ile havaalanına gitti.

**Havaalanında**

''Nerede bu kız?'' Hongbin mırıldandı.

''Hongbin!'' Young Ji'nin sesi...Hongbin sağa ve sola döndü ama Young Ji'yi görmedi.

''Hongbin.'' Yine.Arkasına baktı.O buradaydı.

''Aigoo /Amanın/ Neden bu kadar kısasın?''Hongbin Young Ji'nin saçlarını okşadı.

''Offff.Seni burada bırakıp gitmemi mi istiyorsun?'' dedi sinirlenerek.

''Hayır.Hahahhaha'' Hongbin güldü.

Young ji ''Hadi gidelim!Bekle, burada bir evin var mı?'' diye sordu ve gittiler.

''Heryerde otel~''

''Ah tabi.Hehehe'' Young Ji kıkırdadı.Hongbin'in yüzü aydınlandı. 'Onu özlemişim, gerçekten özlemişim.'

''Hadi gidelim.'' Young Ji onun elini yakaladı ama o zaman Hongbin ona sarılana kadar elini çekti. (Ç.N/ Yazarın yazdığı böyle çevriliyor ama siz önce elini çektiğini sonra ona sarıldığını düşünün. kkk )

''Young ji, ben gerçekten seni özledim.'' Hongbin ona sarılırken hislerini itiraf etti.Young Ji'nin nutku tutulmuştu ama onu yavaşça itti.

''Aa... bende seni özledim...Hadi dondurmacıya gidelim.'' Young Ji öneride bulunmuştu.Hongbin'in yapıtığı şey ile allak bullak olmuştu.Hongbin başını salladı ve onu takip etti.Young Ji taksi beklerken ona baktı. 'Ona sarılırken neden beni itti ki?'

**5 dakika sonra**

''İşte taksi!Hongbin, hadi gidelim!'' Young ji taksinin önünde beklerken Hongbin'e sırıttı.

Taksinin içindeyken ''Young ji, bugünü birlikte geçirebilir miyiz?'' diye sordu Hongbin.

''Tabi ki!Ama ilk önce dondurmacıya gidelim, heheh'' Young ji neşeyle sırıttı.Hongbin gülümsedi ve başını salladı. 'Ondan hoşlandığımı ona söylemeli miyim?Hayır! Yapamam! Korkuyorum, eğer ona hislerimi açarsam onu kaybedeceğim.' Hongbin iç çekti.