Takıntılı: Bölüm 40

219 20 1
                                    

Ç.N/ Merhabalar.İlk sezonun bitmesine son 4 bölüm + Korku versiyonu ---- yani toplamda 5 bölüm kaldı.Sizce son bölümlerde neler olacak?Sezon finaline hazır mısınız? ^^ İşte günün bölümü, İyi okumalar diliyorum. :)

"Güzel fikir çünkü sıkıldım.Peki, ne tür film?"

"Korku, lütfen?"

"Korku mu?Emin misin?Sabah korku filmi izleyeceğiz.Hahahha Garip!" Jackson onun burnunu sıktırdı ve yüksek sesle güldü.Young ji omzuna vurdu.

"Ben ciddiyim!"

"Tamam, tamam.Hangi korku filmini izlemek istersin?" Jackson ciddileşti.

"Hmm.Red Eyes (Kırmızı Gözler) ? Ya da Possesed (Cinli) ?

"Bence, Red Eyes çok korkunç!"

"O zaman, Red Eyes'ı sonra da Possesed'i izleyeceğiz! Yaşasın!"

"Tamam!" Jackson filmi oynattı, film başladı.

**

"İzlediğim en güzel korku filmi! Daaebaak/Harika/!" Young ji mutlulukla haykırdı.

"Haha, mutlu musun?"

"Çooook!" Young Ji sırıttı.

"Şu an saat kaç?" diye sordu Jackson.Young ji cebinden telefonu çıkardı.

"02:30.Voaah, filmleri izleyerek çok fazla zaman geçirmişiz."

"Evet, ve..." Jackson cümlesini yarıda kesti.

"Ve...?" Young ji merakla, kaşlarını kaldırdı.

"Hadi kimseye söylemeyeceğimiz sırrlarımızı değiş tokuş edelim!"

"Sır mı?Kimseye söylemeyeceğim mi?"

"Evet!"

"Bir sırrımın olup olmadığını bilmiyorum ama hatırlamaya çalışacağım.Tamam, ilk seninle başlayalım!" Young ji neşeyle sırıttı, onun sırrını öğrenmek için heyecanlanmıştı.

"Bu bir sır mı bilmiyorum ama açık olacağım, sen annemden sonra öptüğüm ilk kızsın..." Jackson açık yürekliydi.

"Gerçekten mi?Voah!Ama, benim ve annen dışında başka bir kızı öpmediğin konusunda ciddi misin?" Dediği şeyden dolayı duraksadı.Açıkçası, şüphe duymuştu.

"Evet!"

"Peki, tamam.Bir soru daha!Hiç kız arkadaşın oldu mu?"

"Evet, oldu.Ona takıntılıydım ama sana takıntılı olduğum gibi değil.Neden birisine kolayca kafayı takıyorum bilmiyorum.Onun benim olana kadar, gitmesine izin vermek zor." Dürüsttü.

Young ji kıskanç bir ses ile; "Ah.Bu kız kim?Kafayı taktığın yani?" 

"Onun adını artık hatırlamıyorum.Evet, takıntılıydım.Her gün yaptığı şeyleri bilecek kadar onu seviyordum, ona saplantılıydım, ben...Ben erkek arkadaşıyla konuşmayı bırakması için onu zorladım ve onunla ayrılmasını söyledim." 

'Ah!Kalbim, lütfen!Bu sadece geçmişte kaldı!' Young Ji kendi kendine konuştu.

"Yeobo /Hayatım/, üzüldün mü?Özür dilerim.." Jackson onun elini tuttu, suçlu hisetmişti.

"Ha-hayır.Sonra ne oldu?" Young ji kısa bir süre için kekeledi.

"Kendimi kontrol edemedim, yani beni başka okula transfer etmesi için annemden rica ettim ve ah..."Jackson durdu.

"Ve?" Young ji sabırla sordu.

"Seninle tanıştım.Sani kafayı takmaya başladım.Ona yaptığım gibi, annem senin benim yakında karım olacağını söyleyene kadar seni de takip ettim.O an sadece, lanet olsun, mutlu oldum!"Jackson sırıttı.

"Sonrasında ne oldu?Nasıl öğrendin ve  yakında karın olacağımdan emin oldun?" Young ji meraklanmaya başladı tekrar.

"Ve, biz evlendik.Sana, birinin sana dokunmasına izin vermeyeceğimi söylemiştim (uyarmıştım) ama sen öyle inatçıydın ki...Onu öldüreceğim kadar...Demek istediğim Hongbin.Ben sadece...Sen benimsin, birisi benim olana dokunduğunda bundan nefret ediyorum.Üzgünüm.Ben gerçekten geçmişimdeki kıza takıntılı olduğumdan daha çok takıntılıyım sana.Yani, bu...Gitmene asla izin vermeyeceğim."

"Ohhhhhhhhhhhhh" Young Ji ohh'u 'o' şeklinde söyledi. 'Gitmene asla izin vermeyeceğim...Aman Allah'ım!Bunalmış mı hissediyorum?"

"Ve nasıl emin oldum?Annenin ismini duyduktan sonra emin olmam için yeterliydi.Bana, annemin adını nasıl biliyorsun diye sorma çünkü senin hayatın hakkında her şeyi biliyorum...Ama..." Jackson gülümsedikten sonra aniden sessizleşti.

Takıntılı (Çeviri/JackJi Fanfic)Where stories live. Discover now