Bölüm 22: TOPRAĞIN ÖLÜ ÇİÇEKLERİ

154 30 28
                                    

İYİ GECELER, NEDEN BU VAKİT ATTIM AMACIM NEY BENDE BİLMİYORUM KSDKXNAS UMARIM KEYİF ALARAK OKUDUĞUNUZ BİR BÖLÜM OLUR. SATIR ARALARINDA BENİMLE GÖRÜŞLERİNİZİ PAYLAŞIRSANIZ SEVİNİRİM.. İYİ OKUMALAR.

"İnsan denen yaratığın kötülüğü nereye vardıracağı asla kestirilemez;"

Oops! This image does not follow our content guidelines. To continue publishing, please remove it or upload a different image.

"İnsan denen yaratığın kötülüğü nereye vardıracağı asla kestirilemez;"

"BÖLÜM ŞARKISI: FARAZİ V KAYRA - UNUTULANLAR"

Bazen hiç doğmasaydım ne olurdum diye düşünmüyor değilim. İnsan değil de başka bir canlı. Mesela kuş özgürlüğe uçmak isteyen ama her defasında kanatları kırılan bir kuş. Yok canım onu da olmak istemezdim...sabit uçuyor nere de bunun heyecanı. Belki; kelebek! evet kelebek. 1 günlük ömrüm var doya doya yaşardım; ama bende öyle bir şans var ki kozamdan yırtılır yırtılmaz o özgürlüğüne uçan kuş tarafından yenilirdim.

Aslan, leopar, at, ya o da olmadı bir bitki...yeter ki insan olmayayım. Şu ahir hayatımda her boku yaşadım. Kimsesizlik hem de sağlam bir kimsesizlik. Aşk, aldatma, ihanet ve daha niceleri...sağ olsun hayat çaktıkça çakıyor bir yerlerime kazığını. Bende o kazığı tutup çekeceğime elimden kayıp daha çok bir yerlerime saplanıyordu.

"Hiç olmadı bir kapı kulu olsaydım da insan olmasaydım arkadaş" diye kendi kendime hem iç sesimle münakaşaya girerken hem de ayrı mırıldanma eşiğindeydim. Derince bir oflayıp bulanık olan gözlerimi avuç içimle silebildiğim kadar sildim. Yarım saate yakındır ayılmaya çalışıyordum.

"Amına koduğumun pezevenk sürüsü" diye küfürlerini sıralayan Taner abinin sesi beynime güzelce işledi. Karanlık olan ortamı daha net görebilmek için elimle başıma vurdum. Sinyalimi oturtmam lazım hiçbir şey algılayamıyordum.

"Günaydın komutanlarım" diye Ömer de kendini belli ederken başımı onun sesine gelen tarafa çevirdim. Bari bir ışık falan yaksaydınız birbirimizi görseydik, Allah bilir daha kimler var.

"Günaydın" diye çocuğu cevapsız bırakmazken kısık gözlerle Ömer'i netlemeye çalıştım. Ve buldum aynı pozisyondaydık, mükemmel bir karşılaşma. Sinirden ağlamama ramak kaldı!
"aaa! komutanların en nişanlısı, biz seni en son evde bırakmıştık ne ara bu ortama düştünüz?" dedi şaşkın sesiyle. İnan bende bilmiyorum.

Dudaklarımı büzüp başımı sallaya bildiğim kadar iki yana salladım. "Çilekeş köylü güzelini, BİNANIN ÖNÜNDEKİ DİREĞE KADAR ÇIKARMIŞTIM! KEŞKE O DİREK BANA GİRSEYDİ DE EVİMDEN ÇIKMASAYDIM" diye baştan sakince anlattığım olayı volümü yükselterek sonlandırdım. Galiba biraz sinirliyim.

"Asena sende mi buradasın?" diye arkamda bir yerlerde Taner abini sesi gelince başımı çevirebildiğim kadar ona çevirdim. Otuz iki diş gülüyordu.

"Taner abi sen niye bu kadar mutlusun" diyerek elimle durduğumuz pozisyonu gösterdim. "Hem de bu pozisyondayken"

"Sonunda Efsun sonunda! Sorgusuz sualsiz birini ebesini sikene kadar döve döve öldürebileceğim."

Son VasiyetWhere stories live. Discover now