Bölüm 21: AŞK BÜYÜK BİR TUZAK

212 37 56
                                    

"Merhaba efenim bölüm aralarında görüşlerinizi benimle paylaşırsanız sevinirim,  yorumlarınız benim için çok önemli....İYİ OKUMALAR."

"Ben de büyük meseleler yüzünden harcamış olmak isterdim hayatımı

Oops! This image does not follow our content guidelines. To continue publishing, please remove it or upload a different image.




"Ben de büyük meseleler yüzünden harcamış olmak isterdim hayatımı. Küçük dertler yüzünden yıpranıp gitmek istemezdim."

"BÖLÜM ŞARKISI: GÜLŞEN - KARA BÖCÜKLER"

O Muazzam gecenin üzerinden koca 1 hafta geçti. Kapının önünde uyuklayıp sabahın erken saatlerinde kendimi adalete teslim ettim. Polisler bana ben deliymişim gibi bakarken, hiç yerimi yadırgamayarak nezarethanenin yoluna düştüm. Parmaklıklarda uyuyarak, verdiğim sözü bir şekilde hallettim. Evime tekrar gittiğimde nişanı araya sokarak hafta sonuna kadar izine ayrıldım. Alazı son konuşmamızdan beri ne gördüm ne sesini duydum. Aldığım duyumlara göre o da izne ayrılmıştı. Kaderiyle evlilik öncesi balayına çıkar artık.

Aklımda dönen iki şeytanı kışkışlayıp, elimde tuttuğum villada sopasına baktım. EVET! Günlerdir geri geri yürüdüğüm kara güne gelmiş bulunmaktayız. Kendim bile inanamıyorum ama beni istemeye geliyorlar. Bu hayatta ne ailem beni hayatlarına istedi ne de sevdiğim adam. Enteresan bir şekilde işin içinde oyunda olsa isteniyordum.

"Çok tuhaf" diye mırıldanarak salonu silme işine tekrar döndüm. Arkamda çalan müzik eşliğinde işimi hallederek odadan çıktım. Zaten sadece salon, mutfak ve banyoyu hallettim öbür yerlere giren olmaz diye elimi sürmedim. Hem uğraşamam oraları silip süpürmekle, kitlerim kapıları olur biter.

Kovayı banyoya taşırken arka cebimde duran telefon titredi. Tek elimle telefonu cebimden alıp ekrana baktım. Ömer'in adını görünce aramayı cevaplayıp kulağımla omuzumun arasına sıkıştırdım.

"Söyle ve çabuk konuş mühim işlerim var!" Diye söylenerek ayağımla banyonu kapısını itekleyip içeri girdim.

"Kaçta gelecekler" diye sordu Ömer. Kovayı yere koyup, "8' de" diye cevapladım. Nefesimi vererek olduğum yerde dikeldim.

"Öldüm arkadaş!" diye kendi kendime söylenirken telefonu ve Ömeri unuttum. "Hayırdır?" diye sorarken görmese de elimi havada bir tur döndürdüm. Boşta kalan elimle telefonu alırken öbür elimi belime dayayıp soluklandım.

"Temizlik yapıyordum. Hamlammışım!"

"Kaç saattir yapıyorsun?" diye sorarken telefonu kulağımdan çekip saate baktım. Gördüğüm rakamlar kaşlarımı havaya kaldırmama vesile oldu. Hadi canım! Ben niye bu kadar yoruldum o zaman. Sanırım salonda 1 saat düşünme aşamasındaydım.

Telefonu kulağıma dayayıp, "20 dakikadır" diye mırıldanarak gözlerimle banyoyu taradım. Umarım temiz olmuştur.

"Komutanım, dip köşe girmişsiniz maşallah! Erenin bile ev süpürmesi, bakın sadece -süpürmesi- diyorum yarım saat." Diye şakaya karışık söylenince gözlerimi devirip derince ofladım.

Son VasiyetWhere stories live. Discover now