"Acı dolu geçmişinde takılı kalıp, asla bırakamıyanlar size sesleniyorum... Artık bende kaybedenler kulübündeyim."
Efsun Ateş, sevdiği adamın ihanetini unutmak için yaşadığı şehri terk edip hiç bilmediği Ankara'nın sokaklarına adım attı. Kendine yen...
"Efsun hanim" Kulaklarıma yavaş yavaş dolan sesler, başımın ağrısına yeni bir ekleme yapıyordu. Beynimin içinde atlar mı tepiniyor. Allah'ın aşkına ne oluyor ne ara bu duruma düştüm.
"Efsun hanim" gene aynı bozuk Türkçeyle biri konuşuyor tepemde. Ve bu lanet yatak neden oradan oraya savruluyor.
"Efsun hanim beni duyabiliyor musunuz?" dedi bu etrafımda yankılanan lanet ses. Biriniz şu kadını sustursun. Beynimin içinde bu kadının sesi yankılanıp duruyor. Duyuyorum duymasına da siz sesinizi keser misiniz? Burada başım ağrıyor. Bir kalkayım şu ağrıyan başımı duvardan duvara çalacağım.
"Uyandıysanız bir tepki verin" diye sordu aynı ses. Parmaklarımı hareket ettirtip bir tepki vermeye çalıştığımda ağrımayan her yerime sanki bıçak saplıyorlardı.
Durmadan oradan oraya sallanan yatağım zahmet edip bir yerde durunca içimden inleyip dışa vuramadım.
"Daha fazla tepki verebilir misiniz?"
Ne yapmamı istiyorsun ablacım kalkıp raks etmememi. Hareket edemiyorum işte. İçsel savaş verirken vücudum havalanıp çok sürmeden tekrar yumuşak yere konuldu.
Göz kapaklarımı ağır ağır açıp kısık gözlerle beyaz floresansının olduğu tavana baktım. Görüşümü netleme için gözlerimi art arda yumup açtım. Tavana bakarak cebelleşirken önüme ağzında maske olan pörtlek gözlü kadın girdi.
"Efsun hanim uyanmışsınız" diye sorunca gözlerimi geri kapattım. Lütfen sen git başkası gelsin. İnsan uyanır uyanmaz başında bir yakışıklı beyefendi beklemiyor değil.
"Ne oldu bana" diye mırıldanırken gözlerimi açıp kadına baktım. Olduğu yerde dikelip elinde tuttuğu dosyaya baktı. Başımı çevirip odaya baktığımda aynı karşımdaki gibi giyinmiş beyaz önlük ve maskeli bundan daha güzeli arkasında duruyordu.
"Efsun hanim, bacağınıza saplanmış demir parçasını başarılı geçen operasyonla doktorlarımız halletti. Kafanızın arkasında şişlik ve sol kolunuzda omuzdan dirseğinize kadar yarık oluşmuş. Kolunuz da oluşan kesik estetik lazerle halloldu."
Ölmediğime şükredelim dimi. Maşallah bir Fatiha'm kalmış çünkü
Ona bakıp sevimsiz şekilde tebessüm ettim. "Ablam şu yatağın başını biraz kaldırsan mı? yoksa o kâğıda artık boyun fıtığı yazacaksın." Diye söyleyince arkasındaki hemşireye bakıp kafasıyla beni işaret etti.
