51.BÖLÜM"HEVES İÇİN SOLDURMAK"

11 3 0
                                    

Eylem: Beğenmiyorsanız yemezsiniz. Benim iştahım açıldı bi de dışarının manzarası çok hoş.

Meryem: Evet bende beğendim.

Nil: Yemekten sonra etrafta yürüyüş yapalım mı?

Giray: Bence güzel olur.

Alper-Kaan: Bize de uyar.

...yemeklerini yerler.

Meryem: Hadi  çıkalım.

Alper: Bi an bizi de yiyeceksiniz sandık yemeği öyle bir yiyişiniz vardı ki yan masa bile sizi izledi.

Meryem: Böyle bir mekana getirmeseydiniz o zaman.

Eylem: İstediğim gibi yemek yerim. Yemek benim değil mi herkes önüne bakarsa sorun da çıkmaz.

Nil: Kızlara katılıyorum utanıyorsanız gidebilirdiniz bağlamadık.

Giray: Nil tamam sakin. Biz senle şu tarafı gezelim gel.

Kaan: Biz de diğer tarafa gidelim bari... Ne dersin Meryem?

Meryem: Bana farketmez de... Neyse.

Alper: Eee... Sen ne yapmayı düşünüyorsun.

Eylem:Ormana gireceğim.

Alper: Dur durduğun yerde. Bir şey diyeceğim.

Eylem: Söyle.

Alper: Ihım şimdi... Sende benim yanımda  böyle rahat ya da derdini iyi açabileceğin biri varmış gibi hissediyor musun yani o güven duygusu ve tanıdıklık hissi..

Eylem: Evet oluyor... Sanki kardeşimmiş gibi konuşabileceğim biri. Ama kimseye güvenmem bunu aklına sok.

Alper: Tamam neyse ben dolaşacağım. Sen de keyfine bak.

Eylem: Tamammm...

Kaan: Eee nasıl gidiyor Meryem?

Meryem: İyi.

Giray: Nil sana bir şey söylemek istiyorum.

Nil: Söyle.

Giray: Ben senden hoşlanıyorum.

Nil: Bilmiyorum Giray. Daha ne kadardır tanıyorsun ki.

Giray: Tanımak değil mesele.

Nil: Tanımadan hoşlanamazsın hevestir o,  şöyle düşün bi çiçek görürsün hoşuna gider yanında kalsın ister koparırsın ilk başta hoştur ama sonra solar bir özelliği kalmaz ve atarsın kaybedersin umursamazsın. Heves uğruna çiçek öldürmeye değmez.

Giray: Sen çiçeği sula büyüsün, çoğalsın diyorsun onu gerçekten sev ona değer ver diyorsun onu heves uğruna öldürmek yerine gerçek sevgiyle büyütüyüm istiyorsun.

Nil: Anlaşıldı sanırım.

Giray: Anlaşıldı maviş fırtına.

Alper: Git git nereye gidiyorsun acaba?

Eylem: Düşünüyorum.

Alper: Neyi?

Eylem: Dediklerini...Ulan bana bak yoksa...

Alper: Anlamadın değil mi hâlâ.

Eylem: Bence ben senin günahını alıyorum.

Alper: Seni bilmem ama ben şimdi alacağım sanırım kusura bakma.

Eylem: Hooooovvvvv.... Geri bas. Gözlerine sahip çık.

Alper: Ben kendimden eminim.

Eylem: Ben güvenmiyorum kimseye.

Alper: Akışına bırak.

Eylem: Beni bana bırak. Kendi yoluna git. Benden olmaz hadi eyvallah.

Alper:derin bir iç çektim ve gitti.

Meryem: Ne diyon şimdi bizimkiler ne alemdedir?

Kaan: İnşallah iyi gider.

Meryem: Umarım. Birbirlerini yemezlerse iyidir. Çünkü Eylem'den beklerim.

Kaan: Vahşi biraz ya.

Meryem:Gruba mesaj atacağım toplanalım eğlenecek yer bulalım.

Olağanüstü gençler grubundan bildirim

Meryem:Toplanın eğlenecek yer bulalım.

Eylem: İçiniz çürümüş gençlik hadi olay falan çıkartalım ya da adam gibi eğlence merkezi bulalım.

Giray: Ben varım. Dağıtalım hadi.

Nil: Çocukça gelecek ama boya tabancası falan alıp ıssız sokaklarda birbirimizi avlayalım mı?

Eylem: Ohaaa güzel fikir hadi grup oluşturalım.

Kaan: Önce tabanca alalım.

Meryem: Buluruz onda sıkıntı yok.

Giray: Eylem benden yana hiç kimseye kaptırmam.

Meryem: Kaan gel la buraya umarım iyisindir.

Kaan: Nil sende bize ge-

Alper: Ben sizdenim Kaan'a güvenmiyorum eşitleyelim durumu.

Nil: Eylem bende sizdenim.

...

Meryem: Şurdan alabiliriz bak açık.

Eylem: Ben siyah olsun istiyorum bizim boyalar.

Alper: Bizimki de yeşil olsun.

Kaan: Abi şurdan boya tabancası alacağız biz siyah ve yeşil boya olsun.

Meryem: Hadi başlayalım şurdan saparsak ıssız bir sokak var.

Kaan: Tehlikeli olur.

Eylem: Sokakta büyümüş insanlar için burası evdir.

SIRWhere stories live. Discover now