15.BÖLÜM"KATLİAM"

20 5 0
                                    

Yılmaz: Geç otur Fulya sakinleş.

Fulya: Çıkarmayacak mısın gerçekten?

Yılmaz: Hayır.

Fulya: Tamam şimdilik duruyorum ama burdan çıkacağım.

Yılmaz: Offff offf !

Fulya:Neden yere oturdun duvara yaslandın.

Yılmaz: Canım istedi.

Fulya: Tamam bende oturucam yanına.

Yılmaz: Tamam.... Biliyor musun bi zamanlar mutlu bir aileydik. Herkes gibiydik. Annem babam ve ablam, ben bazen ablamı kıskanırdım en büyük oydu ve en çok sevgiyi o görüyor derdim kendi kendime. Ablamla aramda 10 yıl fark vardı ama yine de iyi anlaşırdık. Hep benim yanımda olurdu. Mesela bilmeden kahve fincanının birini kırmıştım ve annem sinirlendi çünkü hediyeydi. Ablam ben düşürüp kırdım dedi. annem ablama bi anda kızdı normalde kızmazdı. Ablam odasına koştu bende arkasından gittim özür diledim benim yüzümden oldu dedim. ablam bana ablalar kardeşlerini korurlar dedi. Özür dileme dedi. Ablam her zaman arkamdaydı.... Böyle böyle geçti zaman. Büyümüştük ablam 18 ben 8 yaşındaydım. Yani az çok hatırlıyorum okula gidiyordum o zamanlar. Babam avukattı son zamanlar eve az geliyordu ve eski neşesi yoktu eskiden gelince oğlum kızım der öperdi ama son zamanlarda bir durgunlaşmıştı. Bu sefer yemek masası çok sessizdi sadece çatal sesinden başka bir şey çıkmıyordu. Annem üniversiteden arkadaşım gelecek dedi babama, babam kim diye sordu kafasını kaldırmadan annem Cenk dedi. Babam birden anneme çok sert bakmaya başladı. Ben sana kaç defa diycem onunla konuşma diye kızdı. Annem şu yaşıma kadar kimseden emir almadım almam da Yavuz, koskoca kadın olmuşum öğrenci eğitiyorum bi sen anlayamadın dedi. Annemi babama ismiyle hitap ettiğini hiç duymamıştım. Babam o herife güvenmiyorum Ezel, bu evde tek sen yaşamıyorsun çocuklarımız var bizim dedi. Cenk'i senelerdir tanıyorum tanımasam eve almam dedi. Babam bir şey diyecekti ki kapı çaldı. Ablam gel odaya çıkalım dedi ben istemedim o gün dün gibi aklımda.
Sonra Cenk amca ve bir kaç siyah giyimli kişi gelmişti ama ellerinde silah vardı. Korktum ablam beni götürmeye çalışırken ben put gibi orda duruyordum. Sonra o adam bizim gözümüzün önünde anneme silah doğrulttu. Bunu yapmıycaktın Yavuz, şimdi bedelini tüm ailen ödeyecek dedi. Babam silahı elinden almak için gelirken anneme ateş etti içerde yankılanan silah sesleri hala kulaklarımda yankılanıyor. Annemin bedeni yere yığılırken babam annemin üzerine eğildi Ezel uyan demeye başladı bırakamazsın dedi hepsi benim suçum diyip ağlamaya başladı. Sonra adam silahı babamın kafasına doğrulttu evet Yavuz hepsi senin hatan dedi ablam baba! diye bağırırken bi silah sesi daha yankılandı odada sonra babam annemin üzerine yığıldı. Ben korkudan artık hıçkıra hıçkıra ağlıyordum ne yapacağımı bilmiyordum. Sonra Cenk denen adam bize doğru geldi bana yaklaştı ve kulağıma sen benim minik piyonumsun dedi. Ablam yaklaşma kardeşime dedi Cenk de adamlarına kızı alın gözlerini bağlayın arabaya atın, onla ilgili daha iyi planlarım var dedi. Ben ablamı alamazsınız dedim Cenk benim kolumdan tutup götürmeye çalıştı bende geri çekildim zorladı. Ablam ise geriye doğru gitti salonun köşesine doğru koştu. Salonda dört çekmeceli ahşap bir dolap vardı. Ben bi keresinde küçükken açmak istemiştim annem çok kızmıştı babama da söylemişti. Sonra ablama da bana da o çekmeceyi açmayı yasakladılar eğer açarsak çok kötü şeyler olacağını söylediler birilerine zarar geleceğini söylediler bende bi daha yaklaşmamıştım o dolaba. Ablam dolaba ulaşamadan siyahlı adam ablamı belinden yakaladı Cenk de beni tuttu.

SIRTahanan ng mga kuwento. Tumuklas ngayon