Göz bebekleri gökyüzünün en huzur verici tonunu almışken "Sorgulama."dedi mülayim sesiyle "izin ver."

Kaşlarım daha da çatıldığında ne istediğini tam anlamamış olsam bile amacını anlamıştım.Ona güvenmemi isteyen tuzak bir cümleydi bu.

Yanımızdaki adamlar "Yeter bu kadar."diye bağırdığında ani olarak irkildim ve Polat gözlerini kapatıp dişlerini sıktı.Adamlardan biri tam silahını kaldırıp bize doğrultmuştu ki içlerinden zayıf olanı elini kaldırarak onu durdurdu.

"Bekle."dedi robot sesiyle fakat onun sesi sanki daha inceydi.Kız olabilir miydi?Yüzü maskeli diye tam anlayamıyordum ama kız olma ihtimali büyüktü. "Öpüşecekler galiba."

Gözlerim kocaman açılmış bir onlara bir Polat'ın yüzümde dolaşan mavilerine bakarken adamlardan biri "Bize ne gerizekalı."diye o kişinin üstüne bağırarak geri çekti ve diğeri rahat bir şekilde silahı üstümüze kaldırdı.

Polat'ın adamları umursamayan bakışları ise hala yüzümde dolaşırken "Sen..."dedim zar zor "Beni öpmek için izin mi istiyorsun?"

Aptallıktı,iki gündür tanıdığı kızı öpmek mi istiyordu gerçekten? Tamam belki de iki gündür tanımıyordu ama iletişimimiz kısa süredir vardı.Bu hiçbir şekilde doğru değildi.Düşündüğüm,hayalini kurmasam bile ilkinin özel olmasını istediğim o öpücük bu kadar basit olamazdı.Aylar hatta belki de yıllar gerekti,en önemlisi ise güven ve aşk gerekti daha birkaç gündür tanıdığım biriyle bunu harcayamazdım.

"Sana izini ne için istediğimi sormadım."dedi düz bir sesle.Sinirli miydi?Evet ama o siniri banamıydı? Anlayamıyordum. "Yapacağım şey belki de seni kızdırıcak o yüzden izin istiyorum."

Bir çeşit zaman kazanmamız için yaptığı konuşma olabilir miydi bu? Beni kızdırarak zaman kazanıyor olabilir miydi?Çünkü şu an için beni kızdırabilecek tek şey onun beni dudaklarımdan öpme isteği olabilirdi.Aklıma başka bir şey gelmiyordu.

Başımı ağır ağır iki yana salladığımda "Neden?" diye mırıldandım sinirle "Bunu neden istiyorsun?" Neyi istediğini belki ben bilmiyordum ama kastettiğim şeyin ne olduğunu o çok iyi biliyordu.

Dudaklarının kenarı hafif kıvrıldığında "Ölmeden önce..."dedi az öncesinden daha mülayım bir tonlamayla ve bakışları yine yüzümde dolaştı. "Yapmak istediğim tek şey bu gibi geliyor."

Sapık herif!

Adamlar burada olmasa yüzü tam tokatlıktı.

Öfkem az önce hissettiğim tüm duyguların önüne geçerken dudaklarına biraz daha yaklaştım ve nefesimi verdiğimde bu defa gözlerini kapatan o oldu.

Bakışlarım hareket eden adem elmasına takıldığında sadece iki kelime döküldü dudaklarımdan.

"Rüyanda görürsün!"

Ardından hızla geri çekildiğim sırada gözleri kapalı bir şekilde gülümsedi.Mesele ben ya da beni öpmek istemesi değildi ki,sadece takılmayı ve sinirlendirmeyi çok seviyordu.

Göz devirip yaşadığımız yakınlığın heyecanını üstümden atarken dikkatimi asıl meseleye,bize silah kaldıran adamlara verdim.Polat da gözlerini açıp onlara bakarken adamlardan biri silah doğrultan kişiye telefonunu uzatıp "Patron."dedi itaatkar bir tonlamayla "Kimliğe gerek yok."

GÖLGELERİN KAÇIŞIWhere stories live. Discover now