\2.BÖLÜM\

3K 97 19
                                    


Umay'dan

Düşünüyordum sanırım bu hayatta en çok yaptığım ve kafayı yememe sebep olan şey buydu düşünmek her şeyi, her anı, her ihtimali, her olayı istemsizce yapıyordum bunu. Yapmayı asla istemediğim anlar oluyordu ama engel olamıyordum kendime şuan ise aşağıdaki insanları düşünüyordum nasıl insanlardı hakkımda ne düşünüyordular birbirimize alışabilecek miydik ya da alışmak istiyor muydum bilmiyorum.

En nefret ettiğim şeylerden biri de buydu bilmemek her şeyi bilmek öğrenmek istiyordum bilmediğim her şey benim için potansiyel düşman gibiydi sanki bilinmezliğe düşmek düşüncelerimi arttırır ve onların içinde kaybolmamı sağlardı. Düşünmemem lazım düşünmemek için ise bilmem gerekiyordu bilirsem de bildiklerim hakkında düşünmeye başlıyordum tamamen kısır döngüden ibaretti yaşamım resmen. Tıklanan kapı ile başımı baktığım gökyüzünden ayırmasam bile kapıya verdim dikkatimi.

'' Metehan ben, sofra hazır sayılır sende acıkmışsındır hadi aşağı inelim '' bakışlarımı çevirdim.

Kapının girişinde durmuş çekingen bakışlarıyla kalkmamı bekliyordu, o da gergindi çekingendi nasıl davranması gerektiğini bilmiyor gibiydi haklıydı bende bilmiyordum kimse bilmiyordu.

Ona doru ilerlediğimde çıktı kapıdan bende onu takip etmeye başladım alt kata inip mutfağa girdik büyük ferah düzenli bir mutfaktı. Sanırım bu evin her yeri ferah olarak tasarlanmıştı hoşuma gitti bu durum. Metehan oturduğunda bende yanına oturdum masada göz gezdirdiğimde ise tek eksiğin Berzan Bey olduğunu görmüştüm bakışlarımı tekrar tabağıma indirdim yanımdaki Metehan'ın derin derin nefesler aldığını fark etmiş tepki vermemiştim

Beni mi kokluyordu bu çocuk?

Berzan Bey de geldiğinde Ayla Hanım hepimizin tabağına çorba doldurup tekrar yerine oturmuştu '' afiyet olsun '' diyen Berzan Bey ile başladı herkes yemeğe. İştahım yoktu ve yavaş yavaş yiyordum ben daha çorbamı bitirememişken çoğu kişi ana yemeği bile bitirmişti kimseden çıt çıkmıyordu ben varım diye mi yoksa hep mi bu şekildeydiler bilemiyordum onları tanımıyordum.

Tanımadığım insanlarla dolu bir evdeydim onların yaptığı yemeği yiyordum bu düşünce beynimde kaçma sinyalleri veriyordu. O sesi görmezden geldim kaçmam Aslan abimi üzmekten başka bir şeye yaramazdı en istemediğim şey bu olurdu o benim için çabalarken bende onu üzmemek için çabalamalıydım bu hayatta güvendiğim sevdiğim bir tek o kalmıştı onu da kaybedemezdim.

Sanki düşüncelerimi okumuş gibi konuşmaya başladı Ayla Hanım '' bu durum hepimiz için karmaşık bir durum bunu biliyorum hepimiz farkındayız şuan birbirimize alışma sürecindeyiz ama ben inanıyorum ki bu durumu çabucak atlatacağız o yüzden lütfen seni ne rahat hissettirecekse bunu bize bildir kızım''

'' senin için durumu kolaylaştırmak için ne gerekiyorsa yaparız '' diyerek onayladı onu Berzan Bey. Gözlerimi masada dolaştırdım herkes benden cevap bekliyordu konuşamıyordum, konuşmak istemiyordum bu konuşmaya verebileceğim bir tepki yoktu soru sorulmasını sevmiyordum işte bu yüzden
onlar benden bir cevap beklerken cebimdeki telefonu çıkartıp notlar kısmına girdim ve cevabımı yazıp yanımda bana dikkatle bakan Metehan'a çevirdim sesli okuması için. ''lütfen her zaman nasılsanız öyle olmaya devam edin ne düzeninizi bozmak ne de özel ilgi istemiyorum '' sesim olan Metehan'a bakışlarımla teşekkür edip hepsine baş selamı vererek boş tabağımı ve kaşığımı alıp bulaşık makinesine yerleştirip üzerimdeki bakışları umursamadan odama çıktım. Balkondaki köşeme geçip gökyüzüne diktiğim gözlerimle düşündüm tekrar.

Bu davranışım doğru muydu yanlış mıydı hiçbir fikrim yok ama ne yapmam gerekiyor onu da bilmiyorum nasıl davranmam gerekiyor bilmiyorum o kadar uzun zamandır tek başımayım ki insanlarla nasıl muhabbet edilir nasıl davranılır her şeyi unutmuşum gibi hissediyorum ki unutmasam bile konuşamazdım yapamazdım bunu.

UMAY - SESSİZ ÇIĞLIKWhere stories live. Discover now