•Prens Taehyung'un Ziyareti•

1.2K 179 40
                                    

İyi okumalar.

.
.
.
.

Taehyung'un evlenmesinin üzerinden bir yıl geçmişti. Ben hâlâ Prens Seokjin'in sarayında ona hizmet ediyordum.

Prens Sang Chul iki yaşına basmıştı ve artık, küçük adımlarla da olsa, yürüyebiliyordu. Onunla vakit geçirmesi, oynaması güzeldi lakin Prens Taehyung'u çok özlemiştim. Acaba beni unutup prensesi sevmeye mi başlamıştı? Ondan bir veliahtı olmuş muydu?

Bir yıldır beni hiç arayıp sormaması da beni kırmıştı açıkçası. Sanırım gerçekten beni unutmuştu. İçimdeki umut zerrecikleri şu bir yılda yavaş yavaş tükenmeye başlamıştı.

Ağabeyini de hiç ziyarete gelmiyordu ki göreyim onu! Birkaç saniyeliğine bile olsa onu görmek istiyordum.

Gerçi mühim işleri vardır onun. Kral eminim derslerini ağırlaştırmıştır. Hem çocuğu da olmuştur, artık onunla ilgileniyordur. Onun bir ailesi vardı, benimse hiç kimsem yoktu.

Ailemi bir kere kaybetmiştim şimdi aynı şey tekrar başıma gelmişti. Sanırım bu da benim lanetimdi. Hiçbir zaman mutlu bir ailem olmayacaktı.

Küçük prensin odasında temizlik yaparken içeri giren Prens Seokjin ile gözlerimi ona diktim.

"Taehyung yarın buraya gelecek. Jeongguk çabuk, hazırlıklar başladı. Gölet işini sana veriyorum orası ile bir güzel ilgilen başkentteki sarayın göleti gibi olsun. Taehyung en çok orayı sever."

Kapıyı kapatıp uzaklaşırken sevinçle bağırdı:

"Yaşasın canım kardeşim geliyor!"

Güldüm ve odayı temizledikten sonra yanıma birkaç hizmetli daha alıp gölete ilerledim ve orayı bir güzel temizleyip içerisine birkaç balık getirttim. Balıklar gölette yüzerken elimi suya sokup gülümsedim.

"Gidebilirsiniz gerisini ben hallederim."

Hizmetliler gittiğinde balıklardan biri gelip elime dokundu ve hızlıca kaçtı.

"Prensim de yapardı böyle."

Derin bir nefes verip elimi sudan çıkardım ve ayağa kalktım.

"Ne kadar özlediğimi bir bilseniz. Lakin umarım mesutsunuzdur prensim. Sizi mesut görmek beni de mesut edecektir."

Gözlerim dolunca ağlamamak için başımı kaldırıp gözlerimi gökyüzüne sabitledim. Ellerimle yaşları silip iç çektim ve saraya ilerledim.

Tek umudum beni yarın görmesi ve bana bir işaret vermesiydi. Belki de prenses ve veliahtı ile birlikte gelecekti. Kim bilir...

Bir süre daha gölette vakit geçirdikten sonra bir cariyenin gelip Prens Seokjin'in beni çağırdığını söylemesiyle onunla birlikte saraya geri döndüm.

Prens Seokjin'in odasının önünde durduğumuzda içeri girdim ve selam verip prense baktım.

"Beni emretmişsiniz majesteleri?"

"Gel Jeongguk."

Yatakta oturan Prens Seokjin yanını patpatlayıp bana oturmam için yer ayırdığında yanına gidip oturdum.

"Lafı uzatmayacağım, biliyorum ki Taehyung ile görüşmeyi çok içten ve yürekten istiyorsun lakin kralın kesin emri üzerine seni onunla görüştürmem yasaklandı. Çok özür dilerim Jeongguk. Biliyorsun elimden gelse sizi ilk ben bir araya getiririm lakin emir büyük yerden."

Kalbimde hissettiğim acıyla elimi kalbimin üzerine koyup yüzümü buruşturdum.

Tek umudum buydu ama onu da yok etmişlerdi.

Incompetent PainterWhere stories live. Discover now