36.

35 2 1
                                    

Yorum yapın lütfen 🙏
________________________________"KALKIN LAN"
"Hay sesini götüne soktuğumun oğlu"
"O nasıl küfür lan?"
"Gerizekalı gün ortasında kalkın diyor"

Ranzadan inip Kayra'ya doğru yürüdüm.
Polisler koridorlarda koşturuyordu.
Ellerimi cebime atıp parmaklıklara yaklaştım.

"Ahmet ne oldu?"
"Bahçede ayaklanma var"
"Ne? Ne ayaklanması?"
"Bahçede 300'e yakın kişi var. Hepsi de aynı kişilerden şikayetçi."
"Ne? Aynı kişiden mi?"
"Hayır birkaç kişiden"
"Oha."

Yüzüme gülümsememi yerleştirdim.

"Aferin kızıma"

Bunu fısıldayarak söylemiştim.
Kayra yanıma yaklaştı.

"İçimden bir ses bana bunun senin işin olduğunu söylüyor."
"Tabiki benim işim, başka kim başarabilir ki?"

Bütün polisler birden dışarı koşmaya başladı.
Hepsi koşuyordu. Biri hariç. Fırat en arkada elleri cebinde yürüyordu. Onu görür görmez

Kayra'nın arkasına attım kendimi.

"Simam bile seni korkutmaya yetiyor ha?"

"Git burdan."

Kayra elini beni daha çok arkasına almak ister gibi uzattı.

"Sakin ol koca adam. İşim zaten, uğraşamam."

Sonrasında yürümeye devam etti. Derin bir oh çektim.

"Derdi ne ya"
"Anlattım ya"
"Doğru"

Aradan birkaç dakika geçti, dışarıdan bağırış sesleri gelmeye başladı.
Birde bi silah sesi.

"Oohoohoo.. o kurşun kızlarımdan birini yaraladıysa tetiği çekeni çıktığı yere geri gönderirim."

Biri koşarak hücrenin önüne kadar geldi ve kapıyı açtı.

"Eray?"
"Yürü Bulut! Sende Kayra."
"Ne? Nereye?"
"Kaçırıyorum seni."

Hücreden çıkıp yürümeye başladık ve arka kapıdan dışarı çıktık.

"DURUN! SİZ!"
"Gidin ben oyalarım onları"
"Olmaz- Kayra-"
"Git Bulut!"
"Hadi Bulut!"

Kaşlarımı çatıp Eray'ın peşinden koşmaya başladım.
Zar zor hapishaneden çıkıp ara sokaklardan birine daldık.
Nefes nefeseydik ikimiz de.

Kimsenin gelmediğinden emin olmak için geldiğimiz tarafı kontrol etti.
Ve bana döndürdü bakışlarını.

"Yollarımız ayrılıyor Bulut."
"Neden yaptın?"
"Çünkü öyle gerekti."

Biraz daha yaklaştı.
"Birdaha hapishaneye düşme Bulut. Bir dahakine kurtarmam."
"Endişelenme, işimi sessiz yürütmeye devam edeceğim."

Birden yakamdan tutup kendine doğru çekti.

"Birdaha yakalanma"

Kaşlarımı çatıp dudağımı kıvırdım.

"Korkuyor musun?"

Cevap vermedi ve yüzüme bakmaya devam etti.

"He? Korkuyor musun? Ben bir suçluyum Eray. Seni şuracıkta öldürmemden korkmuyor musun? Bana güvenmekle ne kadar iyi yaptın sence? Kabul et! Korkuyorsun! Benden olmasa bile hislerinden korkuyorsun. Beni ayak altında istemiyorsun çünkü ben etraftayken kalbin hızlı çarpıyor. Şuanki gibi, sen sadece hislerinden kaçmak için gitmeme izin veriyorsun."

Kaşlarını daha çok çatıp başını eğdi.

"Kabul et! Beni seviyorsun!"
"Se.."
.

.

.
____________________________

Boş Kafes (bxb)Where stories live. Discover now