11

68 18 15
                                    

Huyu olmadığı hâlde günlerdir sessiz sedasız takılan Felix, Jisung'u gerçekten endişelendirmeye başlamıştı

Oops! This image does not follow our content guidelines. To continue publishing, please remove it or upload a different image.





Huyu olmadığı hâlde günlerdir sessiz sedasız takılan Felix, Jisung'u gerçekten endişelendirmeye başlamıştı. Onu yakınlaştıkları bu süreç boyunca hiç böyle görmemişti. Öncesinde ise böyle görecek kadar iyi tanımıyordu. Sorunun ne olduğunu sormuştu elbette. Ancak aldığı tek yanıt 'hiç' olmuştu. Açıkça anlatmak istemediğini göstermişti Felix. Üstüne gitmek de Jisung'un huyu değildi ama yine de iyi hissetmiyordu kendisini. Huzursuzdu. Etrafında onunla uğraşan, sinir bozucu bir oğlan alışkanlık yapmıştı. İşin garip tarafı ders çalışmayı bile bırakmışlardı.

"Bugün dersi erken bitirmem gerekiyor arkadaşlar. Haftaya telafisini yapacağız."

Fizik öğretmeninin herkese hitaben konuşmasının ardından birçok kişinin dershanede işi bitmişti. Sınıftan tek tek ayrılmaya başladılar. Felix ise o kadar dalgındı ki sırasına bir şeyler karalamaya devam ediyordu. Son kişi de çıktığında yanına yaklaştı, tam önünde durdu. Hâlâ dikkatini çekememişti. Kaşlarını çattı ve sırasına vurdu hafifçe, "Sinirimi bozmaya başlıyorsun." diye homurdanışını kesinlikle duydu Felix.

Başını kaldırıp dümdüz bir bakış attı. O anda sınıfın boşaldığını fark etti. "Ders bitti mi?" genç oğlan başını onayla salladığında arkasındaki öğretmen masasına yasladı kalçasını. "Hiç dinledin mi bari?" omuz silken Felix, bir nokta bırakmadığı defterini çantasına yerleştirdi, "Dinlesem de pek etki yaratmıyor."

"Çalışacak mıyız?"

"Parmağımı oynatasım yok."

"Pes ediyorsun yani?"

"Bilmiyorum, sanırım. Hem artık vaktini de çalmayacağım. Bu iyi bir haber değil mi?"

"İstesem seni yüzüstü bırakamaz mıydım? Vaktimi çalıyorsun evet ama buna ben müsaade ediyorum."

"Artık önemi yok Jisung." derin bir nefes verdi çantasını omuzuna atarken. Sırasından kalktı ve kapıya doğru ilerledi, "Hiçbir şeyin önemi yok." diye mırıldanarak devam etti. Gerçekten öfkelenen Jisung peşine takıldı. Koridorun ortasında onu yakalayıp kendisine çevirdi. Genç oğlanın ifadesini gördüğünde şaşırmadan edemedi. Neye bu kadar öfkelendiğini anlayamamıştı. "Bu kadar mı yani?"

"Ne bu kadar mı?"

"Senin keyfine göre mi bir şeyler yapacağız hep Felix?"

"Anlamıyorum seni Jisung."

"Bencilsin diyorum."

Kaşları çatıldı. Neden aniden kavga etmeye başlamışlardı anlamıyordu. "Bir derdin olduğu belli. Anlatmak istemiyorsun diye üstelemiyorum. Ama sırf bu yüzden beraber geçirdiğimiz vakti öldüremezsin. Benim de sürekli sorunlarım var ve buna rağmen her seferinde senin yanında oluyorum. Bencillik yapıyorsun." konunun bu kadar derinleşmesi Felix'i her saniye daha fazla şoka sokuyordu. Ona anlatmak istememesi değildi olay. Abisiyle yaptığı konuşma aklından çıkmıyordu ve anlatırsa onu da huzursuz edeceğini düşünüyordu. Kendince koruyordu yani.

wabi-sabi, hyunchanWhere stories live. Discover now