15

4.1K 321 91
                                    

Keyifli okumalar...

Bölüm şarkısı: Değmen benim gamlı yaslı gönlüme ( Cem Adrian)

Ailelerimiz hayatımızı şekillendirir.

Önce kim olduğumuzu,sonra kim olacağımızı onların yaptığı tercihler belirler.
Bazen ders alırız hatalarından, aynı hataları yapmayacağımız konusunda yeminler ederiz.Onlarla benzemeyeceğimizi söyler ileride kim olacağımıza kendimizin karar verebileceğini zannederiz.

Ama çoğu zaman bir yanılsamadan ibarettir bu çünkü çocuklar ebeveynlerinin yaptığı hataların karmasını yaşamak konusunda oldukça yeteneklidir.

Döner dolaşır asla düşmeyeceğiz dediğimiz hataların içine düşerken buluruz kendimizi.

İnsanlar aptaldır çünkü diğerlerinden daha zekice karalar verebileceğine inanabilecek kadar aptal.

Üç yaşındaki küçük bir kız çocuğunu, ailesinin elinden çekip kopardıktan sonra bunun adına intikam diyebilecek kadar aptaldı.

Bir adama olan aşkından, kocaman aileyi yıkıp paramparça edebilecek kadar aptaldı.

Her şeyin sebebi,bu kadar aptalca mıydı?

Bir aşk üçgeni, hatta dörtgeni.

Aşk insana bu kadar aptalca kararlar verdilerebilir miydi?Buna aşk denilebilir miydi?

Akgün,eve girdiğimiz andan itibaren salonunda ortasında bir o tarafa bir bu tarafa doğru mekik dokuyordu.
Ne yapmaya çalıştığını sorduğumuzdaysa düşünüyorum demişti, aklımı kaybetmeden önce düşünüyorum.

"Geldi ve her şeyi bir bir anlattı
öylece yani?"dedi Cesur, başını koltuğa yaslamıştı gözleri tavanın üzerinde geziniyordu belli belirsiz şekilde başımı salladım.

"Haklıydık."dedi Yaman,benim ardımdan o Cesur'un aksine bedenine öne doğru etmişti elleri dizlerinin üzerindeydi parmaklarını dudağının üzerinde geziniyordu.

"Ben haklıydım!"

"Size babamın, annemi aldatmış olma ihtimali bile olmadığını söyledim.
O kadar basit harcadınız ki babamı,"diyen Efe'ye çevirdim gözlerimi.

"Kendi bile emin değildi."dedim sessizce.

"Ben öyleydim!"

"Doğru,"dedim histerik bir şekilde gülerek "senin aileni tanıma fırsatın oldu ne de olsa öyle değil mi? Çünkü yenilen her bokun bedelini ben ödedim."

"Öyle mi söyledim ben şimdi."dedi kaşlarını çatarak, dudaklarımı ısırıp geriye yaslandım.

"Ben mi istedim tüm bunların senin başına gelmesini? Değmemiş bir-"
konuşmasına izin vermeden dudaklarımı araladım.

"Başına gelenler demek ne kadar basit."
dedim yutkunarak, Akgün yanımızdan geçip giderken iki elini kafasının üstünde gezdirdi.

"Hiçbir şey bilmiyorsunuz."

"Çözeceğiz."dedi Akgün benim hemen ardımdan.

"Yanına kalmayacak öyle, andım olsun ki kalmayacak."

"20 yıldır kanıt yoktu elimizde,adam o kadar yıl boyunca hem tüm kanıtları hem de Ahu'yu sakladı sır gibi. Sinem'in gidip vereceği ifade neyi değiştirir neyi kanıtlar?Ayrıca aralarında bir düşmanlık da var iftira olduğunu bile düşünebilir polisler"dedi Cesur, derin bir nefes aldım kafam o kadar çalışmıyordu ki...

"Elime geçtiğinde kanıta gerek kalmayacak zaten kendi ellerimle geberteceğim o sikik herifi."oturdu hemen yanıma, duyduğunda beri gözü dönmüş gibiydi zaten onun bu halini görmezsem inanamazdım belki onu öldürebileceğini ama şu an her şey gözlerimin önünde canlanmıyor değildi.

AHUDonde viven las historias. Descúbrelo ahora