3

10.7K 688 319
                                    

Keyifli okumalar...

Yıldıza basmayı ve bol bol yorum yapmayı unutmayın beş bin kelimelik bir bölüm lütfen destek olun :)

Eve geleli biraz oluyordu.
O konuşmadan sonra ikimiz de bir daha konuşmamış sessizce yola devam etmiştik.Şimdi ise evdeydik, Pamir neredeydi bilmiyorum ama ben evin arka bahçesinde elimde bir bira şişesi ile tek başıma dakikalardır oturuyordum.

Zihnim bomboştu.

İçim bomboştu.

Kaburgalarımın üstüne tonla yük vardı da kırıkları yüreğime batıyordu sanki.
Arka bahçenin kapısı açıldığında başımı yasladığım trabzandan çekerek arkama baktım.Pamir elinde yaptığı tostlar ve kendi için getirdiği bir bira şişesi ile bahçeye çıktı merdiven basamaklarında yanımda oturduktan hemen sonra tostu elime tutuşturduğunda konuşmak için dudaklarını araladı.

"En azından omzuma yasla başını."
dediğinde başımı sert trabzandan çekerek omzuna yasladım,kaslı vücudu yüzünden omzu da oldukça sertti ama kokusu yetiyordu işte dudaklarını yavaşça saçlarımın kenarına bastırdı ve birasını yudumladı.

"Eğer o gece, o fırtınayı durdurabilme şansım olsaydı tüm varlığımla sonucu ne olursa olsun o fırtınayı durdurur senin ailenden bir dakika bile ayrı büyümemeni sağlardım Ahu.
Bu evrende bana bir dilek hakkı verilse ben senin için o fırtınayı durdururdum."
açlıktan ölmek üzere olduğumdan yaptığı tosttan bir parça ısırarak çiğnemeye başladım.

"Belli ki hepsi senin için bunu yapabilecek kişiler."diye devam ettiğinde bu sefer ben biramdan yudumladım.

"Özellikle abilerin."başımı omzundan kaldırdığında gözlerime baktı.

"Pamir..."dedim gözlerimi kapatıp derin bir nefes almaya çalışırken,kalbim içime sığmıyor gibi atıp duruyordu cevap vermek için dudaklarını aralamıştı ki telefonun çalması ile durakladı elindeki şişeyi basamağa bırakıp telefonun ekranına baktı.

Ekrandaki Atilla Kartal ismini gördüğümde gözlerini bana çevirip ekranı bana gösterdi.

"Baban."

Babam.

İsmini yaklaşık 2 saniye önce öğrendiğim babam.

"Açmayacağım, istemiyorsun."

"Aç."dedim sessizce,elimdeki şişeyi ne kadar sıkı tuttuğumu bilmiyordum ama titreyen elimle birlikte şişe de titriyordu.

"Benim yanında olduğumu söyleme ama."dediğimde başını salladı ve yeşili kaydırarak aramayı kabul etti ve telefonu hoparlöre verdi.

"Pamir,"dedi telefon açılır açılmaz karşıdaki ses, heyecanını hissedebiliyordum.

"Bu saatte aradığım için affedersin ama..."dedikten sonra derin bir nefes aldı.

"Ben daha fazla sabredemiyorum."
Pamir'in yüzüne bir gülümseme yayıldı önce ardından konuştu.

"Sorun değil Atilla Bey, beni istediğiniz zaman arayabileceğinizi söylemiştim."

"Ahu'ya Söylemiş mi?"arkadan başka bir erkek sesi geldiğinde adının Atilla olduğunu öğrendiğim adam derin bir nefes aldı.

"Efe,aradığım dakikadan beri dibimdesin oğlum sorduğumu duydun mu?"

"Sadece bir soruydu baba...kırıldım açıkçası."dedi aynı ses.

"Sus amına koyayım da öğrenelim sormuş mu sormamış mı?"dedi bu sefer başka bir ses ben ise sadece ekrana bakıp sesleri dinliyordum.Pamir gözlerini bana aniden çevirip göz göze geldiğimizde söylediğimi, söyleyeyim mi demek istercesine baktığında belli belirsiz başımı salladım.

AHUWhere stories live. Discover now