12

5.6K 367 132
                                    

Keyifli okumalar.

Oy vermeyi ve yorum yapmayı unutmayın!

Bölüm şarkısı: Böyle kahpedir dünya
                             Ben Böyleyim

Size İnci abladan bahsetmiştim değil mi? Hani şu hayatımda kaldığım ilk yetiştirme yurdunda psikolojik danışman olan inci abla.
Bu hayattaki ilk arkadaşım,terk edilmiş bir çocuk olmanın beni değersizleştirmediğini öğreten benim şu an olduğum kadın olmama en çok yardım eden o kadın.

Bir gün bana, birinin kim olduğunu canı yandığında öğrenirsin demişti.
Elinden o çok sevdiği şeyi aldığında, hassas noktasını bulduğunda birini en çok incindiğinde yapacağı o tek bir hareketi gördüğünde tanırsın.

Düşündüm,

Düşündüm,

Haklı olduğunu anladığım an ise dün akşam, Trabzanlardan yere çakılmak üzere olduğum o dakikalardı.
Babasının, tıpkı benim gibi baba diyemediği babasının onu evinden kovması da Buğlem'in hassas noktasıydı.
Habersizce o noktaya vurduğumuzda gerçekten kim olduğunu görmemiz sadece ama sadece birkaç saniyeyi bulmuştu.

"Düşürme sakın."dedim beni bacaklarımın altından tutarak kaldırmak üzere olan Akgün'e zaten geldiği andan beri odama girip çıkmayan hemşire kalmamıştı gelen dakikalarca gözünü alamıyordu kendisinden,şimdi çıkamak üzereyken de odada üç hemşire birden doluşunca zorbalamak boynumun borcu olmuştu.

"Dalga mı geçiyorsun serçe?"dedi beni yastık kaldırıyorumuş gibi kolayca kucağına alırken.

Bayıldım bu görüntüye.

Güzel...

Heybetli...

Görkemli...

Hemşirelerden birinin getirdiği tekerlekli sandalyenin üstüne beni yavaşça bıraktığında çekilmeden önce şakağımı öpmeyi de ihmal etmemişti.

"Kokuyorsun sen he!"dediğinde, yüzüm düşerken elimi saçlarıma götürüp burnuma yaklaştırdım ardından sağlam olan bacağımla,bacağını hafifçe tekmeledim.

Kokuyordum.

Ama öyle pis değil,buram buram hastane kokuyordum.

"Abart."

"Kızdın mı sen?"dedi gülerek,elini yanaklarıma yaklaştırıp sıkacağı sırada akülü sandalyeyi geriye doğru çektiğimde eli boşluğa düştü ve ben de az kalsın hemşirelerden birini eziyordum.

"Ay,çok özür dilerim."diyerek başımı arkaya doğru çevirdiğimde, hemşire kız arkamdan çıkarak gülümseye çalıştı.

"Daha önce kullanmadım hiç."

"Kullanmadı."dedi Yaman, kendinden emin bir şekilde konuştuğunda kıstığım bakışlarını ona çevirdim.

"Sen nasıl bu kadar emin olabilirsin ki?"

"Beceriksizliğinden."dedi ve ardından tekerlekli sandalyeyi çekerek kapıdan dışarıya doğru sürmeye başladığında gözlerimi devirdim.

"Başka biri ezilmesin diye yanlış anlama."kapıdan çıktığımız anda karşımıza çıkan Atilla Bey'i görmemle yüzümdeki tebessümün silinip kaybolması bir oldu.

"Ne işin var burada?"diye sordu Yaman, herkesten belki de annemden bile daha çok öfkeliydi Atilla Bey'e

"İyi olduğunu kendi gözlerimle görmem gerekiyordu."gözleri beni işaret ettiğinde yutkundum.

AHUWhere stories live. Discover now