İclal • Onbeşinci Bölüm • Dokuzuncu Kısım •

1 0 0
                                    

İclal

Onbeşinci Bölüm

Dokuzuncu Kısım

Bilal hoca, tahtaya bir şeyler yazmaya devam etti. Sınıfta kimseden çıt çıkmıyordu. Normalde, geldiğim an... Herkes, dünkü... Yaşadığım krizle dalgasını geçmesini beklerken... Kimse bir şey dememişti. Mehmet'in arkadaşları bile yanıma yanaşmıyordu. Enes bugün yine yoktu.

Mehmet, arkamda oturuyordu yine. Kalemi bıraktım, camdan dışarı izlemeye başladım. Hava öyle bir soğuktu ki... Keşke yağmur yağsaydı biraz da olsa yumuşardı. Sınıfın kapısı çaldı.

Dönüp bakmadım, kapı açıldı. Enes'in sesini duydum. Geç kaldığı için özrünü diledi, hiç o tarafa bakmadım. Birden yanıma kendini attı. Hemen başımı çevirdim, yüzüme gülümseyerek: "Günaydın." Dedi. Mehmet'e dönerek: "Günaydın başkan!" Dedi.

Yüzünde itici bir gülümseme varken, çantasından defteri ve kalemliğini çıkardı. Sakince tahtadakileri yazarken, şaşırdım öylece kaldım. Onu yanımdan atmak istiyordum!

Yerimde rahatsızca kıpırdandım, Mehmet biraz sesini yükselterek: "Lan gevşek!" Dedi. Bilal hoca da dahil ona dönüp baktı. Masaya vurup ayağa kalktı Mehmet. "Ne diye oraya oturdun!"dedi. Enes, sakin bir tavırla elindeki kalemi bırakmadan ona doğru döndü. O da ayağa kalktı.

Ne oluyordu böyle? Daha düne kadar, yedikleri içtikleri ayrı gitmeyen bu ikisi... Şimdi, neden böyle davranıyordu? Ortam iyice gerilirken, korkudan yutkunamadım. Mehmet, yakasına doğru uzandı.

Kavga, kaçınılmaz oldu. Bir anda ikisi, birbirine girdi. Birbirlerine öyle yumruk atıyorlardı ki, Enes... Enes'in elinde kalem! Kalem, Mehmet'in gözüne girecekti. Herkes, bağrışarak kaçarken, Bilal hoca da kalemi görmüş olacak ki, Enes'in elini tuttu.

Dağılan sıraları düzelttik. Mehmet ve Enes müdürün odasına çıkmıştı. Teneffüste, İlayda hemen yanıma gelmişti... Şimdiki ders yine, Bilal hocanındı. Herkes yerlerine otururken, bende yerime geçtim. Bilal hoca sınıfa girdi, arkasından da Mehmet ve Enes...

Bilal hoca, Enes'e: "Sen Tuğba'nın yanına geç!" Dedi. Enes, Bilal hocayı duymazdan gelerek yanımdaki sıraya doğru yürüdü. Bilal hoca, hemen Enes'i omuzundan tuttup, döndürdü: "Geç lan!" Dedi. Bilal hocanın elinden hızla omuzunu çekti Enes, burnundan soluyarak Tuğba'nın yanına geçti.

Mehmet ise... Yanıma geldi. Çok rahat bir şekilde, Enes'in defterini kitabını topladı. Çantasına koydu ve Selda'ya uzattı. Selda, elinden korkarak çantayı aldı. Bilal hoca bir şey diyemeden, derse geçerken Mehmet arka sıradaki eşyalarına uzandı.

Alıp, yanıma oturdu. Eyvah! Onu da yanımdan itmek istiyordum! Ben kimseyi yanımda istemiyordum. Korkarak, rahatsızca kıpırdandım. Mehmet, inadına bana biraz daha yaklaştı.

Bilal hoca, kaldığı yerden tahtaya yazmaya devam ederken, Mehmet'e bakmadım. Hocanın yazdığı şeyleri, defterime geçirmeye devam ederken: "Yazın çok güzel." Dedi sessizce. Sinirle yüzüne döndüm. Kaşı patlamıştı ve, yüzü de biraz morarmıştı.

İyiki de bugün gözlüğünü takmamıştı.

"Bana da öğretir misin?" Dedi. Kaşlarımı çattım, yazabiliyordu işte! Uğraşacaktı illa benimle! Hem bu kadar nasıl rahat olabiliyordu... Az önce gözüne kalem girebilirdi... En yakın arkadaşıyla kavga yapmıştı...

"Güzel yazmayı... Güzel yemek yapmayı... Sonra, kedilere mama ver-" sözünü hemen keserek: "Sus!" Dedim. Güldü, başını salladı. Kendini geriye çekti rahat bir ifadeyle, yüzünde ki o gülüşle... Arkaya doğru, Enes'e baktı.

Enes, elinde ki kalemi sıkıca tutarak bize bakıyordu. Onu daha önce hiç böyle görmemiştim. Bakışları o kadar soğuk ve nefret doluydu ki... Sağ elini kaldırdı.

Hâlâ bileğinde takılı olan, Mehmet'in saatini... Çıkardı. Gözlerinin içine baka baka, yere attı. Saat, kırıldı. Mehmet, hiç duruşunu bozmadan yüzünde ki gülüşü daha da büyüttü. Bana doğru dönüp, yine sessizce: "Akşam, Cihan'ı da getireceğim. Bu arada, sen kaçıncı numarada oturuyorsun?" Diye sordu.

Bana, eziyet ettiği saati... Nasıl oluyordu da şuan umrunda olmuyordu? Neden o saat, Enes'in kolundan çıkmıştı? Bana neden bu kadar iyi davranıyordu? Benden gerçekten ne istiyordu? Ne yapmam gerekiyordu? Özür dilersem ikisinden de... Rahat bırakırlar mıydı beni?

Cevap vermedim, kendini geriye doğru yasladı ve bana bakmaya devam etti.

İCLALWhere stories live. Discover now