İclal • Onbeşinci Bölüm • Yedinci Kısım •

2 0 0
                                    

İclal

Onbeşinci Bölüm

Yedinci Kısım

Eve, girdim. Kapı arkamdan sertçe kapandı. Önümde yürürken, korkudan titreyen bedenimi eğdim. Mehmet'in bağladığı bağcıkları çözerken: "N'apıyorsun sen?" Dedi. Başımı ona doğru kaldırdım. İlyas 'ı giyindirmiş, kucağında tutuyordu. " Bırak çantanı. İlyas'ı, parka götür. Canı sıkıldı, çıkıp bir hava alsın." Hemen ayağa kalktım.

İlk önce elinde ki küçük çantayı aldım, Feride teyzenin yanına gideceğimizi biliyordu. O yüzden çantayı hazırlamıştı. Sırtıma çantayı taktım. İlyas'ı kucağıma aldım, içerden o pislik anneme seslendi.

"Ben seni çaldırırım. Çocuğa göz kulak ol." Dedi. Geldiğim gibi, evden çıktım. İlyas, kucağımda gülümseyerek anneme el salladı. Annem de gülümseyerek el salladı, benim ise yüzüme... Kapıyı kapattı.

Yavaş, dikkatli adımlarla aşağı indim. Karnım çok açtı, Feride teyze... Hissetmiş olacak ki kapıyı açtı. Kapıyı, sonuna kadar açtı, yüzüme gülümseyerek... "Hoşgeldiniz." Dedi. Gülümsedim, bir şey demeden evine girdim.

İlyas'ı kucağımdan aldı, bende ayakkabımı çıkardım. Kapıyı kapattım. Üstümde ki montu da çıkardım... Evde, sigara değil... Sıcacık çorba, kokuyordu. Mutfağa doğru yürüdüm. Feride teyze, mutfakta değildi.

"Feride teyze!" Diye seslendim. Mutfağa girdi, İlyas'ı yatırmıştı demek ki. İçerden sesi, geliyordu kendi kendine oynuyordu. Gülümsedim. Feride teyze, ocağa doğru yürüdü.

Dolaptan iki çorba kasesi çıkardı. Tencerenin kapağını açtı. Mis, gibi tarhana kokuyordu. "Kızım, hadi... Sofraya, kaşık çatal da koy." Dedi.

Yemeğimizi yedik. Feride teyze, İlyas'a bakıp geldi. "Kendi kendine uyuyakalmış." Dedi. Ben, bulaşıkları yıkayıp bulaşık makinesine atmıştım. "Sen otur. Ben çay koyayım ikimize." Dedi. Sessizce, dediğini yaptım. Feride teyze, iki tane çay bardağı çıkardı, çaydanlıktan çay koyarken: "Feride teyze?" Dedim.

Çay bardağınının birini bana, birini de önüne koydu. Yanıma oturdu. "Efendim, kuzum." Dedi. Biraz, çekinerek birden: "Bir insan... Birinden, ortada hiçbir sebep yokken... Ayrılır mı?" Diye sordum.

Soruma şaşırdı. "Ayrılır tabii ya." Dedi. Ayrılır mıydı? Merakla onun söyleyeceklerini beklerken: "Adı üstünde, insan... Bencil bir varlık işte. Karşısındakinin duygularını ne zaman düşünür ki, hep ben diye düşünmekten..." Bana doğru döndü, elimin üstüne elini atıp sıktı...

Canımı acıtmadı.

Yüzünde ki tebessümle: "Önemli olan, senin o bencil insanı kabullenmen. Ayrılmak çok doğal, birinin bencil olması da... Sonuçta, herkes kendine göre haklı. Sende, kendine göre haklı olup... Kabullenip, devam edeceksin yoluna.

İCLALWhere stories live. Discover now