28. Bölüm FİNAL

1K 46 7
                                    

SELAMMMM GÜZEL BEBEKLERIMMM ;)

HEPINIZI ÇOK FAZLA ÖZLEDIM SIZE BIR KAÇ AÇIKLAMAM VAR VE BIR DE SÜRPRIZ BUNU BÖLÜM SONU KONUŞALIM ŞIMDILIK IYI OKUMALAR :)

BEĞENIP YORUM YAPMAYI UNUTMAYIN;*)

*Bir tek sen, hep sen, en çok sen, sen, sen, sen.*



Hayat her seferinde farklı sürprizlerle çıkıyor karşına kimisi iyi kimisi güzel önemli olan bu iki seçeneğin de üstesinden çok güzel gelebilmek güçlü çıkabilmek savaştan. Ben Müge yıllar önce çekip gittiğim bu mahalleden yıllar sonra daha güçlü şekilde dönüp hayatımın aşkını buldum.

Yankı; benim bu dünya da en büyük şansım, bana sevda ne deseler ben Yankı derdim. Her gün düşünüyorum bir insanı nasıl bu kadar çok canından çok seve bilirsin? Nasıl onu da bir parçanmış gibi görebilirsin diye ama oluyormuş insan gerçekten sevince tüm tezler yalan oluyormuş.

"Müge?" Dışarı dan gelen sesle gelinliğimi tutarak yavaşça arkamı döndüm. Kapının hızla açılması ve Bulut'un içeri girmesiyle kocaman gülümsedim.

"Efendim." Bulut baştan aşağı beni süzerken her geçen dakika da gözleri biraz daha doluyor biraz daha dudakları titriyordu.

"Ahh! Ağlayacağım utanmasam." Titreyen sesine rağmen konuşmaya çalışmasıyla buruk bir tebessüm sundum. Gözlerim çok hafiften dolmaya başlamıştı bile.

"Sakın! Ağlarsan ağlarım yapma." Bulut bir kaç hızlı adım da yanıma gelip hiç beklemeden beni kollarının arasına aldı.

"Çok, çok güzelsin." Dedi titreyen sesiyle aynı zamanda saçlarıma küçük küçük öpücükler bırakıyordu. "Ne ara bu kadar büyüdün ne ara böyle evlenecek kadar çok sevdin anlamıyorum ki?" Ufak bir kahkaha atıp geri çekildim.

"İnan hiç bilmiyorum bir anda oluyor vallahi anlamıyorsun bile." Bulut da ufacık gülümseyip ceketinin iç cebinden bir kutu çıkarttı.

"Bunu vermeye gelmiştim aslında. Böyle şeyleri pek bilmem." Derin bir nefes alıp yutkundu. "Yani biliyorsun benim tek ailem sizlersiniz daha önce hiç böyle bir şeyin içinde de bulunmadım ama zormuş. Hatta baya zormuş." Titrek bir nefes verip yerde ki bakışlarını dolu gözlerime çevirdi. "Müge başın her sıkıştığında, kendini her dar da gördüğün de, ne bileyim halledemediğin her konu da yanında olduğumu bil olur mu? Bak ben böyle duygulu konuşmayı da beceremem sadece gerçekten hissettiklerimi söylüyorum sen benim canımsın sen bana aynı anne den doğmadan da aynı kanı taşıma dan da kardeş olunabileceğini gösterdin. Canım güzel kardeşim hep mutlu ol." Elinde ki kutuyu açıp içinde ki pırlanta kolyeyi çıkarttı. "Umarım beğenirsin." Gözlerim dolu dolu başımı sallayıp fısıldadım.

"Çok beğendim." Yavaşça kolyeyi boynuma takıp geriye çekildi.

"Umarım Yankı kalp krizi geçirmez."

"Allah korusun de Bulut! Zaten nişanım hastane odasında oldu nikâhım da olursa artık ben hastanelik olurum." Bulut gülümseyip burnunu çekti.

"Aman sanki bekliyorsunuz iki ay önce de aceleciydiniz şimdi de öylesiniz. Duyan herkes şaşırıyor Müge nasıl hastane de nişan yaptı diye iki ay oldu hâlâ gündem de." Umursamazca omuz silkip burnumu kırıştırdım.

 ''Aman kime ne ya onlar kendilerine baksınlar'' Bulut tebessüm edip alnıma dudaklarını değdirip mırıldandı. 

''Mutluysanız sıkıntı yok önemli olan sizin mutluluğunuz. Ben çıkayım biraz da Yankıya ahkam keseyim.'' Gülümseyip tekli koltuğa oturduğumda Bulut çoktan çıkıp gitmişti. Derin bir nefes çekip kucağımda ki ellerime odaklandım her şey film şeridi gibi gözlerimin önünden geçerken gözlerim yavaştan dolmuş kendimi dış dünyaya soyutlamıştım. 

VAVEYLA MAHALLESİHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin