18. Bölüm Alaz

1.4K 94 32
                                    

Selâmmım canımın içleri ^^

Uzun bir ara vermiştim ama artık geri döndüm yeni kurguyla birlikte vaveylâyı birlikte götüreceğim. Bölüm sonu görüşürüz.

Keyifli okumalar dilerim...

*Git Müge lütfen benden ve buradan git

Oops! This image does not follow our content guidelines. To continue publishing, please remove it or upload a different image.

*Git Müge lütfen benden ve buradan git.*

"Sakin ol Müge Alazı bilmiyor musun sen her zaman ki gibi şaka yapıyordur sana abicim." Abimin sıkıntılı sesiyle adımlarım bir an duraksama yaşasada anında devam ettim adım atmaya. Yaklaşık üç saattir bu soğuk beyaz duvarlar arasında doktorun ağzından çıkacak iyi bir haberi bekliyordum. Başımı belli belirsiz sallayıp sıkıntıyla nefesimi dışarı verdim. Mahalleden duyan seven herkes gelmişti.

"Magazinciler burada." Bulut'un sinirli sesiyle gözlerimi sıkıca yumup dişlerimi birbirine kenetledim.

"İçeri kimse girmesin Bulut kimse!"

"Tamam halletmeye çalışıyor adamlar." Önüme eğdiğim başımı yerden kaldırıp karşımda ki duvara yaşlanmış Alazın arkadaş tayfasına baktım. Arda ve Irmak omuz omuza vermiş beklerken Hayal gözlerini üzerime dikmiş bakıyordu. Arkamda ki kapının açılmasıyla titrek bir nefes verip elimi hızlı atan kalbimin üzerine koydum.

Sakin ol Müge, sakin ol Alaz iyi ona hiçbir şey olmayacak...

"Merhaba Alaz beyin yakınları sizler misiniz?" Başımı belli belirsiz sallayıp titrek bir nefes verdim. Kalbimin sesi kulaklarıma uğultu şeklinde yankı yaparken tek yapabildiğim öylece durup doktoru izlemekti.

"Benim." Dedim sahiplenmek istercesine kimsesiz olduğunu hissettirmemek adına. "Onun yakını benim." Akan burnumu çekip bir adım attığım da titreyen bacaklarıma lanet ettim. Belimde hissettiğim elle derin bir nefes alıp titreyen ellerimden birini Yankı'nın elinin üzerine koydum. Her ne kadar görmesem de hissediyordum artık dokunuşlarını.

Doktor derin ve sıkıntılı bir nefes verip gözünde ki gözlükleri çıkartıp ellerini beyaz önlüğünün cebine koydu. Aldığım nefes ciğerlerime az geldiğinde boğazım da oluşan yumruyu gidermek amacıyla iki kez üst üstte yutkundum.

"Müge hanım." Dedi sıkıntıyla. İsmimi nereden biliyorsunuz demeyecek kadar iyi biliyordum bu doktorun beni tanıdığından. "Alaz bey gibi siz de biliyor musunuz bilmiyorum ama Alaz beyin hastalığı oldukça ilerlemiş durumda üstelik tedavi de artık yanıt vermiyor." Kaşlarım anında çatılırken bir adım geriye doğru sendeledim. Bakışlarım belimi okşayan Yankıya çevirdiğimde Yankı'nın bakışları zaten üzerimde olduğunu gördüm.

"Ben." Dedim usulca diyecek başka bir kelime olmadığı için. "Bilmiyordum, yani benim bizim haberimiz yoktu." Dedim. Emin olmak için etrafıma göz gezdirdiğim de herkesin benimle aynı fikirde olduğu oldukça belliydi.

VAVEYLA MAHALLESİWhere stories live. Discover now