|Hayat Üçgeni|

14.Bölüm

Aynadan, daha doğrusu omuzundaki izden kafasını çekti ve düşünmeyi bıraktı. O anları hatırlamayı sevmiyordu, ona sadece acı veriyordu bu düşünceler.

Üzerini giyinip odasından çıktı. Evi baya bir büyüktü ve burada tek yaşıyordu.

Odasının yanında başka bir oda vardı. Cebinden anahtarı çıkarıp odanın kapısını açtı.

İçeri girdi. Burası onun kendine ayırdığı, zaman geçirdiği evdeki tek odası denilebilirdi. Ama kimsenin buradan haberi yoktu. Sadece o'nundu.

Girip kapıyı içeriden kitledi. Masasına oturdu. Odanın duvarları hep tuvallerle ve tablolarla doluydu. Barlas'ın tablolarıyla. Portreler, manzaralar, nehirler, hayvanlar... O kadar fazla tablo vardı ki, duvarlar nerdeyse gözükmüyordu.

Birkaç tablonun arkasına dönmüş olması da ayrı birşeydi. Ve onları yıllardır düzüne çevirmiyordu, doğru zamanı bekliyordu sanki.

Aniden boynundaki kolyesinin üzerinde beliren yazıyla ayağa kalktı ve okudu.

'Jayla Tejan seni bekliyor.'

Bu bildiri sadece Vera zor durumdayken kolyesini tutmasıyla gelirdi.

Barlas direkt olarak Vera'nın odasının kapısına geldi. Kapıyı tıklattı ve bekledi. Bekledi, bekledi. Açmadı kapıyı.

Bir daha çaldı. Ve yine açmayınca içeri daldı kapıyı açıp.

Vera içeride yoktu.

"Vera?"diye seslendi içeriye. Nerede olabilirdi? Diye düşünüyordu ve kasları bir hayli çatılmıştı. Cebinden telefonunu çıkarıp birini aradı. Karşıdaki açar açmaz dediği şey şuydu.

"Vera'nın yerini tespit edin. HEMEN!"diye bağırdı aniden. Sinir mi korku mu bilmiyordu.

"Siktigimin kolyesi yerini gösteren ne olurdu?"diye söylendi telefonu indirip. Telefondan gelen sesle geri kulağına götürdü.

"Bir daha söyle."dedi sakin kalmaya çalışırcasına. Karşıdaki kadın titrek bir sesle konuşuyordu.

"Yeri tespit edilemiyor. Yani daha doğrusunu söylemek gerekirse..."dedi ve devam edemedi. Barlas bağırdı.

"GEVELEME, SÖYLE ÇABUK!!" Şuan ki sinirine o bile anlam veremiyordu.

"Kırmızı bölgede gözüküyor... O taraflarda."dedi ve sustu kadın.

Barlas telefonu indirdi, gözlerini kapattı. Odada tür atıyordu resmen. Vera'nın orada olmasındaki amaç neydi? Bunun anlamı neydi?

Barlas kendi bölgeleri yani siyah bölgeye geçti ışınlanarak. Siyah bölgedeydi fakat tam karşısında kırmızı bölge duruyordu.

Şuan ne yapması gerektiğini bilmiyordu. Kırmızı bölgeye girerse eğer güçleri etkisiz hâle gelecekti... O haldeyken ne yapabilirdi? Belki birilerini hallederdi ama koca bir orduya karşı gelemezdi. Hele ki güçlerini kullanabilen bir gruba.

Herkes kendi tarafındayken güçlerine hakimdi. Karşı tarafa geçerse bu yokolurdu.

Bunu düşünen Barlas'ın aklında tek bir soru vardı.

Vera nasıl gücünü kullanıp ona bildiri yollayabildi?

Aklında başka sorular doluydu ama bu soru onu çileden çıkartmaya yetmişti.

Kendi bölgesine girdi ve toplantı odasına anı bir şekilde daldı. Yine bir toplantı yapıyorlardı.

"Çıkın. Acil bir durum bu."dedi ve bunu duyanlar ayaklandı. O kadar uyuşuk hareket ediyorlardı ki bu Barlas'ı sinir etmişti.