|Hayat Üçgeni|

5.Bölüm

"Ölümsüzlük."demiştim ani bir kararla. Belki pişman olacaktım belki de olmayacaktım. Denemeye değerdi.

"Güzel. Biraz daha vaktimiz var, gel."dedi ve ilerlemeye başladı. Bir odaya girdi, ben de içeriye geçtiğimde kapıyı kapatıp yanıma geldi. Karşılıklı koltuklara oturduk. Odada tektik ve sanırım burası onun odasıydı. Gözlerimin içine bakarak konuşmaya başladı.

"Hayalet olmayı seçtiğine göre ilk görevini biliyorsun. Ekin Meril'in okulda yaptığı zorbalıkları bitirmek. Aklında bir fikir var mı?"dediğinde kalakaldım.

"Bilmiyorum. Ve bunun hakkında düşünmek için bana zaman verilmedi. Aynı zamanda benim de güçlerim var mı? Sanırım var. Çünkü görünmez oldum. Ama sonra göründüm. Nasıl bunu kontrol edeceğim?"diye sorularımı ardı kesilmeden sordum. Bu sorular daha kafamda ki soru işaretlerinin çeyreği bile değildi...

"Duygular."dedi kısaca. Sonra durup devam etti. "Duygularına göre güçlerin değişecek. Mesela o kadını gördüğün anda içinden geçen şey 'umarım beni görmez'di. Hayalet içgüdülerin de sana görünmezlik verdi. Yada bugün altındaki blok yok olduğunda düşmek istemedin. Buna da ben yardımcı oldum. Mandal gibi değil mi?"dediğinde yüzüne bakarken kızardığımı hissettim fakat kendimi tutamadan kahkahamı patlattım.

"Ama komikti, kabul et."dedim ve gülmem durduğunda bir soru daha sordum. "Peki, ben senin içini okuyabilir miyim?"

"Gerçekten bilmen gereken birşey olduğunda... Evet."dedi ellerini önünde bağlayıp.

"Peki, sen? Sen de mi bu durumlarda okuyorsun? Yoksa her zaman mı?"yeni bir soru daha.

"Ben istisnayım. Çoğu zaman okurum."dedi ve yaklaştırdı bedenini daha da. "Hiç ummadığın anlarda bile."diyip geri çekildi. Ay ay çok korktum. Çok tırstım.

"Korkman ve tırsman normal zaten."dedi ve hin gülüşünü yüzüne yerleştirdi. Bu sefer cidden tırsmış olabilir miyim? Şuan beni okuyorsan 'evet' de.

"O kadar da değil."dediğinde gözlerim açıldı fakat o umursamaz bir tepkiyle devam etti."Devam ediyorum." Anladık.

"Küstahlığı kes. Görevin hakkında bir fikrim var, o okula kaydını aldır ve orada okumaya başla. Sonra da Ekin Meril'in zorbalıklarını bitir. Basit bir görev, daha zorları olacak."dedi.

"Neyi basit acaba? Okul değiştirmem bile bir-iki haftamı alır farkında mısın? Bir de Ekini bulacağım. Üstüne suçüstü yakalayıp video felan çekeceğim. Nesi kolay?"dedim bağırmış gibisinden. Çok ta bağırmamıştım ya. Herhalde.

"Suçüstü yakalamak iyi bir fikir olabilir. Aferin. Okul değiştirme işlemin birkaç dakikamı bile almaz. Hatta istersen sana arkadaş bile ayarlayabilirim."dedi gülerken.

"Yapabiliyorsan yap."dedim ve bir espriyle devam ettim. "İstersen bir flört bile ayarlayabilirsin."dedim gülerken. Yüzü ciddileşince kaşlarım çatıldı.

"Saçma sapan isteklerini görevlerimiz de kullanmayız. Bunu aklına kazısan iyi edersin."dedi ve ayağa kalktı. "Ha bir de flört'e çok meraklıyım diyorsan ölümlü olmayı seçebilirsin ama zamanın da olmaz ki. Sonuçta kolyeyi çıkarınca sadece beş dakikan kalır. Maalesef."dedi ve kapıyı açıp çıktı pis bir sırıtışla.

Mandal herif espriden dahi anlamıyordu.

Kolyemin üzerinde beş saniye boyunca gözlerimi kapatmam gerektiği yazıyordu. Sanırım odama gidecektim. Gözlerimi kapattım ve beş saniye sonra odamda açmıştım gözlerimi.

Ne aksiyon ama. Işınlanıyordum resmen. Bu hep değişik ve olağanüstü gelecekti bana sanırım.

Yatağıma uzandım, bu iki günden sonra dinlenmek iyi gelecekti. Fakat saate baktığımda kafam fena halde karışmıştı.