11.Bölüm

21 7 0
                                    

"Sen cani misin?"dedi aniden. Ne demeliydim? Gerçekleri mi? Şuan gerçekleri içimden geçirsem gerçekten öğrenecekti öyle mi? Gerçekleri söylemesem de illa öğrenirdi bir şekilde.

Evet, ben bir caniyim.

İçimden geçirdiğim cümleye olan cevabını bekliyordum. Gerçekten ne diyeceğini, ne tepki vereceğini merakla bekliyordum. O da en başından beri aynı şekilde bakıp duruyordu.

"Bir soru sordum, Vera?!!"diye bağırdı bir anda elini yanımdaki duvara vurarak. Korkuyla titredim olduğum yerde.

"Söyledim ya, daha ne bekliyorsun!!"diye çıkıştım aniden bende onun gibi bağırarak.

"Ne zaman söyledin be kadın?? Ben mi duymadım, sağır mı demek istiyorsun sen bana???"diye saçma sapan birşey söyledi.

"Bilmem, sağır mısın?"dedim sakince.

Sakinlik, karşındaki kişiyi delirtecek kadar güçlü bir silahtır.

"Vera, söyle artık. Bir soru sordum!"dedi yine bağırarak.

"Söyledim ben, duymadın."dedim kendimle bile çelişerek. İçimden söylediğim birşeyi duymadığı için ona mı kızıyordum? Cani olduğumu içimden geçirmiştim evet ama okusaydı. Mantık çerçevesine uymuyordu fakat onu sinir etmek şuan çok eğlenceliydi.

"SÖYLEMEDİN!!!"diye bağırdı ve kolyemi bırakıp arkasını döndü. Ellerini başının arkasına koyup sırtını gerdi. Düşüncelerim 'oha, çüş' diyordu ama bunları dışımdan söylemediğime şükrediyorum. Böyle birşey duyması utanç verici olurdu.

Kendini bilmiş bir gülüş...

Ve ardından ellerini indirip yüzünü biraz yana çevirdi. Dudaklarının kıvrımı belli oluyordu. Pis pis sırıtışını bana düpedüz gösteriyordu.

Neyse ki daha demin dediğimi duymayıp bunu duydu.

Kaşları çatıldı aniden bana doğru döndü ama bana odaklı değildi. Elini kolyesine götürüp tuttu. Bana gelen bildirimlerde biri de ona gelmişti sanırım. Bildiri onun tarafından okunabildiği için bana ters duruyordu. Merakla yanına gidip başımı uzattım ve bildiriyi okumaya başladım.

'Barlas ve Vera Ünal; 24 saatiniz var.'

"Siktir."dedi ve gidip duvara yumruk attı bildiriyi okuyunca. Ben ise ona öylece baktım.

"Barlas?"dedim sadece. O ise kafasını duvara koymuş düşünüyordu sadece.

"Vera, bekle."dedi ve bana döndü. Sonra dediğine ekledi.
"Buradan ayrılmıyorsun, ben gelene kadar buradasın."dedi parmağını bana karşı tutup kaşlarını çatınca.

"Ne oldu, neden burada kalıyorum?"dedim bir adım öne gelerek. Gözlerini kapattı ve derin nefes aldı.

"Anlatacağım. Sonra."dedi ve yanıma gelip ellerini omzuma koydu aniden.
"Buradan ayrılmıyorsun."dedi gözleriyle güzelce bakarken. Hayır desem de burada kalmak zorundaydım.

"Ne zamana kadar?"dedim sıkıntıyla. Neden kaldığımı bile bilmiyorken ne zaman bu odadan çıkacağımı bilmek istiyordum.

"Ben gelene kadar. Daha fazla soru sorma, eğer ses duyarsan veya sana birşey olursa kolyeni tut."dedi ve hızla yürüyerek odadan çıktı. Kapıyı kapatınca kitleme sesi de duyuldu.

"Bana inanmıyorsun ha?"dedim kendi kendime şaşırarak.
"Ama ben olsam bende bana inanmazdım."dedim sonra gülerek.

Sonra etrafa bakıp biraz odada gezinmeye başladım. Yatağın yanındaki çekmeceler kilitliydi. Dolap kilitliydi. Sıkıcı bir odadan başka birşey değildi resmen.

|Hayat Üçgeni|Where stories live. Discover now